Aramızdan ayrılışının yirminci yılında: Pierre Bachelet

-
Aa
+
a
a
a

Bu haftaki programımızda bundan tam yirmi yıl önce, 15 Şubat 2005’te aramızdan ayrılan söz yazarı, besteci ve yorumcu Pierre Bachelet’nin kariyerini mercek altına aldık. Program boyunca sanatçının farklı dönemlere ait albümlerinde yer alan parçalarından örnekler dinledik.

Pierre Bachelet

Programın açılışını Bachelet'nin 1985 tarihli beşinci stüdyo albümüne ismini de veren Marionnettiste adlı parçayla yaptık. 45’lik olarak da piyasaya çıkan ve Fransa listesinde on yedinci sıraya kadar yükselen şarkıda insan hayatını, sevinç ve üzüntü gibi duygularla önceden programlanmış bir makinaya benzetiyordu sanatçı ve insanın kendi yaşamı üzerinde herhangi bir kontrolü olmadığını, bu bakımdan da ipleri kaderin gizli elleri tarafından çekilen bir kuklayı andırdığını söylüyordu.

25 Mayıs 1944’te, Fransa’nın en kuzey ucunda yer alan Pas-de-Calais’li bir ailenin çocuğu olarak Paris’te dünyaya gelmişti Pierre Bachelet. Çocukluğunun bir bölümü de Calais’de geçmişti sanatçının ve yaşamı boyunca da sık sık bu bölgeyi ziyaret edip ülkenin kuzey kesiminden ve burada yaşayanların hayatından bahsettiği Les Corons ya da Découvrir l’Amérique gibi şarkıları için ilham almıştı Bachelet. Çocukluk yıllarında piyano çalmayı öğrenen Pierre, gençlik döneminde Elvis Presley’e duyduğu hayranlık nedeniyle elektrogitara geçiş yaparken aynı dönemde arkadaşlarıyla birlikte “Les Volts” adlı grubu kurdu. 1966’da Fotoğraf ve Sinemacılık okulundan mezun olmasının ardından kariyerine televizyon için belgeseller çekerek başladı. Bu sırada Jean-Jacques Annaud ve Patrice Leconte gibi yönetmenlerle tanışan Bachelet’nin yolu 1968’den itibaren ses tasarımcılığını üstlendiği bir televizyon programı sırasında yönetmen Just Jaeckin’le kesişti. Yönettiği erotik filmlerle ünlenecek olan Jaeckin’in ona başrolde Sylvia Kristel’in yer aldığı meşhur Emmanuelle’in müziklerini emanet etmesi ise sanatçının kariyerinin bambaşka bir yola sapmasını sağladı. Bachelet’nin finansal sorunlar nedeniyle aynı zamanda seslendirmek zorunda kaldığı filmin isim şarkısının, 45’liği dört milyonluk bir satış rakamına ulaşınca sanatçı, 1974’te yine benzer bir tarzda yorumladığı L’Atlantique ile şansını bu kez müzik piyasasında denemeye karar verdi.

Bu iki parçanın elde ettiği başarının ardından 1975’te kendi yazıp bestelediği şarkılardan oluşan ilk stüdyo albümü "L’Atlantique’i" piyasaya süren Bachelet’nin bu çalışmasının dikkat çeken diğer parçaları arasında daha önceki programlarda da bahsettiğimiz V’la le printemps ve erotik soslu L’amour démonique yer alıyordu. 1976’da Viens adlı single’ı yayınlayan sanatçının bu parçası Fransa’da çok dikkat çekmedi ancak parça bir şekilde, tıpkı Jean-François Michaël’in Coupable’ı, Joe Dassin’in L’été indien’i ya da Christophe’un Aline’i gibi ülkemizde seksenli yıllarda yayınlanan karışık kasetlerin vazgeçilmezlerden biri oldu... Jean-François Maurice’in yetmişlerin sonunda büyük ses getiren 28 degrées à l’ombre ya da Maeva adlı şarkılarına benzer şekilde konuşmalı şarkı akımına dâhil edebileceğimiz bu parçayı günümüzde müzik platformlarında ya da CD formatında bulmak mümkün değil ancak geçmişte gerçekleşen plak ya da kaset kayıtları mevcut.

Yetmişlerin sonunda tekrar sinemaya dönen Bachelet, Les Bronzés font du ski (1979) ve Coup de tête (1979) gibi filmlerin müziklerine imza attı. 1980’de piyasaya çıkan, sözleri uzun yıllar birlikte çalışacağı Jean-Pierre Lang’a ait Elle est d’ailleurs ise onu nihayet gerçek bir şarkıcı konumuna yükseltti. Repertuarının en fazla tanınan parçalarından olan bu şarkıda, gizemli ve ulaşılması zor bir kadına karşı bastırılmaz duygulara kapılan bir adamın yaşadıklarını anlatıyor sanatçı bize ve bu karşılıksız aşkın bu adamı adeta esaret içine düşürdüğünü vurguluyor. 1980’in Aralık ayında 45’lik olarak piyasaya çıkan ve ertesi yılın yaz aylarına damga vuran parça, 27 Haziran-31 Temmuz 1981 arasında Fransız müzik listesinin iki numarasına oturmuş ve toplamda bir milyonun üzerinde bir satış rakamına ulaşarak yılın en çok satan on 45’liğinden biri olmuştu.

Bu çalışmasının elde ettiği başarının ardından üçüncü stüdyo albümü "Les Corons"u 1982’de piyasaya sürdü Bachelet. Sözleri yine Jean-Pierre Lang, bestesi ise kendi imzasını taşıyan parçalardan oluşan bu albümün isim şarkısı zamanla bir klasik haline gelecek, hatta stadyumlarda binlerce kişi tarafından hep bir ağızdan söylenecekti. Coron, Fransızcada, Batı Avrupa’da Sanayi Devrimi sırasında ortaya çıkan işçi mahallelerini tanımlamak için kullanılan bir kelime. Les corons da burada yaşayanlara verilen isim. Söz konusu şarkıda da Bachelet, çocukluğunun geçtiği Pas-de-Calais’de yaşayan maden işçilerinden bahsediyor. Sanatçının ailesinde herhangi bir madenci olmasa da, Jean-Pierre Lang imzalı sözler o yöredeki yaşamı son derece detaylı bir şekilde yansıtıyor. Şarkıda Fransa’da, “gueule noire” yani “kara suratlı” olarak da adlandırılan maden işçilerinin gururundan, yaşadıkları doğadan, sosyal mücadelelerinden, iş kazalarından, meslekleri yüzünden yakalandıkları hastalıklardan ve düzenledikleri eğlencelerden bahsediliyor. Öte yandan bunun aynı zamanda çocukluk dönemiyle ilgili bir şarkı olduğunu belirtiyor sanatçı ve: “Başlangıçtaki amacım Kuzey’le ilgili bir şarkı yapmaktı, bunu uzun zamandır istiyordum ama bu aynı zamanda çocukluk dönemi ve sevgi üzerine bir şarkı” ifadelerini kullanıyor. 1982’nin Haziran ayında piyasaya çıkan ve tam dört hafta müzik listesinin zirvesinde kalan Les Corons, kısa sürede Pas-de-Calais bölgesinin yöresel kültürünün de bir parçası haline geldi. Bu bölgede yer alan Lens kentinin futbol takımı RC Lens’ın taraftarları, Bachelet’nin hayatını kaybettiği 2005 yılından itibaren şarkıyı, Bollaert stadında, takımları devre arasında soyunma odasından sahaya dönerken hep bir ağızdan söylemeye başladı. 2006’da bu kez binden fazla kişinin ölümüne neden olan Courrières Maden Kazasının yüzüncü yıl dönümünde Bolaert stadında çalındı ve şarkıya binlerce kişi eşlik etti. 2010’da ise Lens’ın bir başka madenci kenti olan Saint-Etienne ile karşılaştığı maçta çalınan şarkı, tribünleri dolduran her iki takım taraftarları tarafından hep birlikte söylendi.

Yine 1982’de Olympia’da sahne alan Bachelet, o yıl Fransa, Belçika ve İsviçre’yi kapsayan bir turneye çıktı. Ertesi yıl, Mais l’aventure, Embrasse-la, Quitte-moi ve Calais’de geçirdiği günlerine saygı duruşu niteliği taşıyan Découvrir l’Amérique gibi parçalarla dikkat çeken dördüncü stüdyo albümünü yayınlayan sanatçı, 1985’te aynı anda iki yeni albümü birden piyasaya sürdü. Double albüm olarak pazarlanan bu çalışmanın öne çıkan şarkıları arasında açılışta bahsettiğimiz Marionnettiste ve sanatçının çocuklardan oluşan bir koro eşliğinde 2001 yılında olacakları hayal ettiği En l’an 2001 olsa da Cœur de goéland, La Fille solitaire, Les Petites Gens, Elle ne sait faire que ah, Gloria humana ve Un ami qui s’en va gibi pek çok başarılı şarkı bulunuyordu bu iki albümde. Sanatçı, 1983 tarihli albümünde yer alan Mais l’aventure adlı parçada, kısa süreli bir macera yüzünden zedelenen bir aşk hikâyesinden bahsediyordu ve “Geri dönüyorsun, kalbinde bir çiviyle, hiçbir şey söyleme, biliyorum her şeyi, yıldırım bir aşk yüzünden geri dönmemecesine terk etmiştin beni, şimdi dönüyorsun sığınağına, gözyaşların sel gibi” sözleriyle, sevdiği kadın tarafından terk edilen ve kadının geri dönüşüyle karmaşık duygular yaşayan bir adamın rolüne bürünüyordu.

Yayınladığı albümlerinin başarısına karşın medyadan uzak mütevazı bir hayat yaşayan Bachelet, 1986’da bir kez daha Olympia’da sahne almasının ardından 1987'de, yedinci stüdyo albümü "Vingt ans"ı piyasaya sürdü. Bir kez daha sözleri Jean-Pierre Lang, bestesi ise kendi imzasını taşıyan parçalara yer verdiği bu albümün isim şarkısında ise, yirmili yaşlarının başında olduğu 1968 Mayıs’ından bahsediyordu sanatçı müzikseverlere. Şarkının hikâyesi Bachelet’nin Paris banliyösünde bulunan Garches’daki evinde başlamıştı aslında. Sanatçı, daha sonra şarkının nakarat kısmında yer alacak melodiyi söz yazarı Lang’a dinletmiş, Lang ise bunu bir hayli sıradan bulmuştu. Bununla birlikte usta söz yazarının kafasında şarkının içeriğiyle ilgili bir senaryo da oluşmaya başlamış ancak sanatçının buna pek sıcak bakmayacağını düşündüğünden bundan henüz Bachelet’ye bahsetmemişti. Nihayet birkaç gün sonra tamamen aynı ölçü üzerine inşa ettiği söz yazımını tamamladığında Bachelet’ye gösterme cesaretini buldu Lang yazdıklarını ve metnin bu son hali Bachelet’nin çok hoşuna gitti. Şarkı, altmışların sonlarında yirmili yaşlarını yaşayan bir adamı konu alıyordu ve parça boyunca radyoda çalan Brassens, Ferré ve Sidney Bechet parçalarından Cezayir Savaşına, Elvis Presley aracılığıyla Fransız gençliğinin kalbini çalan rock’n’roll müziğinden Brigitte Bardot’ya benzemeye çalışan genç kızlara, evlere yeni giren siyah beyaz televizyondan izlenen aya yolculuktan Mayıs 1968 olaylarına kadar o döneme damgasını vuran pek çok olaydan bahsediyordu Lang ve tüm bunlar Bachelet’nin gençlik yıllarıyla da birebir örtüşüyordu. 1987’nin son günlerinde piyasaya çıktı şarkı ve o kadar beğenildi ki, Bachelet’nin Fransa’daki satış rakamı aynı dönemde yayınlanan Madonna, Bee Gees ve Georges Michael albümlerinin toplamını geride bıraktı. 

Pierre Bachelet, 1989’da toplamda on sekiz şarkıdan oluşan double albüm "Quelque part... c'est toujours ailleurs"ü yayınladı. Her biri dokuz şarkıdan oluşan bu iki diskten ilki "deniz", ikincisi ise "toprak" temalı parçalara ayrılmıştı. Albümün "deniz" temasını işleyen kısmındaki isim parçası dâhil üç şarkıyı ise, ünlü denizci Florence Arthaud ile birlikte seslendirmişti Bachelet. Gösterişten uzak bir kariyer sürdüren, doğaya, dağlara ve denize özel bir ilgi duyan Arthaud ve Bachelet’nin kanları tanışır tanışmaz birbirine kaynamıştı. Bundan hareketle yeni albümünün deniz temalı bölümündeki bazı şarkıları birlikte seslendirmeyi teklif etti Bachelet Arthaud’ya. Bu şarkılardan birinin ismi de Flo’ydu. Bu hem Florence’ın kısaltmasıydı, hem de dalga anlamına geliyordu. Meydan okumalara bayılan Arthaud bu teklifi memnuniyetle kabul etti ve kayıtlar 89 yılının yaz aylarında gerçekleştirildi. Arthaud bu kayıtların ardından 1990’da Pierre adlı trimaranıyla ünlü transatlantik yarışı Route du Rhum'a katıldı ve yaşadığı birçok probleme rağmen bu yarışı kazanan ilk kadın sporcu olmayı başardı. Arthaud’nun bu başarısı yaklaşık bir yıl önce kaydedilen şarkının da yeniden hatırlanmasını sağladı ve parça, bu büyük zafere ait gayri resmi bir marşa dönüştü. Yolları bu şarkı sayesinde kesişen Pierre Bachelet ve Florence Arthaud’nun kaderleri de ne yazık ki birbirine benzedi. Bachelet 2005’te altmış yaşında kansere yenik düşerken Arthaud, 2015’te bir helikopter kazasında yaşamını yitirdiğinde henüz elli yedi yaşındaydı. Arthaud’nun hayatını konu alan Flo isimli filmin de 2023’te gösterime girdiğini hatırlatalım.

90’lı yıllara Fransızca yazılmış şarkıların önemini vurguladığı Laissez chanter le français ve deniz sevdasını dile getirdiği À contre vent ya da La Marée gibi parçaların yer aldığı “Les Lola” ile giriş yaptı Bachelet. Albümün isim şarkısı için ilhamı başrolünde Marlene Dietrich’in yer aldığı 1930 yapımı Josef von Sternberg filmi Der blaue Engel'de (Mavi Melek), Dietrich’in canlandırdığı Lola karakterinden almıştı söz yazarı Jean-Pierre Lang. Bachelet repertuarındaki çoğu şarkının aksine oldukça neşeli bir müzikal altyapıya sahip şarkıda: “Kardinal de olabilirsin Flamenko dansçısı da, Appolo kapsülündeki yıldız gezgini de, devasa bir şehirdeki general de. Yollarda saatler geçiren bir kamyon şoförü olabilirsin, ya da “Elle est d’ailleurs” diye bağıran bir şarkıcı, ama her zaman ölümcül bir an vardır, bir kadın kokusunun dizlerini titrettiği” sözleriyle, erkeklerin hangi sosyal statüde olurlarsa olsunlar bir kadına âşık olduklarında nasıl çaresizliğe düştüklerinden bahsediliyordu.

1995’te çıkan ve tüm şarkı sözlerini Yann Queffélec’in yazdığı “şehir” temalı “La ville ainsi soit-il” ile o yıl hayata veda eden denizci Eric Tabarly’ye adadığı Le voilier noir’ın yer aldığı 1998 tarihli “Un homme simple” albümleri fazla ses getirmese de sadık hayran kitlesi Bachelet’yi konserlerde yalnız bırakmıyordu. Eşsiz şarkılardan oluşan repertuarına ve bir dönem yakaladığı şöhrete rağmen son derece mütevazı bir yaşam sürmüştü Pierre Bachelet, 1998 tarihli Un homme simple (Basit bir adam) adlı parçanın da bu nedenle otobiyografik bir yanı vardı. Sözleri Nelly Mella, müziği ise Philippe Delevingne imzasını taşıyan şarkıda kendini: “Ben basit bir adamım, bir gün ortadan kaybolacak olan bir yüz, bir iz. Ben basit bir adamım, hayatın kollarına aldığı bir gülümseme, bir kucaklaşma” sözleriyle tarif ediyordu sanatçı.

2003 yılında, fiziksel olarak da oldukça benzediği Jacques Brel’in ölümünün yirmi beşinci yıldönümünde, usta sanatçıya saygı duruşu niteliği taşıyan “Tu ne nous quittes pas”’yı çıkaran Bachelet, ertesi yıl kariyerinin otuzuncu yılını Olympia’da kutladı. Yakalandığı amansız hastalık yüzünden iyice zayıflayan vücudu ve titreyen sesiyle repertuvarının en önemli şarkılarını söylediği bu konserin ardından 2005’te, Suresnes’deki evinde hayata sessizce veda eden sanatçının son albümü olan “Essaye”, eşi Fanfan’ın katkılarıyla ölümünden yaklaşık üç yıl sonra yayınlandı. 2015 yılının Mart ayında, ölümünün onuncu yılı anısına piyasaya çıkan kolektif albümde Gérard Lenorman, Dave ve Enrico Macias gibi isimlerin yanı sıra oğlu Quentin de yer aldı.

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Pierre Bachelet Marionnettiste Tu es là au rendez-vous 4:40
Pierre Bachelet Emmanuelle Olympia 86 3:18
Pierre Bachelet L'Atlantique (Toi, moi et la musique) L'Atlantique 3:33
Pierre Bachelet Viens Viens 3:20
Pierre Bachelet Elle est d'ailleurs Olympia 86 3:35
Pierre Bachelet Les Corons Les Corons 4:15
Pierre Bachelet Mais l'aventure Découvrir l'Amérique 3:36
Pierre Bachelet Vingt ans Vingt ans 4:24
Pierre Bachelet & Florence Arthaud Flo Quelque part... C'est toujours ailleurs 4:39
Pierre Bachelet Les Lolas Les Lolas 4:06
Pierre Bachelet Un homme simple Un homme simple 4:20