Altıncı programımızın konusu 1917'den 2017'ye yüz yıldır 1917 Devrimlerinin nasıl anlatıldığı ve yazıldığıydı.
1917’ye ilişkin literatüre ve tarihyazımına kabaca bakıldığında şöyle bir seyir izlediği görülür. İlk önce devrimi yaşayanların ve şahit olanların oluşturdukları literatür çıkar karşımıza. Daha sonra 1960’ların sonuna kadar ana anlatıyı belirleyen ve Soğuk Savaş döneminde şekillenen Sovyetler Birliği’nin resmi anlatısı ve “liberal” olarak tanımlanan anti-komünist tarihyazımı. Bu iki damarın yavaş yavaş 1960’ların sonundan itibaren gözden düşmeye başlaması ile ortaya çıkan “Revizyonist”okuldur hem Komünist dünyada hem de Kapitalist. En temel eserlerini 1970’li ve 1980’li yıllarda veren Batı'daki Revizyonist okul aslında 1917’nin sosyal tarihine odaklanan bir külliyat oluşturur. Bu daha çok Sovyet Rusya dışında gelişse de Kruşçev dönemi ile başlayan bir değişimi Sovyetler Birliği'nde de gözlemek mümkün. 1950’li yıllar ile birlikte Sovyetler Birliği’nde de farklı yaklaşımlar görülmeye başlar. 1989’da Doğu Avrupa’daki rejimlerin, 1991’de de bizzat Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra ise tekrar anti-komünist literatürün küllerinden doğuşuna şahit olunur. Bunun yanında aynı dönemde post-modernist entelektüel modanın da etkisiyle kültürel çalışmaların ve dil tartışmalarının revizyonist ekolü başka bir hale dönüştürdüğü gözlenir. Programda bu bağlamda gelişen tarihyazımının serencamı üzerinde konuştuk.
Bu konu da büyük oranda 20. yüzyılı kapsadığı için programa 20. yüzyıla sesini veren önemli gruplardan bir tanesi olan The Beatles'tan "Back in the USSR" şarkısı ile son verdik.
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
The Beatles | Back in the USSR |