Durban İklim Görüşmeleri ve Türkiye'nin Günün Fosili Ödülü

-
Aa
+
a
a
a

Güney Afrika’nın Durban şehrinde yapılan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 17. Taraflar Konferansı’nda bulunan Ömer Madra Açık Gazete’ye telefonla bağlandı. Telefon bağlantısı sırasında, 350 Ankara’dan Önder Algedik ve  Heinrich Böll Stiftung Derneği’nden Özgür Gürbüz de Ömer Madra’yla beraberdi. Beraberce, genel ortam ve görüşmelerin gidişatı hakkında bize bilgi verdiler.

Dinlemek için:

İndirmek için: mp3, 23 Mb.

5 Aralık 2011 tarihinde Açık Radyo’da Açık Gazete programında yayınlanmıştır.

Açık Gazete’nin podcast servisine abone olmak için tıklayın.

 

Durban'da Günün Fosili: Türkiye

Durban, Güney Afrika - Güney Afrika’nın Durban kentinde süren Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nda Günün Fosili ödülünü Cumartesi akşamı (3/12/2011) Türkiye aldı. 700’den fazla üyeye sahip İklim Eylem Ağı (CAN) adlı grup tarafından organize edilen “Günün Fosili” ödülü, iklim müzakerelerinde sonucu olumsuz etkileyecek politikalar ortaya koyan ülkelere veriliyor. 1999 yılından bu yana verilen ödülü Türkiye ilk kez bu yıl kazandı(!) ve podyuma çıktı.

CAN Uluslararasıtarafından yapılan açıklamada Türkiye’nin ödüle layık görülmesinin nedeni, seragazı emisyonlarını indirmek için hedef belirlemeden, Kyoto Protokolü’nün mekanizmalarından faydalanarak teknolojik ve finansal destek almaya çalıs¸ması olarak gösterildi. Basın açıklamasında şu satırlara yer verildi: “Türkiye seragazı emisyonlarını 1990’dan bu yana yüzde 98 oranında arttırdı ve bugüne kadar bu eğilimi tersine çevirecek bir hedef veya taahhüt almamayı da başardı. Türkiye, finansal kaynaklarını daha fazla kömür santrali, iki nükleer santral ve karayolu yapımına harcıyor. 15 bin kilometre uzunluğunda yeni duble yol ve İstanbul’a yapılması planlanan 3. köprü örnekler arasında”.

 

Türkiye’nin günün fosili seçilmesinin nedenleri arasında Kyoto Protokolü’nün finansal ve teknoloji mekanizmalarından faydalanmak için başvuruda bulunurken, iklim değikliğiyle mücadele konusunda bir hedef belirlememesi ve Kopenhag Uzlaşması’nın ardından bir taahhütte bulunmaması gösteriliyor. Ödül töreninde yapılan konuşmada, Türkiye’nin bu tavrıyla ileri gelişmiş ülkeler için kötü bir örnek teşkil ettiği belirtildi ve esprili bir dille, ekonomik büyüme konusunda rakamlardan bahsetmeyi seven Türkiye’nin, seragazı emisyonları konusunda ise halının altına saklanmayı tercih ettiği söylendi.

 

Avrupa’nın en iyi rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji potansiyellerinden birine sahip Türkiye’nin bu enerji kaynaklarına daha fazla ilgi gösterebileceği ve enerji verimliliği konusunda daha aktif olabileceği öne sürülüyor.

Türkiye’nin EK-1 ülkeleri arasındaki özel durumunun, daha fazla talepte bulunup iklim için daha az çaba harcaması için bir özür teşkil edemeyecegˆini belirten CAN, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni iklim değişikliğini önlemek için yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine daha fazla yatırım yapmaya ve nükleer santral projelerinden vazgeçmeye çağırıyor.