"İspanya’da radyo dinleme alışkanlığı, Türkiye’ye oranla çok daha yaygın. Ancak yine de bu iletişim aracının gençler arasında popüler olduğunu söylemek güç. Bu yüzden kesintinin ulusal çapta olduğunu ilk öğrenip insanları bilgilendirenler her odada bir radyosu bulunan yaşlılar oldu."
Pazartesi günü bir anda tüm İspanya ve çevre bölgeleri karanlığa gömüldü. Plansız ve hatta nedeni de hala belirlenemeyen elektrik-internet kesintisi, İber Yarımadasında yoğun bir şekilde hayatı felç ederken çevre ülkelerin İspanya’ya yakın bölgelerinde de yaşandı. El Pais’in haberine göre 15 gigavat’lık enerji saniyeler içerisinde kayboldu. Bu rakam tüketimin %60’ına karşılık geliyor.
Bir anda yaşanan kesinti ile birlikte ülke, bilimkurgu filmlerini andıran bir gün geçirdi. Belki denk gelmişsinizdir, güzel başlayan fakat sonra bozan dizilerden biri, Revolution (2012-2014), dünyada bir anda gizemli bir şekilde kesilen ve bir daha geri gelmeyen elektrik sistemiyle birlikte yaşananlar üzerinden giderek kıyamet sonrası bir atmosferde geçen bir hikayeyi ekranlara taşıyordu. İspanya’da Pazartesi günü 12:33 itibariyle elektrik ve internet şebekesinin çökmesiyle birlikte film neredeyse gerçek oldu.
İlk anlarda herkes sıradan bir elektrik kesintisi yaşandığını düşündü. Camlara çıkıp birbirlerine ‘sokakta bir çalışma mı var?’ diye etrafı kolaçan edenler yanıt aramaya devam ederken, telefonların da çalışmadığı fark edildi. Hal böyle olunca uzun zamandır yüzüne bakılmayan eski bir dost belirdi: Radyo! İspanya’da radyo dinleme alışkanlığı, Türkiye’ye oranla çok daha yaygın. Ancak yine de bu iletişim aracının gençler arasında popüler olduğunu söylemek güç. Bu yüzden kesintinin ulusal çapta olduğunu ilk öğrenip insanları bilgilendirenler her odada bir radyosu bulunan yaşlılar oldu.
Olayın büyüklüğü fark edilince tüm ülkeyi aynı anda bir panik havası sardı. Elektrik kesintisinin sebep olduğu türlü sorunun yanı sıra iletişimsizlik de eklenince korku ve kaos iyice katmerlendi. Gün içerisinde radyo başında aktarılan haberlere göre, elektrik gücüyle hareket eden demiryolu sistemi bir anda çöktü. Kesinti anında metrolarda ya da banliyö trenlerinde bulunanlar yürüyerek bir şekilde kendilerini kurtarabilseler de ulusal tren hatlarının yolcuları o kadar şanslı değildi, İspanya’nın özellikle iç bölgelerindeki hiçliğin ortasında hareketsiz kalan trenin yolcuları, geceyi vagonlarda geçirmek zorunda kaldı. Evde sağlık cihazlarına bağlı yaşayanların hastaneye gitmesi gerekti, ancak ulaşım sisteminin çöktüğü bir durumda bu pek kolay olmadı: Yakınlarını bulundukları yerlerden almaya araçlarıyla giden yığınlar trafiği kilitledi. Trafik ışıklarının çalışmaması da tuzu biberi oldu. Çocuklar uzun bir süre okullarda mahsur kaldı. Bir de asansörlerde sıkışıp kalanlar vardı, havasız ortamda kurtarılmaları 5 saat kadar sürdü.
İnsanlar gün boyu dışarıda, sokaklardaydı. Herkes birbiriyle konuşarak rahatlamaya çalışıyordu. Tanıdıklarla, tanımadıklarla yapılan bu sohbetlerde toplumca bir bütün olarak aynı sorundan söz etmenin verdiği o hemhal olmadan gelen yarı gizli bir tatmin de yok değildi.
Hava karardıktan sonra açık olan süpermarketlerde yoğunluk dikkat çekti. Mum ve pil gibi acil durumlarda sık kullanılan ürünlere rağbet olurken, ‘bir milyoncular’ da geç saatlere kadar açıktı. Çoğu Çinliler tarafından işletilen bu mağazalarda insanlar radyo satın almak için sıra oluşturdu.
'Ruslar geliyor' histerisi
Elektrik kesintisinin sebebi hâlâ tartışma konusu. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de dahil olmak üzere pek çok resmi kurum yaptığı açıklamada ‘Henüz kesin bir neden göstermek için erken’ olduğunu vurguladı. Buna karşın radyolarda siber saldırı ve sabotaj ihtimali konuşulmaya başlandı. Bu da ihtimal dahilinde tabii. Fakat kimi yayıncılar, daha kesintinin üzerinden dakikalar geçmişken doğrudan ya da dolaylı ‘Rusya’yı’işaret etmeye başladı! Böylesi büyük bir olayda, normal şartlarda bile sebep ya da müsebbip dakikalar içinde bulunamazken, internetin -dolayısıyla da iletişim araçlarının- donduğu bir anda, böylesi keskin yorumların yapılması son derece dikkat çekiciydi.
Toplumsal histeriyi, henüz ortada hiçbir şey yokken uzun süredir Avrupa basının her sorunun altındaki iblis belirlediği Rusya’ya kanalize etmek iyi ihtimalle ‘alışkanlık’, kötü ihtimalle ‘kışkırtma’. Sabahtan akşama kadar ‘Ruslar geliyor’ haberleri izletilen, olay anında dahi zihinlerine şüphe tohumları ekilen toplumun bir kısmı, gerçekten de yaşananları Rusya’nın saldırısı olarak yorumladı. Avrupa’nın kısa süre önce Rusya’ya karşı başlattığı daha fazla silahlanma tartışması İspanya gündemini işgal ederken, Rusya’nın böylesi bir ‘saldırı’ ile nasıl bir çıkarı olabileceği ise o kadar konuşulmadı.
En popüler gündem ‘siber saldırı’ olsa da tek konuşulan neden bu değil. Kimi kaynaklar elektrik kesintisinin "Avrupa güç şebekesinde bir problemden" kaynaklandığını ifade etti. Açıklamada, voltajda dengesizliğin kesintiye yol açmış olabileceği belirtildi.
Hava karardığında
‘Normale dönüş’ asimetrik bir şekilde oldu. Her bölgenin elektrik ve internet hizmeti değişiklik gösterirken bir çok yerleşim yerine ‘kısmen’ enerji akışı sağlandı. Yani kentlerin/kasabaların bir bölümü sadece aydınlık ve internet ulaşımına sahipken, öteki bölümü bıçakla kesilmiş gibi karanlığa gömüldü. Elektrikli kepenklerini kapatamayan kimi esnaf, gece yaşanabilecek hırsızlık olaylarını engellemek için dükkanlarının önünde sabahlamaya hazırlanıyordu.
Benim bulunduğum, Barcelona’ya bağlı Calella kentinde ise aktarmaya değer bir manzara vardı. Geçiminin önemli bir ölümünü turizm ve hizmet sektörüyle sağlayan Calella’nın bir bölümü Kuzey Avrupalı turistlerin uğrak noktası. Sanki bir sınır varmış gibi kentin öte yakasına pek geçmiyorlar, diğer tarafta yerliler gündelik yaşamlarına herhangi bir İspanya kenti gibi devam ediyor. Pazartesi günü elektrik verilen yer turistlerin tarafı oldu. Burası aynı zamanda kilisesiyle belediyesiyle kentin resmi merkezini de kapsıyor, garip bir şey yok. Fakat asıl dikkat çekici olan turistlerin tüm bu hengame içinde, dondurmalarını yiyerek hatıra mağazalarını gezmeye devam etmeleriydi.
Ancak sabaha doğru çoğu yer normale döndü.
Ertesi gün elektrik geldiğinde televizyon, android işletim sistemi bulunan cep telefonlarından nasıl radyo dinlenebileceğini açıklıyordu: “Kulaklığı şöyle takacaksınız, bu kulaklık anten görevi görecek, daha sonra böyle kanal değiştireceksiniz. İnternetsiz de kullanabilirsiniz çünkü radyo dalgaları...” Çok değil, bundan yirmi sene önceye kadar herkesin bildiği bir uygulamanın bu şekilde sunuluyor oluşu hakikaten ilginç geliyor.
* Kavel Alpaslan'ın bianet'te yayımlanan 'İspanya'da yaşanan krizi ilk öğrenen yaşlılar oldu' adlı yazısından alınmıştır.