Kopenhag, 18 Aralık
Tohumdan Hasada ekibinden Oya Ayman bu hafta programın başında Kopenhag'dan canlı olarak bağlandı.Dinlemek için:
İndirmek için: mp3, 25 Mb.
Kopenhag İklim Zirvesi, olaylı oturumları, polis şiddetiyle karşılaşan eylemleri, istifaları ve sonuna kadar yaşanan belirsizlikleri ile son gününe geldi.
ABD, AB üyeleri, Çin, Hindistan gibi en büyük sera gazı salımlarına yol açan ülkeler CO2 salımlarında beklenen %40 indirime gidecekleri yolunda herhangi bir açıklama yapmadı. Buna karşın buzulların erimesiyle sular altında kalacak Tuvalu, Mikronezya gibi bazı ada ülkeler ve kuraklıkla şimdiden başetmeye çalışan Afrika ülkeleri sera gazı azaltımı ve uyum için bekledikleri maddi desteği 350 milyar dolardan 100 milyar dolara indirmek zorunda kaldılar. Bunun bir anlaşma ile netleşip netleşmeyeceği ise bugün belli olacak.
Her ne kadar İngiltere Başbakanı Gordon Brown müzakerelerde istenilen anlaşmaya varılamama olasılığının yüksek olduğunu söylese de umut verici gelişmeler de oldu.
Çin her ne kadar karbon salımlarını azaltma konusunda bir söz vermezse de karbon yoğunluğunu 2020 yılına kadar %45 azaltacağını açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Etyopya Başbakanı Meles Zenawi, Avrupa Birliği üyeleriyle Afrika ülkelerinin, karbon emisyonlarını azaltma hedefleri üzerinde anlaştıklarını açıkladı. İki liderin yayınladıkları ortak açıklamada karbon emisyonlarının 2050 yılına kadar yarı yarıya azaltılması ve gelişmekte olan ülkelere ormanların korunması için 30 milyar dolar yardım yapılması öngörülüyor.
Kopenhag’daki iyi gelişmelerden bir tanesi de Avrupa Çevre Atlası programının kullanıma girmesiydi. Avrupa Çevre Atlası bir bilgisayar programı ve dünyanın çeşitli yerlerinden yerel toplulukların iklim değişikliğiyle mücadele öyküleri anlatıyor. Dokuz farklı öyküde yerel toplulukların yaşamlarını daha sürdürülebilir bir gelecek için dönüştürmeleri işleniyor. Yeni öykülere de yer var ve eğer sizing bu yolda yürütmekte olduğunuz bir projeniz varsa örnek çalışmanızı dünyaya duyurma şansınız var. Film ekibi gelip çekimler yapabiliyor. Bilgisayar ekranından bu öyküleri izlerken aynı zamanda dünyadaki karbon ayak izinizi ne kadar azaltabileceğiniz konusunda kişisel olarak söz verebiliyorsunuz. İlk söz Avrupa Çevre Ajansı’nın direktörü Domingo Jiménez-Beltrán’dan geldi. Araba bağımlısı bir dünyada yaşadığımızı belirten Beltran, kişisel ayak izini azaltmak için bundan böyle araba yerine toplu taşıma araçlarını kullanacağı sözünü verdi.
Tabii bugün umutlu ya da umutsuz açıklamaların ardından herkesin beklentisi Kopenhag’dan kalıcı ve adil bir anlaşmanın çıkması. Eğer bu anlaşma çıkmazsa iklim değişikliğine yol açacak sıcaklık artışının yakın gelecekte +2 dereceye yaklaşması kaçınılmaz olacak. Bu konuda BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un önceki gün delegelere yaptığı konuşmada söyledikleri umudun tükenmediğinin kanıtı:
“Tarihi değiştirmek için hala şansımız var.”
Evet, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bugün zirvede. Çevre Bakanı Veysel Eroğlu. geçen hafta yaptığı toplantıda karbon salımı artışından yapılacak azaltmanın, enerji sektöründe %7, diğer sektörlerde %3, yani toplamda yüzde 11 olacağını açıkladı. Kulislerde Gül’ün Türkiye’nin stratejik planına ilişkin bir açıklama yapamayacağı konuşuluyor ama Gül’ün karbon salımlarının toplamda yüzde 30 azaltılacağını açıklayarak tarihe geçme şansı hala var.
Ama sadece Abdullah Gül’ün değil, tek tek bizlerin de tarihi değiştirme gücümüz ve şansımız var. Kopenhag Zirvesi’nde yapılan eylem ve protestolar sokaktaki insanın geleceğine nasıl sahip çıkmaya başladığının bir göstergesi sayılabilir.
Biz, her birimiz alışkanlıklarımızı değiştirip, politikaların iklim değişikliğini önleme yolunda değiştirilmesi için daha fazla katılımcı olarak ve talep ederek tarihi değiştirme gücümüz var. Çünkü bu değişim sadece şirketlerin, politikaların değil üretim tüketim biçimlerinin ve alışkanlıkların değişmesi anlamına geliyor. Ve yediden yetmişe herkesin yapabileceği bir şey var. Tıpkı Şişli Terakki Lisesi öğrencisi Deniz Kanmaz’ın yaptığı gibi.
Deniz’in küresel ısınmayı dururma ile ilgili şiiri uluslalarası eğitim portalının düzenlediği bir yarışmada en iyi şiir ödülünü aldı ve şimdi İklim Zirvesi’ne katılan dünya liderlerine sunulacak. Deniz Kanmaz’in şiirinden bir bölümle son vermek istiyorum.
It’s not too late, people
How can we learn
We started it, so yearn
And give power to the peaceful
İnsanlar geç değil
Nasıl öğrenebiliriz?
Biz başlattık, öyleyse iste
Ve barışçıl olanlara güç ver
Come on people let’s give it an end
We don’t have time left to spend
Stop the wars and become friends
It’s only a hand that you need to lend.
Haydi insanlar buna bir son verin
Harcayacak vaktimiz kalmadı
Savaşları durdur ve dost ol
Sadece bir el uzatman gereken