Bilimin Işığında Evrim: Darwin, Wallace ve kolektif aklın dünü, bugünü, yarını

-
Aa
+
a
a
a

Antroposen Sohbetler'de Utku Perktaş, beş haftadır devam ettirdiği 'Evrim Serisi'nin kısa bir değerlendirmesi ile karşımıza çıkıyor.

""
Bilimin Işığında Evrim: Darwin, Wallace ve kolektif aklın dünü, bugünü, yarını
 

Bilimin Işığında Evrim: Darwin, Wallace ve kolektif aklın dünü, bugünü, yarını

podcast servisi: iTunes / RSS

Evrim, yalnızca türlerin zaman içinde değişimini açıklayan biyolojik bir kuram değil, aynı zamanda insanın doğayla ve kendiyle kurduğu ilişkiyi yeniden tanımlayan düşünsel bir devrimdir. Darwin ve Wallace’ın fikirlerinin 19. yüzyılda kesiştiği noktada, bilim tarihinin en büyük paradigma kaymalarından biri gerçekleşti: Doğanın “planı” yoktur; türler, kör ve süreçsel bir mekanizma olan doğal seçilimle biçimlenir. Ancak bu devrim, tek bir dehanın ürünü değil, iki farklı kıtada, iki farklı yaşam öyküsü ve bakış açısıyla, kolektif bilimsel emeğin bir ürünü olarak ortaya çıktı.

Kimin Kuramı, Kimin Zaferi?

Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace’ın doğal seçilim fikrine aynı dönemde ulaşması, bilimin kişisel dehalardan çok, kümülatif bir süreç olduğunu gösterir. Darwin’in Türlerin Kökeni ve Wallace’ın Doğu Hint Adaları’ndan gönderdiği mektup, Linnean Society’de düzenlenen bir toplantıda okunduğunda, bilim tarihi bir 'öncelik kavgası' değil, saygılı bir entelektüel işbirliği gördü. Darwin, Wallace’ın katkısını reddetmedi; Wallace ise her zaman Darwin’i 'doğal seçilim fikrini en derinlemesine kavrayan kişi' olarak tanıdı. Bu ilişki, bilimin nasıl ilerlediğine dair bugüne ders olacak bir model sunar: Bilim, yalnızca fikirlerin değil, etik ve insani bağlamlar içinde bu fikirlerin yeşerdiğinin de tarihidir.

Doğal Seçilim: Kutunun İçinde ve Dışında

Doğal seçilim, evrim kuramının bel kemiğidir ama Darwin’in de vurguladığı gibi, tek bir doğal seçilim yoktur. Çölde su tutabilen bir kaktüs ile tundra ortamında yaşayan bir sığırcığın hayatta kalma stratejileri farklıdır. Seçilim, çevresel baskıların ve kalıtımsal varyasyonun sonsuz kombinasyonlarıyla şekillenir. Kalıtımsal farklılıklar, yaşam mücadelesi, avantajlı özelliklerin yayılması; bunların hepsi, popülasyonlar düzeyinde işleyen dinamik bir süreçtir. Modern sentez, bu temel ilkeleri genetik, mutasyon ve genetik sürüklenme gibi kavramlarla zenginleştirdi ancak Darwin’in gözlem gücü ve sistematik yaklaşımı, evrimsel biyolojinin hâlâ en sağlam temelini oluşturur.

Evrim Neden Kolektif Bir Üretimdir?

Bilimsel üretim, bireysel dehaların ‘an’ında değil, kolektif emeğin zaman içinde birikmesiyle oluşur. Darwin’in Beagle yolculuğunda yardımcı olan insanlar, deneylerini paylaştığı meslektaşları, Wallace’ın Endonezya ormanlarında yalnız başına yaptığı gözlemler; hepsi bu büyük resmin parçalarıdır. Bugün evrimi konuşurken, yalnızca biyolojik mekanizmaları değil, bilimin nasıl üretildiğini, kimlerin sesiyle anlatıldığını, hangi tarihsel ve sosyal arka planlarda şekillendiğini de düşünmeliyiz. Bilim, “başka yıldızların ışığıyla parlayan” bir süreçtir; her katkı, bir sonrakinin önünü açar.

Ekoloji ve Evrim: İki Ayrılmaz Partner

Evrim, durağan değil; ekolojiyle iç içe geçmiş, dinamik bir süreçtir. Türler arası rekabet, simbiyoz, av-avcı ilişkileri, iklim değişiklikleri; hepsi evrimsel değişimi yönlendirir. Örneğin; Anadolu’nun geçmişte sahip olduğu iklim, bugünse Akdeniz ortamının hakimiyeti yanı sıra yarık kurak olan iklimi, bitki ve hayvanların morfolojisinde, üreme stratejilerinde derin izler bırakmıştır. Doğal seçilim, ekolojik koşulların şekillendirdiği bir süreçtir; ekoloji olmadan evrimi anlamak eksik kalır.

Günümüzde iklim değişikliği, yangınlar, habitat tahribatı gibi insan kaynaklı etkiler, türlerin uyum süreçlerini geçmişte görülmemiş bir hızla zorluyor. Bazı türler hızla evrimleşirken, bazıları yok olmanın eşiğine geliyor. Bu durum, koruma biyolojisi açısından da kritik: Geçmişin buzul sığınakları, geleceğin koruma stratejileri için ipuçları sunuyor.

Genetik Hafıza ve Coğrafyanın Dili

Evrim, bireylerin değil, popülasyonların zamanla geçirdiği değişimdir ve bu değişimin zemini genetik çeşitliliktir. Popülasyon genetiği ve filocoğrafya, türlerin geçmişte yaşadığı göçler, darboğazlar, gen akışları gibi olayların genlerde bıraktığı izleri okumamızı sağlar. Örneğin, Anadolu’daki bazı böcek türlerinin güney popülasyonlarında genetik çeşitliliğin daha yüksek oluşu, son buzul çağının mirasıdır. Kuzeydeki popülasyonlar, buzulların çekilmesiyle güneyden gelen küçük gruplardan türemiştir; bu yüzden genetik çeşitlilik düşüktür. Coğrafya, genetik hafızaya işlenmiş bir tarih kitabı gibidir.

İstilacı türlerin yayılışı da genetik desenlerle okunabilir: Yeni bir coğrafyada koloni kuran küçük bir grup, genetik çeşitliliğin büyük kısmını beraberinde getiremez. Bu nedenle, istilacı türlerin genetik yapısı, klasik filocoğrafi modellerden farklıdır. Evrim, çevreyle sürekli diyalog hâlinde olan, dinamik ve çok katmanlı bir süreçtir.

Sonuç Yerine: Evrim Sadece Biyolojinin Değil, Bilimin de Aynasıdır

Darwin ve Wallace’ın öyküsü, bilimin nasıl üretildiğine dair bir manifesto gibidir: Kolektif emek, saygılı işbirliği, farklı bakış açılarının sentezi. Bugün evrimsel biyoloji, genetik, ekoloji, filocoğrafya gibi disiplinlerin kesişiminde, doğayı anlama çabamızı derinleştiriyor. Evrim sadece genetik bir kader değil, çevreyle kurulan sürekli bir diyalogdur. Bu diyalog; iklim değişikliği, habitat kaybı, istilacı türler gibi insan kaynaklı tehditlerle daha da kritik hâle geliyor.

Doğayı anlamak, sadece onu ölçmek değil, onu nasıl anlattığımızı da yeniden düşünmektir. Evrim kuramının mirası, bilimin kolektif, adil ve sürekli sorgulayan yapısının en güzel örneklerinden biridir. Sorularımız bitmediği sürece evrim de devam edecek.


Okuma Önerileri

  • Darwin, C. (1859). On the Origin of Species by Means of Natural Selection. John Murray.
  • Wallace, A. R. (1870). Contributions to the Theory of Natural Selection. Macmillan and Co.
  • Mayr, E. (1963). Animal Species and Evolution. Harvard University Press.
  • Futuyma, D. J. (2013). Evolution (3rd ed.). Sinauer Associates.
  • Losos, J. B. (2010). Adaptive Radiation, Ecological Opportunity, and Evolutionary Determinism. The American Naturalist, 175(6), 623-639.
  • Avise, J.C. (2000). Phylogeography: The History and Formation of Species. Harvard University Press.
  • Parmesan, C., & Yohe, G. (2003). A globally coherent fingerprint of climate change impacts across natural systems. Nature, 421(6918), 37-42.
  • Jablonski, D. (2008). Species Selection: Theory and Data. Annual Review of Ecology, Evolution, and Systematics, 39, 501-524.