2017 yılının Temmuz ayının ortasında bu ana dek kayıtlara geçen en büyük buzdağlarından biri, Antarktika'dan koptu. Kıbrıs'ın yaklaşık üçte ikisi büyüklüğünde olduğu söylenen kitlenin, bölgedeki deniz ticaret yollarında problem yaratabileceği kaygısıyla gözlem altında tutulduğu söyleniyordu ama tehlikenin gemilerden ve ticaretten daha büyük olduğu söylenebilirdi.
“Ülkemiz büyük bir oyun yeridir. Her sabah uyanınca, biraz isteksiz de olsak, hepimiz sahnenin bir yerinde, bizi çevreleyen büyük ve uzak dünyanın sevimli bir benzerini kurmak için toplanırız. … İnsanlarımız, aynı piyesi yıllardır aynı biçimde oynamanın yorgunluğu ve gerçeğe bir türlü benzetememenin bezginliği içindeyken ben, bizlere bugüne kadar hiç yararı dokunmamış olan aklın – daha doğrusu, akıl olduğunu sandığımız akıl taklidinin– zincirlerinden kurtularak, bütün ülkeleri ve onların gerçek kişilerini içine alan büyük oyunun içinde buluyorum.”
Oğuz Atay, Tehlikeli Oyunlar, 14. Bölüm: Büyük Oyun (s.350)
2017 yılının Temmuz ayının ortasında bu ana dek kayıtlara geçen en büyük buzdağlarından biri, Antarktika'dan koptu. Kıbrıs'ın yaklaşık üçte ikisi büyüklüğünde olduğu söylenen kitlenin, bölgedeki deniz ticaret yollarında problem yaratabileceği kaygısıyla gözlem altında tutulduğu söyleniyordu ama tehlikenin gemilerden ve ticaretten daha büyük olduğu söylenebilirdi.
Antarktika Larsen C buz sahanlığı uydu fotoğrafı (NASA)
Atmosferdeki ısınma yaz mevsimini artık tahmin edilebilir olmaktan çıkarmış, iklim uzmanı Peter Hofmann, yazların aşırı sıcak ve şiddetli yağışlarla geçeceğini açıklamıştı. Türkiye sakinleri de bunu yakından takip edebilme şansını ya da şanssızlığını yaşayacaktı.
Turizm kenti Antalya’da son 88 yılın sıcaklık rekorunun 45.4 dereceyle kırıldığı günlerde, İzmir, Muğla, Karabük, Hatay, Mardin ve daha birçok il ve ilçe orman yangınlarına teslim olmuştu. Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez 3 gün içinde tam 147 yerde yangın çıktığını söylüyordu.
İtalya'nın başkenti Roma'da çeşmeler kuraklık nedeniyle kapatılmış, ABD’nin Dakota ve Montana bölgelerinde yağmur duasına çıkılmıştı. İran'ın Ahvaz şehri içinse durum gene tam cehennemlikti! Orada hava sıcaklığı 53.7 derece olarak kayıtlara geçti. Hissedilen sıcaklık ise 61 derecenin üzerindeydi! Independent gazetesinde yer alan habere göre Dünya Meteoroloji Organizasyonu modern dünyada şimdiye kadar ölçülen en yüksek sıcaklığı ölçmüştü.
Fransa'nın güneyinde tatil bölgelerine yakın noktalarda ve Korsika adasında çıkan yangında 8 bin hektardan fazla ormanlık arazi yanmış, Kanada’nın British Columbia Eyaletinde ise durum daha kötüye gitmiş, en az 38 bin hektarlık yeşil alan, içindeki canlılarla birlikte kül olmuştu.
İşin trajik yanı şuydu: Yılın sonlarında Kasım’da California’da çıkacak yangınların yanında Kanada’daki bu büyük yangın bile “çocuk oyuncağı” gibi kalacak, 2017’de söndürülemeyeceği kesinleşen “canavar” Thomas yangını eyalet tarihinin en büyük yangını olarak tarihe geçecekti.
Thomas'tan artakalan (Marcus Yam / Los Angeles Times)
Geçen ay orman yangınlarında onlarca vatandaşını kaybeden Portekiz onların yasını tutarken, alevler tekrar canlandı.Yeni bir bilimsel rapora göre, küresel iklim değişikliği Portekiz ve İspanya’da orman yangınlarının temel sebebi olan sıcak hava dalgalarının ana etkeni idi.
Dünyanın ölçebildiği en yüksek sıcaklıkların arasından bir de aniden ortaya çıkan seller, fırtınalar ve yüzbinlerce insanı etkileyen soğuk hava dalgalarının içinden aynı anda geçiliyordu.
Türkiye gibi ülkelerde iki anormal deneyim neredeyse aynı anda yaşanıyordu.18 temmuz'da İstanbul’da yağışlar sırasında iki saatte 6,726 yıldırım/şimşek çaktı. Silivri’de metrekareye 109 litre yağış düştü. Yollar kapandı, metroyu su bastı, Üsküdar’da deniz ile kara –bir kere daha!– birleşti, insanlar sokak ortasında yüzmek zorunda kaldı.
9 gün sonra, yani 27 temmuz'da ise, İstanbul'da akşam saatlerinde sadece15 dakika etkili olan fırtına ve şiddetli yağış sonrası yine birçok bölgede su baskınları ve sel oluştu. Saat 18.00'de hava gece yarısı olmuş gibi karardı, ardından gökyüzünden ceviz büyüklüğünde yağan dolu parçaları eşliğinde ağaçlar devrildi, metrobüs yollarda kaldı, marmaray durdu, vapurlar batmaktan son anda kurtuldu. 20 dakikalık bu mini-felaketin faturasının 1,2 milyar lirayı bulacağı öngörülüyordu.
Aşırı yağış ve seller dünya üzerinde de ölümcül etkisini göstermekteydi. Japonya ve Çin'de etkili olan tayfun ve kasırgalar ardından meydana gelen şiddetli yağışlar onlarca kişiyi öldürmüş, Hindistan'ın kuzeydoğusunda aşırı yağışların yol açtığı sel ve toprak kaymalarında ölenlerin sayısı 80'i geçmişti. ABD'nin Arizona eyaletinde 9 kişiyi öldürüp, 1 kişiyi kaybeden aşırı yağışlar, Şili'nin başkenti Santiago'da kar şeklini almış, yağışlardan etkilenen elektrik tellerinin kopması sonucu yaşanan kesintilerden yaklaşık 250 bin kişi elektriksiz kalmıştı.
Afrika'da 28 ülkenin ciddi düzeyde açlık çektiğinin belirtildiği günlerde, yalnızca Fas, Tunus ve Cezayir'de açlığın düşük seviyede olduğu bildirildi. Çocuklara yardım kuruluşu Save the Children Somali’de 20 binden fazla çocuğun açlık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. BM’nin Irak Gıda ve Tarım Sorumlusu Zuğbi, terör ve çatışmalardan dolayı evlerinden olan 3 milyondan fazla iç göçmenin yeterli gıdaya ulaşamadığını söyledi. Yine BM’nin Gıda Örgütü (WFP), yayımladığı yeni raporda, yapılan gıda yardımı harcamalarının yüzde 70'inin Ortadoğu ve Afrika'daki bölgelere gittiğini belirtiyor, yardımların da iki kattan fazla arttığını söylüyordu. Asya’da ise Kuzey Kore'nin 2001'den beri gördüğü en ciddi kıtlıkla karşı karşıya olduğu söylenirken, küresel çapta yaşanan iklim değişikliği yüzünden yağış miktarında düşüşün, Türkiye'de geçen yılki buğday üretiminde yüzde 9 azalmaya neden olduğu da ortaya çıkmıştı.
ABD Başkanı Trump'ın, ABD'nin bugüne kadar göçmenleri çok fazla koruduğunu iddia ederek "O hayvanları artık daha fazla korumayacağız" dediği insanlar Libya'da bindikleri derme çatma botların batmasıyla ölmeye devam ederken, şanslı olup karaya ayak basabilenleri de İtalya'da yerleştirileceği otellerde molotof kokteylli saldırıya uğruyordu. Edirne'de Bulgaristan'a geçmek isterken TIR dorsesinde havasız kalan 7 mülteciden biri öldü, öbürleri son anda kurtarıldı.
Saldırıdan korunmak için suya atlayan mülteciler kurtarma botuna doğru yüzerken (Kenny Carpov / SOS Akdeniz)
Lübnan ordusu Suriye savaşından kaçan binlerce göçmene ev sahipliği yapan derme çatma kamplara yönelik baskınlarını sıklaştırmış, Irak'ın Enbar vilayetinde bir göçmen kampında düzenlenen intihar saldırısı sonucu, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 14 kişi hayatını kaybetmiş, 13 kişi de yaralanmıştı.
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, ordu birliklerinin ülkenin en büyük ikinci kenti Musul'da IŞİD militanlarının elinde bulunan El Nuri Camii'ni ele geçirmesinin ardından örgüte karşı zaferini Twitter üzerinden ilan etti. Birleşmiş Milletler (BM), Irak'ın Musul kentinde yaşayan bazı sivillerin yasadışı şekilde evlerinden zorla çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu uyarısını yaptığı günlerde, çatışmaların ardından Musul'a geri dönenler evleri yerine enkaz yığınları buluyordu. Birleşmiş Milletler raporuna göre Temmuz ayında ülke genelinde yaşanan şiddet olaylarında 241 kişi hayatını kaybetmiş, 271 kişi yaralanmıştı.
Irak'ın komşusu Suriye'de ise, ABD önderliğindeki uluslararası koalisyona ait uçakların, Deyr ez-Zor’un doğusundaki Albukemal kentinde hastane ve sağlık hizmet kurumlarını bombaladığı belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü, ülkede 1 ay önce başlayan kolera salgını nedeniyle ölenlerin sayısının bin 922’ye ulaştığını açıkladı.
Güney Kore ve Japonya, Pyongyang'ın ülkenin batısında yeni bir balistik füze denemesi gerçekleştirdiğini açıkladı. Rusya ve Suudi Arabistan'ın yaptığı görüşmeler sonucunda iki ülke arasında silah satışına ilişkin toplam 3,5 milyar dolar tutarında bir anlaşmaya imza atılmış, yıl boyunca büyük bir soru işareti olacak olan S-400 füzeleri için Cumhurbaşkanı Erdoğan da imzaların atıldığını vatana millete duyurmuştu. Kremlin, Erdoğan'ın “S-400 imzaları atıldı” açıklamasını doğrulamadı ama Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ülkesinin başka ülkelerin kaderini etkileyecek bir ülke olarak görülmesinden ötürü gururlarının okşandığını itiraf etmişti.
TSK’nın Katar’da kurduğu üsse yeni asker sevkiyatı yaptığı günlerde, doğu bölgelerindeki çatışmalarda insanlar ölmeye devam ediyor, Nevşehir’in Kozaklı ilçesinde düzenlenen bir asker cenazesinde ana muhalefet liderinin gönderdiği çelenk, Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakan tarafından gönderilen çelenkler arasından valinin emri ile uzaklaştırılıyordu.
Kılıçdaroğlu geçen ay başladığı "Adalet Yürüyüşü"ne devam ediyordu. HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, partisinin tutuklu eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Benim Edirne’ye yürünmesi yönünde bir talebim yok” ifadesini ilettikten sonra kesin rota belli oldu. Yolda katılımcılarla beraber büyüyen yürüyüş İstanbul'a doğru ilerliyordu.
22. gününde 77den fazla kadın ve LGBTİ örgütü “Eşitlik Yoksa Adalet Yok” diyerek, Pippa Bacca'nın öldürüldüğü yerden yürüyüşe katılmış, yürüyüşe cezaevi önünde basın açıklaması yaptıktan sonra Kandıra'dan katılım sağlayacak olan HDP'lilere polis OHAL'i gerekçe göstererek engel olmaya çalışmış; işçiler, gençler, emekliler ve toplumun birçok kesiminden gelen insanlarla "adalet yürüyüşü", "büyük adalet mitingi"nin gerçekleştirildiği Maltepe Meydanı'nda sona ermişti. 432 kilometre yol katedilen mitingin sonunda, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in açıklamasına göre yaklaşık 2 milyon kişi Kılıçdaroğlu liderliğindeki yürüyüşçüleri meydanda karşıladı.
Maltepe, İstanbul, 9 Temmuz 2017
CHP Genel Başkanı burada yaptığı konuşmada "Darbeyi durdurmak için sokak iyi, adalet için sokak kötü. Darbeyi de önleyeceğiz, adaleti de getireceğiz. Sokaksa, sonuna kadar sokak" dedi.
Artık yürümekte dahi zorlanan, kendi işlerini yapamayacak durumda olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, Sincan Cezaevi Hastanesi’nde hijyen koşullarını dahi kendilerinin karşılamak zorunda kaldığı şartlarda açlık grevine devam ediyordu. Gülmen’i gece uykusundan uyandıran gardiyanların, “öldün mü, yaşıyor musun diye kontrole geldik” dediği yolunda iddiaların etrafta dolaştığı günlerde, Ankara Yüksel Caddesi'nde eğitimcilere destek olmak isteyen insanlara yapılan polis müdahalesi sonucu ampute kolunun omzu kırılan Veli Saçılık: "Omzumuz kırılsın da onurumuz kırılmasın” diyordu.
Saçılık'ın daha sonra evine polis baskını yapılmış, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş’ın 'halka biber gazı sıkan ve bir gencin kolunu kıran polislere ilişkin' sorusu TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından, “Özel yaşama giriyor” gerekçesiyle iade edilmişti.
AKP iktidara geldiği 2002’den bu yana 13. grevi yasakladı. Yasaklanan 13 grevin 5’i OHAL döneminde olmuştu. Erdoğan "OHAL'i grev tehdidi olan yere müdahale için kullanıyoruz" diyordu. Sorun, Uşak Valisi Salim Demir gibi, tek bir kişinin 29 şirkete kayyım olarak atanmasıyla çözülmek isteniyor gibi duruyordu.
Erdoğan'ın, Almanya'nın Hamburg kentinde gerçekleşen G20 Zirvesi'nde terörist olarak nitelediği HDP’nin tutuklu eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ilk kez fiziki olarak katılacağı duruşmaya kelepçeli götürülmek istenmesi üzerine duruşmaya katılmayı reddetmişti. Demirtaş “AKP Genel Başkanı’na Açık Çağrı” başlığıyla gönderdiği mektupta, Erdoğan’ın “O bir terörist” sözlerine "Mertlikten uzak bir tutumdur." diyerek tepki göstermiş, AİHM, aralarında Demirtaş ve Yüksekdağ’ın da bulunduğu 12 HDP'li hakkındaki başvuruyu acil koduyla işleme koymuştu.
Batman Milletvekilleri Ayşe Acar Başaran ile Saadet Becerikli hakkında yakalama kararı alınan, Ekim 2016’da Meclis’e katılmamaları gerekçe gösterilerek milletvekillikleri düşürülen Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer Öztürk’ün HDPsi, Demirtaş ve pek çok vekilin tutuklandığı 4 Kasım’ın yıldönümüne kadar grup toplantılarını farklı illerde yapma, vekiller de nöbet tutma kararı alacaktı.
OHAL'in 19 Temmuz 2017 Çarşamba gününden geçerli olmak üzere üç ay süre ile uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Hükümet Sözcüsü’nün verdiği rakamlara göre, KHK'lar ile 111 bin 240 kişi ihraç edilmiş, OHAL Komisyonu ise daha ilk gününde 3 binden fazla başvuru almıştı.
2017 yılının Temmuz ayına 136 gazeteci hapiste girdi. 301 gazeteci 142 ağırlaştırılmış müebbet, 5 gazeteci müebbet ve 4,259 yıl, 10 ay hapis tehdidi altındaydı.18 gazeteci Erdoğan'a hakaretten 90 yıl hapis istemiyle yargılanmaktaydı. Şimdi söz sırası 1'i Cumhuriyet gazetesi çalışanı, biri Twitter kullanıcısı 12 kişinin tutuklu bulunduğu 19 sanıklı Cumhuriyet davasının sanıklarındaydı.
Kadri Gürsel, “Bağımsız, eleştirel gazeteci olduğum için karşınızdayım” diyor, karikatürist Musa Kart, “Yanıtım, çok kısa ve net – bu suçlamayı aynen iade ediyorum” diye cevap veriyordu, Gazetenin İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay ise, "Demokratik toplumlarda gazetelerin yayın politikasını değerlendirmek, ölçmek, saptamak ve suçlama konusu yapmak savcıların haddi de, hakkı da değildir" hatırlatmasını yapıyordu. Mahkeme, Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör ve Turhan Günay'ın tahliyelerine; Murat Sabuncu, Akın Atalay, Kadri Gürsel, Ahmet Şık, Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise tutukluluklarının devamına karar verdi.
Bu ay içinde bir diğer önemli gelişme ise insan hakları savunucularının korunması programı kapsamında rutin toplantılar yapmak üzere Büyükada’da bir otelde kalan Türkiye’nin önde gelen insan hakları savunucularının tutuklanmasıyla ortaya çıkıyordu. Büyük bir gizlilik içerisinde yürütülen soruşturmada avukatlara ve gözaltına alınanların yakınlarına dahi “kısıtlılık” kararı olduğu gerekçesiyle bilgi verilmemiş, gözaltına alınan ve akıbetleri bilinmeyen sekiz aktivistin dört farklı karakolda tutulduğu, ancak uzun uğraşlar sonucu öğrenilebilmişti.
Uluslararası Af Örgütü, yapılan çalışmanın "destekleme ve bilgilendirme çalışma toplantısı" kapsamında yapıldığını ve bunun kanuna aykırı bir durum taşımadığını söyledi. Bu durumu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, eski Diyarbakır Tabip Odası başkanı Dr. Necdet İpekyüz’ün de aralarında olduğu sekiz kişinin Diyarbakır’da gözaltına alınması haberi izledi. Ulusal ve uluslararası bir çok kuruluşun ve önde gelen entelektüelin tepkisini çeken gözaltılar sonucunda Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in de aralarında olduğu 6 insan hakları savunucusu için tutuklama kararı verilirken, 4 aktivist adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Adalet Bakanlığı’nın, 15 Temmuz soruşturmalarındaki son durum açıklamasına göre, 1 yıl içinde169 bin 13 şüpheli hakkında işlem yapılmış, 50 bin 510 kişi tutuklanmıştı. Türkiye büyük bir hapishaneye dönüşürken dünya da Temmuz ayını sokaklarda geçirdi.
Londra’da 100 bin kişi Başbakan May’in istifasını istemek için, Amerika’nın New York kentinde toplanan göstericiler, seyahat yasağını protesto etmek için, Polonya’da binlerce insan, tartışmalı yargı reformu yasasına karşı ve Hamburg'ta sayısız eylemci G20'yi protesto etmek için sokaklardaydı.
Londra, 1 Temmuz 2017 (PA)
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminde bulunduğu iddiasıyla yargılanan Gökhan Güçlü'nün 13 Temmuz'daki duruşmaya üzerinde "Hero: Heroes are immortal" (Kahraman: Kahramanlar ölümsüzdür) yazan bir tişörtle gelmesinin ardından Türkiye genelinde, üzerinde Hero yazan tişörtler giyen insanlara yönelik büyük bir gözaltı dalgası başlatıldı. Tanınmış bir giyim ve tekstil firmasının günün modasına uygun tasarlanmış tişörtleri, böylece anti-kahraman kampanyasına dönüşmüş, absürd tiyatro sınırlarını iyice zorlayarak Beckett, Adamov, Ionesco, Genet ve Pinter beşlisini hasetten çatlatacak boyuta ulaşmıştı.
Yılın son günlerinde bu tiyatro, tek tip elbise dramına temel teşkil edecek, belki de ileride trajedilere dönüşecekti.