Perinçek: Kırcı değil devlet intihar etti

-
Aa
+
a
a
a

22 Ocak 2009

www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=918153&Date=22.01.2009&CategoryID=77

"Ergenekon" davasının bugünkü duruşmasında, tutuklu sanıklardan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in savunması sürüyor.Perinçek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada başladığı savunmasında, bu davada, karanlık, eksik, tartışmalı ya da çelişkili kalan hiçbir husus olmamasını istediğini söyledi.Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, duruşmalar başladığında, "Burada, gerçekleri hep birlikte ortaya çıkaracağız" dediğini hatırlatan Perinçek, "Sayın Başkan'ın bu çağrısından cesaret alarak heyetten, savcılardan, müdahil avukatlarından talebim şudur, bana soru sorun. Avukatlarım bilgilendirilmiştir. Bana sorulan hiçbir soruya itiraz etmeyecekler. Savcılarımız da çekinmesinler. Bu soruyu sorarsak itiraz edilir diye düşünmesinler. Kanun dışı sorsunlar, hukuk dışı sorsunlar. Zaten yeterince hukuku çiğnediler" görüşünü savundu.Perinçek, her konuda sorulara cevap vereceğini vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi:"Kahramanları intihar eden bir millet ayakta kalamaz. Kahramanları intihar eden bir ordu savaşma yeteneğini kaybeder. Kahramanları intihar eden bir yargı, başka büyük bir devletin infaz memurluğuna dönüşür. Şu anda Türk yargısı ABD'nin infaz memurluğuna dönüşmektedir. Hayretler içinde kaldık. Eski YÖK Başkanı, (ben sapına kadar Amerikancıyım) diyor. Yani diyor ki (ben suçsuzum, ben Amerikancıyım, beni neden aldınız) Demek ki Türk Ceza Kanunu değişmiş.Koskoca eski Genelkurmay Başkanı diyor ki, (ben Kuzey Irak'ta 1995 yılında Çelik Harekatını yaptım. Kardak operasyonunu yaptım. ABD'ye karşı operasyonlar yaptım, benim suçum budur) diyor. 1998-2002 yılları arasındaki Genelkurmay Başkanı da diyor ki, (benim hedef alınmamın sebebi Amerika'nın Kuzey Irak politikalarına karşı durmamdır)"Türk Ceza Kanunu'nda yer alan ve davada da suçlamalara temel oluşturan bazı maddelerin yürürlükte olmadığını öne süren Perinçek, ABD'nin çıkar ve emellerine karşı fiiller işleyen ve hatta zihninde fikirler bulunan kişilerin suçlu olduğu yönünde bir uygulamanın yapıldığını iddia etti.

KIRCA'NIN İNTİHARIDoğu Perinçek, "Türk yurtseverliğine karşı bu dalgalarda mahkemenizin büyük bir sorumluluğu vardır. Tarihe böyle geçecektir. Bir kahraman şakağına dayıyor tabancayı ve tetiğini çekiyor. Demek ki yaşamayı zindan etmişiz" dedi.Her milletin zorda kaldığı zamanlarda kahramanlara ihtiyaç duyduğunu belirten Perinçek, Ergenekon'da bir demircinin kahraman olduğunu, Kurtuluş Savaşı'nda da Mustafa Kemal'in önderlik ettiğini anlattı."Ankara'daki evinde intihar eden Emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca'nın arkasından ağıt yakmadığını, burada meselenin Kırca'nın canı değil, katledilen Cumhuriyet olduğunu" iddia eden Perinçek, yaratılan ideolojik iklimde vatanseverliğin suç sayıldığını, ihanete ise sonuna kadar özgürlük tanındığını savundu.Bir gazetede Kırca'nın ölümüne ilişkin yayınlanan köşe yazısını okuyarak eleştirilerde bulunan Perinçek, bu süreçte mahkemenin dahlinin bulunup bulunmadığının da tartışılması gerektiğini savundu. Perinçek, "İçeride bunu tartışmamız lazım. Sizin payınız da var, benim payım da var. Ben kendi payımı üstleniyorum. Ben yeterince mücadele edememişim yazıklar olsun bize. Bu hükümeti devirememişiz, yazıklar olsun bize" diye konuştu.Perinçek, Türk ordusuna karşı psikolojik bir savaş yürütüldüğünü ve ordunun savaş idaresinin yok edilmek istendiğini öne sürdü.DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün bazı açıklamalarını hatırlatan Perinçek, "PKK'lıların iddia makamını desteklediğini" ileri sürerek, "duruşmanın başladığı 20 Ekim tarihinde Türk bayrağı taşıyan binlerce kişinin, yargılananları desteklemek amacıyla Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinin önüne geldiğini, yaklaşık 30 kişilik PKK'lı bir grubun da savcı Zekeriya Öz'ü desteklediğini" iddia etti.Perinçek, "Türk Silahlı Kuvvetleri, futbol topu gibi her gün tekmeleniyor. Genelkurmayın bir dilekçe yazacak mecali yok. Bugün Türkiye'de hukuk devleti falan yoktur. Hukuk devleti hikaye bugün. Amerika hukuku var" görüşünü ileri sürdü.