Sabah GazetesiŞebnem Kırmacı
12 Şubat 2010
Çağdaş sanatın en önemli isimlerinden Antoni Muntadas, 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında açtığı serginin yanısıra İstanbul üzerine bir de belgesel çekiyor. Belgesel Ekim ayında televizyonda gösterilecek.
2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamındaki 'İstanbul'da Yaşıyor Çalışıyor' projesinin ikinci etkinliği, MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür Merkezin'deki 'In Between-Arada-Tra' sergisiyle İstanbul, dünyaca ünlü İspanyol sanatçı Antoni Muntadas'ı ağırlama fırsatı buldu. 1971'den beri New York'ta yaşayan, işleri dünyanın çeşitli ülkelerinde sergilenen, sosyal ve politik göndermeleri ile çağdaş sanatın yaşayan en önemli öncülerinden biri kabul edilen Muntadas, 14 Şubat'a kadar sürecek serginin yanısıra, İstanbul üzerine Ekim ayında televizyonda yayınlanacak bir de belgesel çekiyor. Belgesel Açık Radyo'yu odak alacak. Muntadas'la iki projesi ve onun gözünden İstanbul'u konuştuk.
Yabancıların yarattığı mitler:
"Proje için ilk teklif geldiğinde İstanbul hakkında hiçbir fikrim yoktu; daha önce hiç gelmemiştim. Anlamak için bir yılımı araştırmaya adadım. Sıfırdan başladım. İstanbul'u tanımanın en iyi yolu taksicilerle sohbet etmek. Röportajlar yaparak şehri anlamaya çalıştım. Amacım İstanbul'un klişelerini ve mitleri ortaya çıkarmaktı. İstanbul'u, mitolojiler ve klişeler temsil ediyor. Şehre ait mitler şehirde yaşayanlar tarafından yaratılıyor; şehrin tarihinden, yazarların, yönetmenlerin bakış açılarından ortaya çıkıyor. Klişelerse yabancılar tarafından yaratılıyor. Örneğin İstanbul'da çekilen sayısız Amerikan filmi var. Topkapı, sık kullanılan bir tema bu filmlerde."
Radyo programından filme:
"Araç olarak filmi seçmemin nedeni, İstanbul'u kamusal bir proje ile keşfedebilmek adınaydı. Tek şartım bu filmin televizyonda yayınlanması. Bu filmin bir galeride gösterilmesinden yana değilim; geniş bir kitleye ulaşmasını istiyorum. Daha sonra bir galeri ya da müzede sergilenebilir. Çok deneysel yaklaşıyorum bu filme. İstanbul'la ilgili araştırmamı yaparken Açık Radyo çok ilgimi çekti; zaman içinde Açık Radyo'nun bu projenin filtresi olmasına karar verdim. Dört kişi bu yıl içinde farklı aylarda, canlı yayınlarda Açık Radyo'da mit ve klişeleri tartışacak. Ve ben bunu belgesel haline dönüştüreceğim. Ama şu anda daha fazla bilgi vermek istemiyorum, çünkü film Ekim ayında yayınlanacak."
Açık Radyo alter egom:
"13 milyonluk bir şehri anlatan bir belgesel çekerken, dinleyicisi görece az olan ama çok kaliteli yayın yapan bir radyoyu seçtim, çünkü bu film sayesinde daha fazla insan Açık Radyo'yu keşfeder ve dinler diye ümit ediyorum. Amacım dikkatleri Açık Radyo'nun üzerine çekmek. Projenin amacı Açık Radyo'ya daha fazla görünürlülük kazandırmak. Misyonum halkı eğitmek değil, ben bu konuda otorite değilim. Daha çok Açık Radyo'yu bir filtre olarak kullanıyorum. Bu kanal benim hayatta inandığım şeyleri dile getiriyor; bu anlamda benim alter egom (ikinci benliğim) olabilir."
