26 Şubat 2004,The Economist / The New York Times
Yidiş bir kelime olan Chutzpah'nın geleneksel tanımı şöyle yapılır; anne ve babanızı öldürüp, sonra mahkemeden öksüz olduğunuz gerekçesiyle af talep etmek. Alan Greenspan'in yaptığı chutzpah. Bay Greenspan geçen hafta bütçe açıklarının yarattığı tehlikeler konusunda uyarıda bulundu. Bütçe açıklarının esas nedeni, federal hükumet vergi gelirlerinin ekonomiden aldığı payın, 1950'den bu yana en düşük düzeye inmiş olması. Ancak Greenspan bu gelir kayıplarını telafi edecek her türlü çabaya karşı. Üstelik Federal Reserve'ün başkanı, Bush yönetiminin vergi indirimlerini sürekli kılma planını destekliyor ve Sosyal Sigorta yardımlarında kesintiye gidilmesini istiyor. Halbuki Bay Greenspan üç yıl önce Kongreyi vergilerin indirilmesi konusunda zorluyor ve aksi halde federal hükumetin aşırı bütçe fazlaları vereceği uyarısını yapıyordu. Kongre'ye vergi indirimlerinin Sosyal Sigorta yardımlarını tehlikeye sokmayacağı garantisini vermişti. Geçen yıl da açık yaratan bir dizi yeni vergi indirimlerini önlemekten kaçındı. Hepsi bu kadar değil, daha beteri de var. Anlayacağınız Sosyal Sigorta bölümü hariç, bütçenin kalan bölümlerinde devasa açıklar var ve bu bölümler hiçbir zaman kayda değer bir fazla vermediler. Buna karşılık Sosyal Sigorta sisteminin gelirleri, harcamalarından çok daha fazla ve bu sayede bütçesi fazla veriyor. Bu fazlalar sayesinde sosyal Sigorta sistemi en azından 2042'ye kadar kendi kendini finanse edebilecek durumda. Sistemin 2042'den sonra da geleceğini on yıllar boyunca garanti etmesi için, Bush'un sürekli kılmak istediği vergi indirimlerinin yanında devede kulak kalacak bir paranın ayrılması yeterli. Sosyal Sigorta'nın bu kadar iyi durumda olmasının bir nedeni var. Greenspan 1980'lerde Kongreyi sosyal sigorta kesintilerinin artırılması için ikna etti. Bu kesintiler sistemi ayakta tutuyor. Sosyal sigorta kesintilerinde azalan oranlar uygulanıyor, gelir yükseldikçe kesinti oranı düşüyor: Sistemin yükünü zenginlerden çok, orta ve düşük gelir düzeyindeki aileler çekiyor. Aslında Kongre Bütçe Ofisi'nin tahminlerine göre, gelir dağılımında orta grupta yer alan aileler, hem gelir vergisi hem de sosyal sigorta kesintilerinde zenginlerden neredeyse iki kat fazla ödeme yapıyorlar. Yine de insanlar Sosyal Sigorta sisteminin sürmesi için azalan oranlarda uygulanan vergileri kabul etmeye razıydılar.Şimdi onlara oyun oynanıyor. Bay Greenspan çalışan Amerikalıların vergilerini artırarak Sosyal Sigorta sisteminde fazla yarattı. Sonra halkın çoğuna pek az yarar sağlayan, ama yılda 300,000 dolardan fazla kazananların çok işine yarayan vergi indirimlerinin gerekliliğine kanıt olarak, bu fazlanın varlığını gösterdi. Ve şimdi de vergi indirimleri yüzünden çığ gibi büyüyen bütçe açıklarına çare olarak, Sosyal Sigorta sistemininin üyelerine yaptığı ödemelerin azaltılmasını istiyor. Mesele şu; bu uygulamanın ne anlama geldiği dürüstçe ortaya konsa ve "Çalışanların vergilerini artıralım, sosyal sigorta sisteminden onlara yapılan ödemeleri azaltalım ki zenginler daha az vergi ödesinler!" denseydi, seçmenler çok öfkelenirlerdi. İşte bu yüzden sağ kanadın sınıf mücahitleri, önce ucuz malın reklamını yaparak dükkâna müşteri çekip sonra pahalı malı satın almaya zorlama taktiğine başvurdular.Bu masaldan çıkarılacak üç ders var. Öncelikle "canavarı aç bırakmak*" farazi bir senaryo değil, şu anda uygulanıyor. Muhafazakârlar onyıllar boyunca vergi indirimlerini uygulamaya koymak istediler. Bunu bütçe elverdiği için değil, bütçe elvermediği için istediler. Vergi indirimleri bütçe açıklarına yol açar, açık bütçe de kamu harcamalarını kısmanın bahanesi olur.
İkincisi, kamu harcamalarını azaltmak, kimsenin istemediği israfa yol açan programlarda kısıntı yapmak anlamına gelmiyor.Hedefte Sosyal Sigorta ve sağlık yardımı (Medicare) var. Çünkü esas para burada. Şunu da ekleyebiliriz; sağın ideologları Sosyal Sigorta'yı tamamen ortadan kaldırma ümidini hiçbir zaman kaybetmediler. Eğer Bay Bush kasımda kazanırsa, özelleştirme konusunda ilerleme kaydederiz, bireysel emeklilik kurumu yaratılır. Aslında yapılmak istenen yarattığı fonlara göz dikmek olsa da, bu tabii ki Sosyal Sigortalar'ı olmayan bunalımından "kurtarmak" adı altında pazarlanır. Yani meselenin esası, Sosyal Sigorta'nın kuyusunu kazmaktır. Son olarak, sağcı hükumetteki yolsuzluklar ve siyasi yönü olmaması gereken kurumlara partizanca el koymalar sürüp gidiyor, hatta Federal Reserve'e kadar uzanıyor. Bush'un Beyaz Saray'ı, kendilerine boyun eğmeyen bilim insanlarının, bütçe uzmanlarının, istihbarat uzmanlarının ve hatta subayların kariyerlerini yakacağını alenen gösterdi. Ama Bay Greenspan'in bu gibi baskılara pabuç bırakmaması gerekirdi. Seçimle gelmeyen ve elinde büyük bir güç tutan Merkez Bankası başkanlarının özel bir konumları vardır. Bu nedenle yıpranmamaya özen göstermeleri gerekir. Greenspan partizan bir programı yürütmek için bu konumdan yararlanmakla, kurumuna ve ulusuna ihanet etmiştir.
Çeviren: İnci Ötügen
* ç.n. Noam Chomsky'nin "starving the beast" diye adlandırdığı bir sağ strateji. Bu stratejide savunma harcamaları artırılırken vergiler yükseltilmiyor ve fatura sosyal sigorta sistemine çıkarılıyor.