İnsanlar nasıl bu kadar duyarsız kalabiliyor?

-
Aa
+
a
a
a

23 Temmuz 2006Gündüz Vassaf

Sorun İsrail'in Cenevre Konvansiyonu'nu bir kez daha çiğneyerek, sivil halkı öldürüp savaş suçu işlemesinden öte. Lübnan'da, evlerinden dışarı çıkamayanlar da katlediliyor, yollara dökülüp canlarını kurtarmak isteyenler de. ABD öncülüğünde uluslararası hukukun hiçe sayılmasına kaç ülkede, kaç kıtada, çoktan, alışmış, alıştırılmıştık. Sorun terörizmle baş etmek adına, devletlerin terörizmi meşrulaştırmasından, bir ülkenin insanlarını rehin almaktan da öte. Nazi işgali altında Danimarka'da, Yahudilerin sokakta dolaşırken kollarına sarı bant takmaları emredilince, ilk takanlardan biri, o zaman ben de Yahudi'yim diyen Danimarka kralı olmuştu. Ve şöyle bitiyordu Rahip Martin Niemoller'in vicdanı mirasımıza yerleşen o günlerdeki sözleri, "Yahudiler için geldiklerinde Sesimi çıkarmadım, Yahudi değildim. Benim için geldiklerinde Kimse kalmamıştı sesimi duyacak" Asıl sorun bizde. Sorun, evrensel ilkelerin, ahlakın evriminde, yüzyıllardır nice badireden geçip bugüne gelen bizlerin, Beyrut'ta olup biten önünde artık şaşırmayacak konuma gelmemizde, dünyamızda felaketlere, adaletsizliğe duyarsızlaşma noktasına getirilmemizde. Sorun, en azından infialimizi diri tutan çaresizliğimizi kabullenmek yerine, kim haklı kim haksız Tartışmalarımızın çarpık mantığında ahlak anlayışımızı yitirmemizde. Zekâ testlerinde "Batan gemide neden önce kadınlar ve çocuklar Kurtarılmalıdır?" sorusu vardır. Doğru cevabı geçersiz kılan, vicdanını yitirmiş bir toplumun bireyleri olma yolunda sürükleniyoruz. Çocuklar, kadınlar değil, kurtarılacak olan bizim insanlarımız diyor, aralarında gemi içindekilerle batsın diyen kimi Batılı devletler. Amerikalılar, İngilizler kaçıyor Beyrut'tan, Ruslar, Kanadalılar, kaçıyor, İtalyanlar, Fransızlar, İsveçliler, İsviçreliler... Yaşadıkları şehirden kaçıyorlar. Sevgililerini, sınıf arkadaşlarını, komşularını ölüme terkederek, onlarla vedalaşarak kaçıyorlar. Kaçanlar, yabancı oldukları için, yabancı pasaportları var diye kaçabiliyor. 'Yabancılar' Batılı. Sri Lankalı 60.000 temizlik işçisi kadın, makus kaderlerinin mahkûmu. İnsanın insana yaptığı vahşet karşısında günümüzde yabancı olmak, yabancılaşmak kurtarıyor insanı. Geride kalanlar katlediliyor. Beyrut Doğu sabrıyla, Doğu usuyla bekliyor. İnsan kalabilmenın nöbetini tutuyor. Bağdat olmamak için, Bağdatlaştırılmamak için direniyor. Tarihte zamanın hep mağdurdan yana olduğunun baş tanıklarından İsrail, kendi gücünün kurbanı mı olacak? Aklımda Rilke'nin dizesi, "Zaferlerden söz eden kim? Ayakta kalmaktır her şey."

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=193713