Merhabalar,
Ben Japonya kaçağı (Açık Site yazarı ve) programcınız Mikdat Kadıoğlu. Hakkımda Japonya'da tayfuna kapıldı ve kayboldu şeklinde çıkan veya çıkabilecek olan dedikodulara karşı bir açıklama yapmak için yazıyorum.
Buraya gelmeden önce son programda "İnşallah Japonya'da bir tayfunla kaşılaşırım" demiştim. Dileğim yerine geldi. Keşke başka bir şey dileseydim... Japonya'ya ayak bastığımız andan başlayarak üç büyük deprem hissettik... 5 Agustos'ta da Kobe valiliginin girişindeki panoda bulunan meteoroloji haritasında gönülen tayfun için bir yetkili "bu genellikle batıya gider ama çok nadiren kuzeye dönüp üzerimizden geçer" demisti. Ve nadiren dediği de oldu.
Aslında dileğim tam tutmuş da sayılmaz. Çünkü tayfunun etkili olduğu şehirlerden biri olan Kobe'den tayfun gelmeden iki gün önce ayrılıp Tokyo'ya gitmiştik. Geçtiğimiz Cuma günü öğlenden sonra ziyaret ettiğimiz Japon Meteoroloji Genel Müdürlügü'nde tayfunun gelişmesini takip edebildik. Japon meteorologlar bize "Daha fazla dışarıda kalmayın, hemen otelinize gidin!" dedilerse de onları dinlemedik. Bu meteoroloji çalışanları her yerde aynı! Bir çok dükkan kapamış da olsa biz sekiz Türk, gece yarısına kadar Tokyo'nun altını üstüne getirdik, tayfun filan karşımıza çıkamadı.
Cumartesi günü Tokyo itfaiyesinin Afet Müzesinde 3D deprem filmi, yangın tünelinden geçiş, depremde mutfakta sarsılma ve tayfun altında ıslanıp kuvvetli rüzgarlara maruz kalma testlerinden sonra, yani öğleden sonra tayfunla tanışabildik. Tabii tepeden aşağı yağmurluk ve çizmelerle girdiğimiz odada başımızdan aşağı sular dökülüp her taraftan kuvvetli rüzgarlar estiği 10 dakika boyunca eğitim aldıktan sonra, dışarıdaki kuvvetli rüzgar ve yağmur bize pek dokunmadı. Yalnız Türkiye'den getirdiğim şemsiye pes edip parçalandı, sonuçta yeni bir şemsiye alarak 500 yenlik bir maddi zarara uğradık. Bir de öğleden sonra sadece yer altındaki yerlerde gezinip durduk. Tokyo'da devrilen saksılar, uçan birkaç tabeladan başka bir şey yoktu... Pazar günü kurşun trenle Kobe'ye geri dönünce de tayfun çoktan gitmiş ve yaptığı tahribattan hiçbir şey kalmamıştı...
Sonuçta tayfunun etekleriyle tanışabildik, ama henüz gözüne giremedik!
Aynı İstanbul gibi Tokyo'da da çok büyük bir deprem bekleniyor; Tokyo'da depreme yakalanmadığımız için çok seviniyorum...
İnternet sürem bitti. Hikayenin tamamını dönünce anlatırım. Burası Japonya mı? Bazen Japonya'ya geldiğimize inanamıyorum. Japonya diye bizi bir adaya mı attılar? İnternet bile süreli!
Selam ve sevgiler,
Mikdat