12 Mayıs 2004
Znet
İşgal ordularının, hakları değil, sorumlulukları vardır. En başta gelen sorumlulukları, işgal ettikleri halk tarafından belirlenen şekilde, mümkün olan en kısa zamanda ve (en kısa) yoldan geri çekilmeleridir.
Daha sonra, vali Bremer tarafından yayımlanan emirlerin gayri meşru olduğu ve ekonomiyi etkili bir şekilde batı (çoğunlukla ABD) bankalarının ve çok uluslu şirketlerin ellerine teslim etmeyi tasarlayan ve adaletsizliğinden ayrı olarak, acilen ihtiyaç duyulan sosyal harcamalar ve yeniden inşa faaliyetlerini engelleyen, (gelir seviyesinden bağımsız ) bütün mükelleflerden sabit %15 vergi alma da dahil olmak üzere hepsinin iptal edilmesi gerekir.
Ekonomik bağımsızlık olmadığında, sağlıklı ekonomik gelişme ihtimali çok düşüktür, ve siyasal bağımsızlık da bir formaliteden ibaret olur.
Ardından, batılılar tarafından yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, güvenliğin Iraklılar tarafından sağlanması gerekirken, Irak halkının aksi yönde iradesine rağmen Washington uzun dönemli askeri varlığını garantiye almak ve Irak güvenlik güçlerini kontrol etmek için başvurduğu hinliklere (dolaplara, dalaverelere) son vermelidir.
Bunların işgalci askeri güçlere ve onların sivil muadillerine (Geçici Yönetim Konseyi) veya ABD tarafından atanmış yönetim konseyine, pek fazla faydası olmaz.
Gönülsüz de olsa, gerçek egemenliğin Iraklılara devredilmesi kararıyla, ne büyük güçlerin nüfuzlarını devam ettirdikleri sahte bir egemenlik devri, ne de işgalciler tarafından ilan edilen, dünyanın en kalabalık diplomatik misyonu için herhangi bir haklı neden kalmayacaktır.
Bu tür adımlar (gerçek egemenliğin devri) dünyanın önde gelen enerji rezervlerinin (kalbinde) tam ortasında bulunan bağımlı bir ülkede ilk güvenli askeri üsleri kurma planlarının terk edilmesini gerektirir. Bağdat’ta batılı kuruluşlarca yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, 60 yıldır dünyanın kontrolü için güçlü bir manivela olarak düşünülen bu enerji kaynakları, işgalin temel dürtüsü ve bölgeyi ABD çıkarlarına daha fazla bağlamak için bir araçtır.
Kamuoyu araştırmasına katılanların %1’i amacın demokrasiyi yerleştirmek, %5’ide Iraklılara yardım etmek şeklindeki batılılar tarafından ifade edilen düşünceleri kabul ediyor.
Amerikalıların büyük çoğunluğu, ABD’nin değil BM’nin, ekonomik yeniden yapılanma, ve kamu düzenini kurup, muhafaza etme de olduğu kadar gerçek egemenliğin devri için de Iraklılarla beraber çalışmada başı çekmesi gerektiğine inanıyor.
Bu duyarlı bir duruş, eğer Iraklılar da kabul ederse ki, edecekler gibi görünüyor. Güvenlik Konseyindense, BM Genel Kurulu, işgalciler tarafından daha az doğrudan kontrol edilebildiği için geçici yönetim olarak tercih edilebilir.
Yeniden inşa işi, Washington’un ima ettiği gibi Iraklıları kontrol altında tutmak için ertelenmemeli, Iraklılara verilmelidir.
Tazminatlar-sadece yardım değil-acımasız yaptırımlar ve askeri çarpışmalarla Irak sivil toplumunu tahrip edenler ve Saddam’ın en zalim vahşetlerini destekledikleri için diğer suçlu devletler tarafından sağlanmalıdır. Dürüstlüğün asgari gereği budur.
Çeviren: Ali Ertaş