24 Nisan 2005Soli Özel
Hiç kuşku yok ki Genelkurmay Başkanı Orgeneral HilmiÖzkök'ün çarşamba günü İstanbul Harp Akademileri'nde yaptığı geniş kapsamlı konuşma birdönümnoktasıdır. Bu konuşma farklı boyutlarıyla değerlendirilebilir.1) Kendisini demokrasi olarak kabul eden bir ülkede Silahlı Kuvvetler bir siyasi program niteliğindeki çıkışlarla siyasetalanınamüdahaleetmezler, etmemelidirler.2) Varlıklarını demokrasiye borçlu olan sivil siyasetçiler, kendilerine saygıları varsa bu tür bir çıkışı alkışlamaz, övmez ve desteklemez.3) Bir hükümet kendisinin açıkça suçlandığı, kendi sorumluluğundaki konuları içeren bir konuşma karşısında pişkinlikgöstermez ve beğeni ifade etmez.4) Sivil kamuoyu, demokratik çerçeve dışındaki müdahaleleri, içeriğinden çok hoşlansa bile coşkuyla karşılamaz. Bu, toplumun kendini yönetme iddiasından feragat etmesi anlamına gelebilir.5) Türkiye'nin demokratikleşme ve siyasal liberalleşme yönündeki ilerlemesinde büyük payı olan Orgeneral Özkök'ün bu konuşmayı yapması, siyasal iktidarın hemen her alanda yarattığı kaygıvericiyönetimboşluğunun sonuçlarından biridir.6) Bu konuşmayla birlikte 1 Mart 2003 tezkeresinin reddinden beri seçilmiş sivil iktidara doğru meyleden güçkaymasıdurmuştur. Muhtemelen Türkiye'de stratejik kararların alınma mekanizmasında eski güç dengesi yeniden oluşacaktır.7) Bu durumda 20 Nisan 2005 gününden itibaren AKPhükümetinin ülkenin dış politika gündemini belirlemesi, tanımlaması ve herkesin buna uyum sağlamasını talep ederek yönetmesi mümkün olmayacaktır.8) AKP hükümetinin yeniden iktidar olabilmesi için köklü bir yaklaşımvezihniyetdevrimi yapması, gerçekçi değerlendirmelerden yola çıkarak politikaoluşturması gerekecektir. Birikim, donanım ve becerisinin buna yetip yetmeyeceği ayrı bir sorudur.9) Genelkurmay Başkanı'nın özellikle 11 Eylül sonrasında dünyada yaşanan stratejik gelişmelerin devrimci niteliğini vurgulayarak yaptığı yorumlar kapsamlı ve gerçekçi yaklaşım içermekte. Sunduğu ufuk turu Türkiye'nin yeni stratejik yaklaşımının mantığıveöncelikleri hakkında kapsamlı bilgiler vermekte.10) TSK açısından Amerika ile ilişkilerin stratejik yaklaşımın merkezinde bulunduğu ve bugünkü krizortamınınsürmesininistenmediğiaçık. 11) "İki ülke Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu ve Orta Asya'yı kapsayan geniş bir coğrafyada barış, istikrar ve güvenliğin sağlanması için birlikte çalışmaktadır. Bu sebeple bu geniş coğrafyada Türkiye'ninABD'ye,ABD'ninTürkiye'yeihtiyacıvardır" sözleri bunun önemli bir göstergesidir.12) Orgeneral Özkök değerlendirmelerini yaparken Türkiye'de stratejik ve askeri meselelerde eski paradigmaların değişmesigereğinden dem vurmuştur. Kendi kurumunun bunu gerçekleştirerek yeni gerçeklere uyum sağlama yönünde adımlar attığını ve yeni yapılanmalara gittiğini açıklamıştır.13) Bu bağlamda dönüşümün yalnızca teknolojik olmadığını vurgulayarak, "zorluklar ve fırsatlar hakkında düşünme yöntemini değiştirmek, savunma teşkilatına yeni bir perspektifle bakmak" gereğinin altını çizmiştir.14) Dış politika ve strateji konularında değerlendirmelere yansıyan "düşünmeyönteminideğiştirme" gerekliliği iç politika ve toplumsal gerçeklerin yorumlanmasına tam yansımamaktadır.15) "Unutmamak gerekir ki haklar ancak onu hak edenlerce daimi olarak kullanılabilirler" türü bir muhtıra dili, 2005 Türkiye'sine uygun değildir. Okurların Ulusal Egemenlik Bayramı'nı, Ortodoks paskalyasını ve Pesah bayramını kutlarım..