Ömer Madra ile Özdeş Özbay, Democracy Now!'dan Amy Goodman ve Nermeen Shaikh'in bilim insanı ve iklim aktivisti Peter Kalmus ile gerçekleştirdiği mülakatı Açık Gazete'de değerlendirdi.
Ömer Madra: Programın başında söylediğimiz Democracy Now! radyosunda Amy Goodman ve Nermeen Shaikh'in çok önemli bulduğumuz bir mülakatı vardı. Bu sabah da Açık Radyo’da da yayınlandı. Orada da şunu soruyorlar; bütün dünyanın her şeyi ortalıktan kasıp kavrulduğu, çok korkunç yangınların bulunduğu Yunanistan'dan ABD'ye, Hawai'deki Maui adasına kadar uzanan ve geçen sene Pakistan'da, bu sene Vermont’ta hiç görülmemiş sel felaketlerinin bulunduğu bir yerde durum nereye doğru gidiyor ve basın bundan neden hiç bahsetmiyor konusuna geçildi Peter Kalmus ile. Şimdi biraz ona değinelim.
Peter Kalmus, iklim aktivisti ve bilim insanı aynı zamanda kendisi. Yani şunu söylüyor çok önemli. Amy Goodman soruyor kendisine, “Geçen yıl Los Angeles’daki J.P. Morgan Chase binasının girişine kendini neden kelepçeledin? Bunun iklim bilimi çalışmalarıyla ne bağlantısı olduğunu bize anlatır mısın?” Diyor ki, “Yani kamuoyu yeterince kavramıyor meseleyi benim fikriyatıma göre. Ne kadar büyük, acil bir durum içinde olduğumuzu kavrayamıyor. Bu, önümüzdeki yıllarda göreceğimiz çok daha korkunç şeylerin daha başı ve bana sorarsanız dehşet içindeyim. Çocuklarım var benim ve insanlar küresel iklim değişikliğinin ne kadar geri dönüşsüz olduğunu ve de bunun etkilerinin farkında değiller. Bunu değiştiremeyiz artık, geri döndüremeyiz. Yani bu bir parktaki çöplerin toplanması gibi değil. Bence bu gezegenin ısınmasına yol açtığımız ve izin verdiğimiz meselesini de iyi kavrayamıyoruz. Bir bilim insanı olarak bunu söylüyorum. Çok çok uzun bir zaman sıcak kalacak. Yeni bir buzul çağı olur mu olmaz mı bilinmez ve ben kendim de dahil olmak üzere iklim bilimcilerinin dünya siyasetçilerince -liderler diyorlar kendilerine-, onlar tarafından on yıllar boyunca ihmale uğramış olduğumu, bu meseleyi kavramadıkları düşüncesindeyim,” diyor.
Peter Kalmus şöyle devam ediyor, “Yani Başkan Biden, insanlarla konuşurken ‘iklim değişikliğini anlamayan artık kalmamıştır’ diye nihayet bu konuya değiniyor ama aynı zamanda kendisinden önceki başkan Trump'ın yaptığından daha da hızlı olarak kamu topraklarını petrole ve diğer fosil yakıtların aranmasına açıyor. Mesela Alaska'daki Willow projesini, ‘Salkım Söğüt’ diye söylediğimiz projeyi yapıyor ya da Mountain Valley Pipeline diye isimlendirdiği doğal gaz boru hatlarını yani Dağ Vadisi Petrol Boru Hattı’nı Batı Virginia eyaletlerinde onaylıyor.”
Sözlerine, “Sonuçta şöyle bir noktaya geliyoruz; bütün bu zararların, şu anda gördüğümüz fırtınaların, hortumların, bir yandan sellerin, bir yandan orman yangınlarının, öte yandan Yunanistan, Maui, Vermont ve Pakistan’da gördüğümüz şeylerin hepsinin giderek daha da artacağını görmezden geliyoruz. Çok daha kötü olacak. Bu bizim, benim de aralarında bulunduğum bütün bilim insanlarıyla yıllardan beri beraber söylediğimiz bir şey ve bunlar lineer, doğrusal olmayan değişiklikler. Yani çok hızlı bir şekilde değişiyorlar ve toplumla gayet karmaşık bir şekilde etkileşiyorlar. Çok sayıda insanın sandığından çok daha kırılganız ve sanki yakında böyle şeyler göreceğimizi de yeni yeni fark ediyoruz. Ama çok daha net fark etmemiz lazım. Bölge boyunca sıcak dalgaları olacak ve önümüzdeki yıllarda sadece birkaç gün içinde bir milyon insanı öldürecek sıcak dalgalarının farkında değiliz henüz,” diye devam eden Peter Kalmus, “Orada da durmayacak. Maalesef asıl mesele gittikçe daha kötü olacak. Kömür, petrol, gas gibi fosil yakıt yakmaya devam edersek durumun daha da kötüye gideceği kesindir.” diyor.
“Benim iki oğlum var. Biden yönetiminin bizi bundan çıkartmak yerine fosil yakıt yakmayı devam ettirdiğini, genişlettiğini ve bizi daha büyük şekilde bu felaketin içine soktuğunu görünce kalbim kırılıyor. Joe Biden ki demokrat ve şimdiye kadar bu konuda en çok çaba göstermiş olan başkanlardan biri hatta belki de birincisi ama kesinlikle tarihin derinlemesine yanlış tarafında,” diyen Peter Kalmus’a Nermeen Shaikh' şöyle bir soru soruyor, “İklim acil durumu ilan edilse ne olurdu? Fosil yakıt endüstrisi burada ne rol oynuyor?” ve Kalmus şöyle bir cevap veriyor Democracy Now!’da, “Evet burada pek çok sayıda soru var. Şununla başlayayım; Kamuoyu olarak fosil yakıt endüstrisinin ve onun liderlerinin, CEO'larının, onların emrindeki lobicilerin on yıllardan beri, yaklaşık yarım yüzyıldan beri, elli yıldan beri yalan söylemekte olduğunu kavramak zorundayız. Bu, son derece iyi belgelenmiştir. Yani Naomi Oreskes ve Ben Franta iklim tarihçilerinin ya da Amy Westervelt gibi önemli gazetecilerin yıllar içerisinde gayet iyi belgeledikleri bir durum var ortada. Yani çok net, açık ve bir kanıt bütünlüğüne sahibiz. Fosil yakıt endüstrisi ve Amerikan Petrol Enstitüsü yani American Petroleum Institute (API) gibi kuruluşlar açıkçası düpedüz yalan söylüyorlar kamuoyuna ve bilim konusunda kargaşa yayıyorlar.”
“Bilim insanlarının bilim konusunda kararsızlıkları vardır. İklim bilimcilerinin alarm verme girişimlerine karşı koymak, yalanlarıyla bu belirsizlik duygusunu yaratmak... Bu dezenformasyon ya da misinformation denen yanıltıcı haber kampanyalarında milyarlarca dolar harcıyorlar ve arkasından da politikacıları da resmen rüşvetle götürüyorlar. Sanıyorum bir yıl önce görmüştüm, The New York Times gazetesinde Joe Manchin’in fosil yakıt endüstrisinden çok fazla para aldığını ama yalnız onun değil, mesela Senatör Chuck Schumer’in de tek bir seçim döneminde Mountain Valley Pipeline yani Dağ Vadisi Petrol Boru Hattı diye adlandırılan petrol boru hattından yararlanacak, ortak petrol çıkaracak ya da gaz çıkaracak bir şirketin 300 bin dolarlık yardımından yararlandığını da biliyoruz,” diyen Peter Kalmus, “Yani yazdılar bunları gazetelere ama çok az yazıyorlar aslında. Yani bir çeşit David Bowie'in “The Man Who Sold the world” adlı hatırlatıyor” diyor. Yani ‘Dünyayı Satan Adam’ şarkısını diyor, belki günün birinde Açık Radyo’da onu da çalarız yakın zamanda.
“Biden'ın ilk ön seçimlerindeki seçim kampanyasında çalışan petrolcüler vardı. Fosil yakıt endüstrisinde daha önce çalışmış insanlar Biden'ın seçim kampanyasına sızmışlardı. Yani çok sayıda bağlantıları var ve bunlar gözden kaçıyor. Problemin önemli bir kısmı da gezegen üstündeki en güçlü, en büyük endüstrisine sahip olmaları. Hatta en güçlü endüstri değilse bile çok derin cepleri var. Yani yılda trilyonlarca, bir trilyon dolardan daha fazla kar elde ettiklerini biliyorum ve bu devasa paranın küçük bir bölümü de politikacıları etkilemek için kullanılıyor. Esas itibariyle bunu söyleyecek olursak, legalize olmuş, hukuklaştırılmış, hukukileştirilmiş rüşvetten bahsediyoruz,” diyen Peter Kalmus, “Dolayısıyla da kamuoyunun büyük bir çoğunluğunun neden bunları bilmediğinin, anlamadığının, acil bir durum var şu anda ve hatta kapıya dayanmış, kırmış durumda olmasınının ne kadar ciddi olduğunu anlamamasının büyük paralarla yürüttüğü dezenformasyon kampanyasından kaynaklanıyor,” diye sözlerine ekliyor.
“The New York Times ve başka yerlerde birçok kez iklim konusunda haber verildiğini, anlatıldığını, hatta iklim felaketlerine tek tek yer verdiklerini de biliyorum ama ‘ana noktaları’ hikayede atlıyorlar. Mesela, birincisi pasif bir tonda konuşuyorlar, ‘dünya ısınıyor’ diyorlar. Hayır, dünya ısınmıyor, dünya fosil yakıt endüstrisi tarafından ısıtılıyor. Ana özneyi vermiyorlar ve bunu fosil yakıt endüstrisi, büyük sahtekarlığıyla, meşrulaştırılmış, hukukileştirilmiş rüşvetiyle yapıyor. Dolayısıyla büyük medya organları bu bağlantıyı kurmuyorlar,” diyen Peter Kalmus, “İkinci olarak yakın gelecekte nereye doğru gideceğimiz bağlantısını da katiyen kurmuyorlar. Yani mesela 2023’te korkunç büyük bir sıcak dalgası oluyor. Bunun ileride mesela 2028’de ya da 2032’de ne kadar daha artacağı konusunda hiçbir bağlantı kurmuyorlar. Yani küresel ısıtmanın yarattığı iklim değişikliğinin beni asıl korkutan yanı, bana asıl korkuya salan yanı da bu,” diyerek sözlerine devam ediyor, “Gelişme yolunda bu bir ‘trend’. Yani elbette bazı yıllar öteki yıllardan doğal varyasyona rağmen, değişkenliğe bağlı olarak daha serin, daha soğuk geçebilir. Bu doğal değişkenliktir. Ama her yıl artmakta olduğunu net olarak söylemek lazım. Fizik, hiçbir şekilde tartışılacak bir şey değildir ki fiziği de gayet iyi biliyoruz. Biz bilimciler, 50 yıldır bunun üzerinde çalışan insanlarız. Kompleks insan sistemleriyle mesela tarım su sistemleri, tarım sistemleri ve jeopolitik gibi karmaşık insan sistemleriyle bu fiziğin nasıl etkileşeceğini biz görebiliyoruz. Bu çok önemli bir başka sorun. Yani karmaşık ilişkiler var ama muhakkak daha sıcak olacak ve bütün gördüğümüz, yaşamakta olduğumuz bu felaketleri daha yoğun ve daha sık yaşayacağımız net olarak ortada.”
Biraz önce de Sezin Öney’in bahsettiği Cumhuriyetçi sağcı adaylardan Vivek Ramaswamy’nin iklim değişikliğinin aslında bir sahtekarlık olduğunu söylemesine Florida Valisi Ron DeSantis de iklim değişikliğinin insan kaynaklı olduğunu reddederek katılıyor. Amy Goodman’ın “‘Okul çocuklarına yanlış şeyler öğretemeyiz’ diyorlar. Florida’da valilik değiştirdi,” sorusuna Peter Kalmus şöyle cevap veriyor, “Bir baba olarak, bir vatandaş olarak bu durum son derece iğrenç geliyor bana. İlkokul çocukları, okul çocukları, bilimi yüksek siyaset görevlerinde bulunan bu koca insanlardan çok daha iyi anlıyorlar.”
Özdeş Özbay: Bu konuda biraz araya girebilir miyim? Bu söylediği durumla ilgili Carl Sagan’ın 1970’lerde katıldığı bir söyleşisi vardı, bunu anlatıyordu, tam benzer bir şey söylemiş. Kanıt olsun diye çünkü Peter Kalmus atıyor mu acaba çocuklar daha çok ilgileniyor derken diye belirteceğim. Sınıf sınıf dolaşıyor Carl Sagan, tabi yaptığı televizyon programı sebebiyle de çok ünlü. “Eğitim sistemimizde bir sorun var,” diyordu o söyleşisinde Sagan, “İlkokulda, sınıflara girdiğinizde çocuklar her şeyi merak ediyorlar. Bilim, onlar buna ‘bilim’ demiyorlar. Ama ‘çimenler neden yeşil?’, ‘Güneş neden parlıyor?’, ‘okyanuslar niye mavi?’ gibi hep bunları soruyorlar. Yani bunların her birisi bilimsel yanıtları olan, bilimle ilgili sorular. Çevresinde her şeyle ilgileniyorlar. Beş altı yıl sonra aynı çocuklara ortaokulda girdiğimizde ise sınıflar sessiz. Artık hiçbir soru sormuyorlar. Dolayısıyla biz bu çocuklara, her şeyi merak eden bu çocuklara bu eğitim sistemiyle yanlış bir şey yapıyoruz,” diye belirtiyordu.
Ö.M.: Carl Sagan zaten ‘Dünya mavi bir noktadan ibarettir’ diyen, anlatan bir gök bilimci. En büyük hayranlık duyduğumuz insanlardan biri, ben şahsen söylüyorum yani. “Cosmos” televizyon serisiyle zaten insanların bir kısmının, benim gibi, bütün hayatını değiştirenlerden bir tanesidir. Onun bir de bir üniversitede yaptığı konuşmada başka bir izahı var, madem sözünü açtın bir cümle de onu ekleyeyim. Tıpkı Peter Kalmus’ın şimdi söylediği gibi bundan 40 sene önce televizyona çıkıp yaptığı konuşmada, “Trilyon dolar rüşvet alıyorlar. Milyar demiyorum, büyük bir T harfi diyorum,” demişti.
Evet böyle işte ve sonuç olarak bu çok saygıdeğer gök bilimci Carl Sagan’ı da anarak Peter Kalmus’a dönüp son cümlesini de söyleyelim. Democracy Now! ekibi Amy Goodman ve Nermeen Shaikh, “Fosil yakıtlar yerine hangi alternatifler araştırılıyor?” diye sorunca, “Tamam şöyle, net olalım. Yani daha önce de söylediğimiz gibi küresel ısıtmanın aşağı yukarı %80’i fosil yakıt yakmaktan kaynaklanıyor. Yani kömür, petrol ve gaz. Geri kalanı da hayvancılık tarımı endüstrisinden.” diye cevap veriyor Peter Kalmus. Bu da muazzam bir şey tabii, sera gazı olarak metan oluyor. “Ama biz aslında bunun hiçbir şeyi durdurmayacağını biliyoruz. Çünkü fosil yakıtları hem de büyük bir hızla indirme, kaldırma olmadıkça, onları dünyayı yakıp yıkan unsurlar olduğunu kabul etmedikçe zaten hiçbir yere gidemeyiz. Dolayısıyla şimdi bir de İklim Zirvesi COP28’e bakalım,” diyor Kalmus, seninle de sık sık üzerinde durduğumuz iklim zirvesine bakalım diyor ve devam ediyor, “Şu noktayı belirterek bitireyim bu mülakatı. COP28 ve ondan önceki diğer birkaç iklim zirvesine fosil yakıt endüstrisi en büyük delege grubunu gönderdi. İklim zirvelerinde fosil yakıtçılar, petrolcüler, kömürcüler ve gazcılar dolaşıyor. Dolayısıyla bunun bir tek izahı var ve basit bir halk deyişiyle söyleyelim; Kümesin kontrolünde, başında tilki var, çakal var. Tek yapacağımız iş, fosil yakıtları derhal azaltmak. Başka hiçbir seçenek yok ve üstelik de yenilenebilir enerjiler şimdiden çok daha ucuz. Dolayısıyla politikaya yatırılan para her şeyi bloke ediyor ve bir numaralı şey bu, para. İkincisi de politikacıların bir kısmının koyu cehaleti,” diye bitiriyor.
Evet, yıllardan beri yazılarını okuduğumuz, paylaştığımız bilim insanı Peter Kalmus korkunç fırtınalardan, kasırgalardan, sellerden, orman yangınlarından ve kuraklıktan böyle bahsediyor. İklim acil durumunun daha başı olduğunu söylüyor ve çok daha kötü olacağını belirtiyor. Tek yapılacak şeyin, fosil yakıt şirketlerini durdurmak olduğunu ve yerine yenilenebilir enerji gelmeli diyor.