Kadir Has Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eser Selen ve Dr. Aylin Sunam'la "Küresel COVID-19 Salgınının Türkiye’deki Çağdaş Sanatı Dönüştürücü Etkileri” başlıklı raporu konuşuyoruz.
TÜBİTAK’ın “COVID-19 ve Toplum” başlıklı özel proje çağrısı kapsamında; Kadir Has Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eser Selen ile Dr. Aylin Sunam, Dr. İdil Akın, Hilal Bıçakcı ve Arda Kaplan’dan oluşan araştırma ekibi tarafından gerçekleştirilen “Küresel COVID-19 Salgınının Türkiye’deki Çağdaş Sanatı Dönüştürücü Etkileri” başlıklı çalışmanın bulguları kamuoyuyla paylaşıldı.
“Salgın çağdaş sanatı sonsuza kadar değiştirdi mi?” sorusundan yola çıkan araştırma ekibi, çağdaş sanat alanında üretim veya yayın yapan, çağdaş sanat kurumları ile çalışan sanatçı ya da sanat profesyonellerinin salgın sırasında sosyal medya platformlarını nasıl kullandıklarını incelemek amacıyla Twitter ve Instagram ile çağdaş sanat kurumlarının internet sitelerinde veri madenciliği yaptı. Türkiye’deki sanatçıları, sanat profesyonellerini ve sanat izleyicilerini hedef alan örneklem grubu ile yapılan çevrimiçi ankete 23 ilden 240’ı kadın 367 çağdaş sanat izleyicisi, sanatçı ya da sanat profesyoneli katıldı. Sanatçıların, sanat profesyonellerinin ve sanat izleyicisinin salgının belirlenen dönemlerinde çağdaş sanat pratikleri ve gündelik yaşam deneyimleri ile salgın sonrası öngörülerini öğrenebilmek içinse 36 kişiyle sözlü tarih çalışması yapıldı.
Sanatçıların Çevrimiçi Ziyaret Pratikleri Değişti
Sanat kurumlarının Mart 2020’de salgın sebebiyle geçici olarak kapanmasının ardından birçok çağdaş sanat etkinliğini ya da sanat kurumunu çevrimiçi ziyaret etmek mümkün hale geldi. Araştırmaya katılanlarsa çevrimiçi ziyaretlerin verdiği memnuniyet konusunda farklı görüşlere sahip: Katılımcıların %35.49’u sanat kurumlarını çevrimiçi ziyaret etmeyi fiziksel ziyarete oranla olumsuz/son derece olumsuz buluyor. %30.04’ü ise çevrimiçi ziyaretin fiziksel ziyarete oranla olumlu/son derece olumlu olduğunu düşünüyor.
Kendisini sanatçı ya da sanat profesyoneli olarak tanımlayan katılımcılar arasında salgın öncesi dönemde sanat kurumlarını hiç çevrimiçi ziyaret etmemişlerin oranı %20 iken, bu oran salgın sürecinde %2’ye düşüyor. 5’ten fazla çevrimiçi ziyaret yapanların oranı ise salgın öncesinde %46 iken, salgın sürecinde %71’e yükseliyor.
Çağdaş Sanatı Desteklemek Kimin Görevi?
Küresel salgının sanatçılar ve sanat profesyonellerinin yaşamları üzerinde ekonomik, psikolojik ve sosyal bağlamlarda oldukça olumsuz etkileri bulunuyor. Ankete katılan sanatçıların %68’i geçiminin tamamını ya da büyük kısmını çağdaş sanat alanında yaptıkları üretimlerden kazanıyor. Anket sonuçlarına göre küresel salgının etkisiyle sanatçıların ürettikleri işlerin satışından kazandıkları gelirde ciddi bir azalma görülüyor ve sanatçıların %58’i salgın sürecinde gelir kaybına uğradığını belirtiyor.
Sanat izleyicileri ise sanatçılara destek olunması gerektiği konusunda hemfikir olsalar da bu desteği vermede en büyük rolü kimin üstlenmesi gerektiği konusunda farklı fikirlere sahipler. Bu rolü devletin ya da belediyelerin üstlenmesi gerektiğini düşünenler olduğu kadar, özel fonların ya da izleyicilerin bu rolü üstlenmesi gerektiğini düşünenler de bulunuyor.
COVID-19 salgınının çağdaş sanat alanında çalışan ve üreten insanlarda yarattığı ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlar, birbirlerinden ayrıştırılması zor olan ve birbirini besleyen bir sarmala dönüşüyor. Buna karşın dijital medya araçları ile üreten sanatçılar ve sanat profesyonelleri, COVID-19 krizinin beraberinde getirdiği dijitalleşme sürecinde yeni anlatım teknikleri ortaya çıkarıyor. Devlet, belediyeler ve özel sektör kurumlarının liderliğinde sanatçıların desteklenmesi ve COVID-19 sonrasında da devamlılığın sağlanması gerekiyor.
Araştırmanın ayrıntıları için podcastimizi dinleyebilir veyahut https://www.gundensanat.com adresine başvurabilirsiniz.