Selim Birsel'le Öktem-Aykut Galeri'de 14 Mart'a kadar izlenebilecek Yalıtılmış Bir Bakış sergisi için stüdyodayız.
Yalıtılmış Bir Bakış, Birsel'in uzun zamandan bu yana açtığı ilk sergi. Sanatçının, sanat dünyası (piyasası) ile mesafesine ilişkin pek çok şey ima edebilecek bu olgu, serginin "Pasif Savunma" başlığını taşıyan giriş bölümünden, ÖktemAykut Galeri'nin iki katına birden yayılırken yıldızları, ruhu ve meteorları konu alan pentür-serileri boyunca kendini iyiden iyiye hissettiren - alarmizm demeyelim ama - bir tür çağrının da destekleyicisi; bu çağrı serginin en dramatik işlerinden birinin başlığında kendini iyice ayan beyan ediyor: "Bİr Şeylerin Geldiğini Görmüyor Musun?"
Sergi kataloğundan alıntılayalım:
Birsel, izleyicinin dünyaya bir gezegen olarak ''yalıtılmış bir bakış'' atmasını öneriyor. Ona göre ''sanatçı çözmez; ileride olabilecekleri hisseder ve görsel bir dünyadan işaret eder.'' Dünyamızın her anlamda bir karanlığa doğru sürüklendiğini ifade eden Birsel, ona bir an dışarıdan, uzaktan bakabilmenin; ileride bizi bekleyen karanlıkla baş edebilmek için tarihteki benzer düğümlerle nasıl yüzleşilmiş olunduğuna göz atmanın önemine işaret ediyor. Bütün yıpranma ve çöküşlerin ardından olduğu gibi, en baştan kendi bahçemize odaklanmaya, çuvalımızın içindekilerle bahçemizi yeniden düzenlemeye ve yeşertmeye başlamamızı öneriyor. Bunun için de hem çuvalımızın içindekileri, hem de bahçemizi yeniden tanımlamalı, iyimserlikle sebat etmeliyiz. Aydınlanma'yı mümkün kılan şartlardan, Antik Yunan'daki altüst oluşlardan ve kadim Mezopotamya destanlarından yola çıkıp, dehşetten umut devşirmenin yalnızca mümkün değil, aynı zamanda gerekli olduğunu ifade ediyor. Birsel'in son dönem resimlerinin neredeyse tamamı, dışarıda bulunan manzaraları kat kat karanlık çerçevelerle kuşatıyor. Dışarısı aydınlık, renkli ve albenili gözüküyor. Ancak belli ki henüz dışarıya çıkılmış değil. Birsel, Yalıtılmış Bir Bakış'ta dışarıyı işaret ediyor, ama hala içeride olduğumuzu hatırlatıyor.
Sanatçıyla, "yalıtılmış bakış"ın mahiyetini, yapıtının (L'Estaque'tan geçerek) 4. İstanbul Bienali'nden bugüne uzanan son hâlini konuşuyoruz.