Polisin dehşet diyaloğu

-
Aa
+
a
a
a

29 Eylül 2007

Henüz Hrant Dink'in cesedi kaldırımdayken cinayetin azmettiricilerinden Erhan Tuncel ile onu arayan istihbarat polisi M.Z.'nin yaptığı telefon görüşmesi kayıtları, aylar sonra ortaya çıktı. Dava dosyasına'sonradan eklenen görüşme kayıtlarında Erhan Tuncel, istihbarat polisi M.Z.'ye 'reis' diye hitap ediyor. Konuşmalardan, istihbarat polisi M. Z.'nin cinayet konusunda çok detaylı bilgi sahibi olduğu anlaşılıyor. Polis M.Z., "Ne oğlum direkt kafaya sıkmışlar... Tek farklılık. Kaçmayacaktı ama bu kaçtı" diyor. Konuşma sırasında istihbarat polisi Dink'e küfürler ediyor. "Kim yaptıysa eline koluna sağlık" diyen Tuncel ise cinayetten haberdar olmadığını öne sürüyor. Trabzon'da görevli istihbarat polisi M.Z., Dink cinayetinden yaklaşık iki yıl önce Erhan Tuncel'i 'Mehmet Kurt' kod adını vererek muhbir yapmıştı. M.Z., McDonald's bombalamasından sonra Yasin Hayal'i yakalamak için Erhan Tuncel'le temasa geçtiğini daha sonra Erhan'a yardımcı haber elemanı olmasını teklif ettiğini söyledi. McDonald's eyleminin bombalarını hazırlayan Erhan Tuncel'i muhbir yaparak istihbarat kurallarını çiğnemiş ve suçlamalardan onu kurtarmıştı. Dink cinayetinden aylar önce Bayburt'a tayini çıkmıştı.

Görüşme kaydı dosyaya girmemişti Dink'in öldürülmesinden 1 saat 47 dakika sonra M.Z.'nin Erhan Tuncel'i cep telefonundan aradığı tespit edilmişti. Cinayetle ilgili Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde yapılan soruşturmada İçişleri Bakanlığı müfettişleri, ortaya çıkan pek çok ihmale karşın 'polislerin kusurunun olmadığı', 'görevlerini yerine getirdikleri' yönünde rapor hazırlamıştı. Polislerin suçun önlenmesi için görevlerini yerine getirdiği anlatılan raporda, Erhan Tuncel'in Dink'in öldürüleceği yönünde 17 kez ihbar yaptığına ilişkin haberlerin gerçek olmadığı savunulmuştu. Bu raporda kusuru olmadığı savunulan ve soruşturma izni verilmeyen polislerden biri, M.Z.'ydi. M.Z. soruşturmayı yürüten müfettişlere Erhan'ın polis muhbirliğine son verildiğinden haberi olmadan bu konuşmayı yaptığını söylemişti. Ancak M.Z. ile Erhan Tuncel arasındaki konuşmalar, istihbaratçının cinayet planları hakkında detaylı bilgi sahibi olduğunu ortaya koyuyor. Telefon kayıtları bizi, Dink'in öldürüldüğü 19 Ocak 2007 gününe götürüyor. O gün saat 16.44'te Erhan Tuncel'in telefonu çalıyor. Eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç'ten Dink'in öldürüldüğünü öğrenen M.Z., tayin olduğu Bayburt'tan Erhan'ı arıyor. O kadar aceleci ki kendi üzerine kayıtlı telefonu kullanıyor. Kayıtlarda, Tuncel'in tedirginliği anlaşılıyor. Kibar konuşuyor. M. Z. ise şiveli ve zaman zaman mesafeli bir üslup kullanıyor. Kesik, sert hitaplarla Erhan'ı tedirgin ediyor. Sokak ağzıyla ve küfürlü konuşurken, Erhan sürekli 'abi' diyor. M. Z.'nin ilişkilerinde etkin taraf olduğu izlenimi oluşuyor.

Tuncel: Reis nasılsın?M.Z.: Kardeşim iyidir, sen nasılsın? Tuncel: Valla iyidir. M.Z.: Me-se-ne'ye açık mısın? Müsait misin? Tuncel: Abi me-se-ne'ye müsait değilim de. İşyerine geçecem birazdan. M.Z.: Hee... Me-se-ne'den görüşmemiz lazım. Tuncel: Biraz önce de aradılar da. M.Z.: Hımmm. Tuncel: Bi numaralar var da. Onlara ulaşamadım... M.Z.: Belki bizimkiler aramıştır... Biliyorsun ya konuyu. Tuncel: Yok yeni söylediler. M.Z.: Hee hee hee.. İnanıyım mı lan. Erhan Tuncel: Valla bizle alakası yok abi. M.Z.: Ulan oğlum herkesi s.... de bizi s... leme Tuncel: (gülerek) Yok abi bizle alakası yok. M.Z.: I- hhı.. Tuncel: Biz çalışıyoruz, işimizde gücümüzdeyiz abi... Tamam, bi onlarla görüşeyim de. Seninle görüşürüz abi. Tamam? M.Z.: Kardeşşş... Tuncel: M.Z.: Bi acil görüşmemiz lazım seninle. yani ordan (MSN) görüşmemiz lazım. Tuncel: İnternetten mi? M.Z.: He, he. Tuncel: İyi tamam. Bi 15 dakika sonra gelirim? 10-15 dakka değil de bi yarım saat falan. Çünkü fotokopi çektirip öyle çıkıcam. Tamam abi.? M.Z.: İyi sen bilirsin... Yani konuyla uzaktan yakından bir ilgin yok diyorsun. Tuncel: Gerçekten yok. Bizimkilerin de yok. Gerçi ben görüşmüyordum. 20-25 gündür aramız bozuktu. Sanmıyorum yani. Çünkü gördüm de. M.Z.: Şeyyy. McDonald's nerede? Tuncel: O işte, şeydeydi... Burda... Trabzon'da M.Z.: Öyle mi? Tuncel: Hı- hı. Yani onlarla da alakası yoktur.. Gerçi aram bozuktu da... M.Z.: Niye? Tuncel: Şeyden dolayı... Bu Gümüşhane mevzusu oldu.. Onların bir tane şeyi var... Kemal Pir diye PKK'nın kurucularından biri var. M.Z.: Hıı. Tuncel: Onu söyleyince dedi ki yok falan Gümüşhane'den. İspatlarım falan filan. İnternette şey yapınca biraz soğukluk oldu yani. Yalnız sanmıyorum onların olacağını. M.Z.: Konuştuğumuz konu var ya. Kaç defa konuştuk da. O zamanda söyledik de. Biliyosun. İster istemez o tarafa doğal olarak yüklenme olacak. Tuncel: Yooo. Yüklensinler bi şey çıkacağını zannetmiyorum istedikleri gibi. Çünkü şu an çıkış olmadı burdan yani. Zannetmiyorum da... Ama bi hataları olmuşsa da gider bakarım yani. Ama zannetmiyorum yani... M.Z.: O çocuk vardı da bir tane.. Tuncel: He. O burdaydı yani bi çıkış olmadı.. M.Z.: O düşündüğü çocuk.. Neydi onun adı. Tuncel: Zeynel diye bi çocuk vardı da. Sonra bi tane daha çıktı da. Zannetmiyorum. Çünkü eğer onun dediği şekil. Benim bildiğim şöyle yani, paylaşmak istediğim şey şöyle olur. Yani vurulma şekli belliydi, vurulacak şekil belliydi, eğer öyleyse bunlarla alakalıdır da zannetmiyorum. M.Z.: Ne oğlum, direkt kafaya sıkmışlar. Tuncel: Öldü mü? M.Z.: Tabii canım. Tek farklılık. Kaçmayacaktı ama bu kaçtı. Tuncel: Yakalandı mı peki? M.Z.: Yok canım Tuncel: Hımmm... Zannetmiyom abi bunların olduğunu ya. M.Z.: Valla bilmiyorum. Tuncel: Yani şeyden değil de. Bizim yani devlete karşı boynumuz kıldan incedir. Paylaşırız. M.Z.: Kardeş şimdi konuştuğumuzla o. Birbirinden farklı yani. Tuncel: Konuştuğumuz farklı da herkesin hedefinde vardı. M.Z.: Biliyorum ben. Sen şimdi benle muallaklı konuşuyon. Koyum .... na gebermişse gebermiş. Onu kim gebertti diye sorgulamıyorum. O konuda samimiyetimden şüphe duyuyorsan o ayrı. Tuncel: Yok abi yok kesinlikle. Eğer bizle alakalıysa araştırırım ederim, getirir uygun bir şekilde size de teslim ederim yani. M.Z.: Ulan oğlum niye getiriyorsun. Getirmenin ne gereği var. Tuncel: Eğer bizle alakalıysa.... İnternette konuşuyodum. Beni aradılar. Üç saat kaldım internette anladın mı. Sınavlar var, final zamanı.. M.Z.: Hı. İyi tamam kardeş. Paylaşayım dedim. Nedir ne değildir diye. Tuncel: Tamam abi Allah razı olsun.. Sizin aklınızla düşünmeniz daha sağlıklı. M.Z.: Yoo sen şeyli bakıyorsun şimdi. Benim ona moralim bozuldu ortak. Tuncel: Bayağı da sizinkilerle görüşmüyordum. Biraz burukluk vardı. Biraz önce aradılar. M.Z.: İyi tamam biz değerlendirelim dedik. Tuncel: Bizimle alakalı olduğunu zannetmiyorum da. Ama yapanın da eline koluna sağlık. M.Z.: Öyle tabii canım orası öyle. Tuncel: İyi tamam abi görüşürüz. M.Z.: Görüşürüz...

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=234246