Times "Türkiye için karar anı" diyor.
Gazete, Başbakan Erdoğan'ın zirve öncesinde kabul edilemez koşullar öne sürmemeleri için Avrupalı liderleri uyardığını anımsatıyor. Times, zirveden Türkiye'yle üyelik müzakerelerin başlatılması kararı çıkacağını fakat, üye ülkelerde Türkiye aleyhindeki korkuları ortadan kaldırmak için gündeme getirilen sınırlamalar üzerinde pazarlıkların sürdüğünü belirtiyor.
Times "Fransa ve Avusturya, müzakerelere başlamanın üyeliği garantileme anlamına gelmediğinde ısrar ederken, Avrupa Birliği liderleri Türkiye vatandaşlarına dolaşım hakkı verilmemesi konusunda hemen hemen anlaştılar" diyor.
Daily Telegraph da Avrupa Birliği'nin karşıt görüşleri önemsemeyerek Türkiye'ye kapıyı aralayacağını vurguluyor. Gazete haberinde özetle şöyle deniyor:
Açık uçlu süreç
"71 milyon nüfuslu Türkiye, 2015'te üye olmak hedefiyle Avrupa Birliği'yle üyelik müzakerelerine başlayacak ve birliğin sınırları İran, Irak ve Suriye'ye dayanacak. Brüksel'de liderlerin son şeklini vereceği taslak bildiride şimdiden üyeliğin kesin olmadığı belirtiliyor ve açık uçlu bir süreçten söz ediliyor. Yani Ankara Avrupa değerlerini ihlal ederse müzakerelerin durdurulabileceği uyarısı yapılıyor."
Daily Telegraph'ta yer alan Ankara çıkışlı başka bir haberde de, geçmişte sürekli sorunlar yaşayan hatta Türkler tarafından ülkeyi bölmeye çalışmakla suçlanan İngiltere'nin Ankara'ya üyelik konusunda en fazla destek veren ülke olduğu hatırlatılıyor.
Haberde, Ankara Üniversitesi'nden Doğu Ergil'in "İngilizler bize Avrupa'yla ilişkilerimizde daha az duygusal olmamız gerektiğini öğretti" şeklindeki sözleri aktarılıyor.
Independent gazetesi ise Avrupa Parlamentosu'nun müzakerelere gecikilmeden başlanması yolundaki tavsiye kararıyla Türkiye'ye yapılacak tarihi önerinin önündeki engellerin kalktığını vurguluyor.
"Parlamentonun aldığı kararın bağlayıcılığı yok. Fakat, birliğe dahil olacak ilk Müslüman ülke Türkiye'ye karşı çıkanların, Avrupa halkının oylarıyla oluşturulan Parlamento'yla ters düşmeleri çok zor.
"Zirvede liderlerin akşam yemeğinde çözüme kavuşturmaları gereken hassas konular var. Son taslakta Türkiye'ye daha önce hiçbir aday için söz konusu olmayan koşullar getiriliyor. Üye ülkelere Türk işçilere serbest dolaşımı sınırlama hakkı getirilebilir. İngiltere bu maddeden hoşnut değil ama büyünlüklü bir paketin parçası olduğu için bunu kabul edebilir"
Financial Times gazetesi Avrupa Birliği dönem başkanı Hollanda Başbakanı Balkanende'nin hem üye ülkelerin kaygılarına yanıt verecek hem de Türkiye'yi gücendirmeyecek bir son dakika formülü bulmak için çaba harcayacağını aktarıyor.
Gazete, başka bir haberinde ise "Türklerin Avrupa Birliği'nin gönülsüzlüğünden düş kırıklığına uğradığı kaydediliyor.
Financial Times, Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Cengiz Aktar'ın taslak bildiriyi kastederek "Hiç bu kadar kötü bir metin görmedim. Bildiri, Türkiye'nin üyeliğinin kutlanılacak değil, üzülecek birşey olduğu havasında" dediğini belirtiyor.
"Avrupa üç asırdır aynı şeyi tartışıyor"
Financial Times'ın yorum sayfasında ise şu görüşler yer alıyor:
"Yaklaşık 300 yıl önce Avrupa Birliği'ni fikrini ortaya atan Fransız diplomat Saint Pierre savaş tehdidini ortadan kaldırmak için 24 Avrupa ülkesinin, Utrecht'te parlamentosu olan bir birlik oluşturmasını önermişti.
"Fransız diplomat "Avrupa'da Kalıcı Barış Projesi" adlı kitabının taslağında Türklerin de bu birliğe üye olabileceğini söyleyerek okuyucularını şaşırtmıştı. Kitabının İngilizce baskısında geri adım attı, Türkiye'ye ortaklık statüsü verilmesi gerektiğini söyledi. Avrupa Birliği üç asır sonra hala aynı ikilemi yaşıyor.
Financial Times'taki yazıda, müzakereler sırasında yaşanabileceklere ilişkin şu yorum yapılıyor:
"Almanya'da Hıristiyan Demokratlar'ın seçimlerde zafer elde etmesi ve Fransa'da önümüzdeki yıl yapılacak Avrupa Anayasası referandumundan "Hayır" çıkması halinde Avrupa Birliği karar değiştirirse Türkiye'yle bütünleşme politikasından vazgeçilebilir.
"Böyle bir durumda Avrupa Birliği kamplara bölünür, birlik içindeki ve dışındaki Müslümanlar kendilerini dışlanmış hisseder ve Türkiye'deki reform süreci kaosa sürüklenir. Avrupa Birliği liderleri Brüksel zirvesinde tarihi bir karar verecekler. Ancak bugünün devlet ve hükümet başkanları, Avrupa Birliği'nin fikir babası Saint Pierre'in aksine ileride kararlarını değiştirirlerse bedel ödemek zorunda kalacaklar."
Ankara'nın diyalog çağrısı
Guardian gazetesi, Avrupa Birliği'nin kritik zirvesi öncesinde 1978'den sonra ilk kez Türkiye'ye giden, Gece Yarısı Ekspresi filminin senaristi, yönetmen Oliver Stone'nun dün Türklerden özür dilediğini belirtiyor.
Gazete, Turizm ve Kültür Bakanı Erkan Mumcu'nun "Daha önce Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer de Türkiye'ye muhalifti. Şimdi Türkiye'nin çok iyi bir dostu. Dünyaya doğru mesaj vereceksek, diyalog hakkımız olmalı" dediğini aktarıyor.
Almanya'da yayımlanan Sueddeutsche Zeitung, Avrupalı liderlerin Türkiye'ye çok da istekli olmadan "Evet" diyeceklerini belirtiyor ve ekliyor:
"Çünkü elleri çok zayıf ve önerebilecekleri başka bir alternatif yok. Bu aşamadan sonra Türklerin reddedilmesi tammin edilemeyecek sonuçlar doğurur. Avrupa Birliği baştan kendini bu durumuna düşürmeyecekti.
"Bu aşamadan sonra Avrupa Birliği'nin yapabileceği tek şey, yeni yapının ayakta kalmasını ummak olacaktır. Müzakerelerin sonunda Türkiye'nin ve Birliğin ne durumda olacağını kimse tahmin edemez"
Başka bir Alman gazetesi Der Tagesspiegel, Avrupa Parlametosu'nun Türkiye'yle müzakerelere gecikilmeden başlanması kararını daha doğrusu bu kadar çok milletvekilinin lehte oy kullanmasını sürpriz olarak değerlendiriyor. Parlamento'da gizli oylama yapıldığını anımsatan gazete şöyle diyor:
Bu sonuç şaşırtıcıydı çünkü parlamenterler Türklere karşı Avrupa vatandaşlarından daha dostane bir yaklaşım sergilediler. Milletvekilleri belki de Türkiye'ye getirilen koşullara güvenerek bu kadar kolay 'Evet' dediler.
Avusturya'da yayımlanan Der Standart gazetesi, Avusturya Meclisi'nde Türkiye'yle müzakerelerin reddedilmesi yönündeki bir girişimin başarısızlıkla sonuçlandığını anımstarak bu aşamadan sonra Başbakan Wolfgang Schuessel'in Türkiye'yle birliğin varacağı anlaşmayı engelleme şansının olmadığını belirtiyor.
Fransız Le Figaro gazetesi ise Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın dün akşam Türkiye konusunda geri adım atmadan, halkını ikna etmeye çalıştığını vurguluyor.
Gazete Chirac'ın "Türkiye'nin üyeliği Avrupa Birliği'nin özellikle de Fransa'nın çıkarına" dediğini aktarıyor.
Liberation gazetesi ise Chirac'ın halkı ve partisini ikna edip etmediğinin zaman içinde ortaya çıkacağını kaydediyor.
Gazeteye göre Fransa'daki iktidar partisinin başkanı Nikolas Sarkozy İsrail'de yaptığı bir açıklamada, "Avrupa liderlerinin Türkiye'yi destekleyen tavırları Fransız halkı açısından inkar edilemeyecek sorunlar yaratıyor" dedi. Liberation yorumunu şöyle sürdürüyor:
Bugünkü toplantı Fransa için gerçekten kritik. Bu sadece Türkiye'nin düş kırıklığına uğratılmaması açısından değil, Paris'in oyalama taktiklerini anlamakta zorluk çeken diğer üyelerin ikna edilmesi açısından da önemli.
"Avrupa üzerinde Türkiye hayaleti dolaşıyor"
Çek Cumhuriyeti'nde yayımlanan Hospodarske Noviny, Brüksel zirvesiyle ilgili haberinde Karl Marx'ın ünlü sözlerine atıf yaparak "Avrupa üzerinde bir hayalet dolaşıyor. Türkiye hayaleti" diyor.
Rusya'nın endişesi
Rusya'daki Novyye İzvesitia gazetesi ise Türkiye'nin üyeliği konusunda Rusya'nın kaygılarını aktarıyor. Gazete şöyle diyor:
"En yakın, en anlaşılabilir, en ulaşılabilir komşumuzu kaybetme riskimiz var. Eğer Türkiye Avrupa Birliği'ne girerse, Türk işadamları artık Rusya'dan hammade, yarı işlenmiş ürün almayacak. En çok petrol ihracımız zarar görecek. Rus tankerlerin Türk boğazlarından geçişi daha da sorunlu hale gelcek. Çünkü boğazlar Avrupa Birliği karasuları olacak. "
http://www.bbc.co.uk/turkish/pressreview/story/2004/12/041216_pressreview.shtml