Bir Su Kemerini Dinlemek

Açık Dergi
-
Aa
+
a
a
a

Açık Dergi'de bu hafta Geeva Flava grubu sayesinde Mağlova Su Kemeri'ne kulak veriyoruz 

Kültürel ve çevresel mirasa bakışımızı, bu mirası duyuşumuzu konu edinen ve sorunsallaştıran Geeva Flava Mağlova Su Kemeri'nde

Son yıllarda ismini giderek daha çok duyuran Geeva Flava grubunun, bağımsız plak şirketi Balbazar Records'la Kuzey Ormanları'nda bulunan, Sinan yapımı tarihi su kemeri Mağlova üstünde gerçekleştirdiği video-kaydı sunmak istiyoruz size. 

Kültürel ve çevresel mirasa bakışımızı, bu mirası duyuşumuzu konu edinen ve sorunsallaştıran ekibin sözlerine yer verirsek: 

Doğan Kuban, "ondan daha güzelini hiçbir yerde bulamazsanız" diyerek Mağlova Kemeri’ni Mimar Sinan’ın "usta elinin varlığını kanıtlayan bir gösteri" olarak nitelendirmektedir. Kazım Çeçen ise işi daha da ileri götürerek, Mimar Sinan’ın yalnızca Mağlova Kemeri’ni inşa etmesinin bile böylesi bir şöhrete kavuşması için yeterli olacağını yazmaktadır.

İstanbul’un gözden uzak bir köşesinde, mimarlık ve mühendislik anlamında parmakla gösterilen bir sanat eserinin gölgesinde, hayatın simülasyonunda değil normal akışında Geeva Flava İstanbul’un Kuzey Ormanları’nın akustiğini ölçüyor.

İstanbul daha fazla eksilmesin, tabiat daha fazla yok edilmesin diye Mağlova’da bir de müzikal - çevresel etki değerlendirmesi yapılıyor.

Geeva Flava bu proje için ürettiği «Nadas» ve «Aquatic» eserleriyle Mağlova Kemeri’nin üzerine çıkıp en çevreci barajı kuruyor ve kültürel miras hassasiyetine dikkat çekiyor.

Su sorununun ortadan kalkacağı, karbon salımının azalacağı, çimento ekonomisine ve ranta yönelik doğa tahribatının biteceği, plastik atıkların ithalat konusu yapılmadığı, doğaya ve insana dönüşün yaşanacağı eşitlikçi yarınlar hayal ettik.

İstanbul’un Kuzey Ormanları’na ve doğaya yaptıklarımızdan ötürü, hasta yatağında yatan insanlıktan, kültürel mirasına sahip çıkmadığımız için Roma’dan Osmanlı’ya bütün geçmişlerimizden ve gelecek olanlardan af diledik. Sahte eş anlamlılığa, hamasete, sadece silerek değil üst üste bindirerek, kopyalayarak değerlerin içinin boşaltılmasına itiraz ettik. Çevre hassasiyetini hepten kaybeden insanlığın kafasında soru işareti bırakma hakkımızı kullandık. 

Yanıtlarsa tıpkı insanlığın geleceği gibi bulanık kaldı.

Halbuki bir üflesen toz olup uçacak. İttirsen tarihe devinim katacak.

Pandeminin, eko-kırımın bu kriz günlerinde hepinize bir nebze iyi gelmesi temennisiyle...