No.289 - Gel tezkere gel!

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!..

Türkiye Cumhuriyeti, olağanüstü önem taşıyan tarihi bir kararla üslerini ABD emrine verdi. Üslerin genişletilip savaşa hazırlanmasına "modernizasyon" deniyor. Bunlara "izin" verilmesi sürecine de "tezkere" deniyor.

Tarihi kararı ikinci bir karar izleyecek – birincisinden de daha önemli. Hatta, belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, cumhuriyet ilânından sonra en önemli kararı da diyebiliriz:

Bu üslere, Irak’a karşı topyekûn istilâ saldırısına girişecek Amerikan askerlerinin yerleştirilmesi için 18 Şubat’ta Meclis’e yeni bir tezkere geliyor. Sayı tam bilinmiyorsa da, 80 bin Amerikan askerinin ülke topraklarında konuşlandırılması için “görüşmeler” yapıldığı biliniyor. Bu sürece de “barışa fırsat tanımak” adı veriliyor. (En azından Başbakan Gül, buna böyle diyor.)

Bu tezkereler arası barış süreci içinde ABD, meşhur 101. Hava tümenine de Körfeze doğru yola çıkması emrini veriyor. Buna "Haykıran Kartallar" deniyor. ABD’nin II. Dünya Savaşı’ndan – Afganistan’ın bombardımanına kadar tüm “savaş”larına katılmasıyla da ayrıca ünlü olan savaş birimine.

Stratfor adlı “düşünce üreten” saygın ABD kuruluşunun 6 Şubat tarihli analizinde şöyle yazıyor: “ABD Irak’ı işgal etmeyi amaçlıyor, orada en azından 18 ay, hatta samimi olmak gerekirse, süresiz olarak kalmayı resmen hesaplıyor. ABD orada hava üsleri kuracak, büyük sayıda asker konuşlandıracak ve ... ABD’nin vesayetinde bir kukla Hükûmet kuracak.” Buna da işte “Irak’ta demokratik rejim değişikliği” deniyor.

Bütün tümenler Körfez’e yönelmiş, ABD bütün dünyayı kitle imha silahlarına sahip olduğu hiç kanıtlanamayan Saddam rejiminin korkunçluğu ile dehşete salmış...

Bu sırada, Kuzey Kore’nin Stalinist rejimi, Amerika üstümüze gelirse onları önceden vururuz ve topyekûn savaş başlar diyor. Nükleer bombası olduğuna neredeyse kesin gözüyle bakılan bu devlet ABD’ye resmen meydan okuyor. Bunun üzerine ABD ona "şer devleti" demekten vazgeçiyor. Ama K.Kore, ne yaparsa yapsın nasılolsa sıranın kendisine geleceğini düşündüğünden olsa gerek, ABD hazır Irak’la meşgulken, kendi nükleer hazırlığımı tamamlayayım bari, diye düşünüyor. ABD bu en korkunç kitle imha silâhına sahip korkunç rejimin bu korkunç tehdidi ile ortaya çıkan duruma "kriz" de demiyor. Ya ne diyor? "Buna kriz demeyelim de büyük bir problem diyelim, isterseniz," diyor ABD yetkilisi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin baş yetkilisi Başbakan Gül ne diyor? Şunu: “Savaşla ilgili kararların gayri ahlâki olduğunun idrakindeyiz, ama bu siyasi bir karardır."

Siyasi kararlara gayri ahlâki deniyor.

İşte bütün bunlara da “tezkereler arası dönem deyimleri" deniyor.

Devamı haftaya...