Depremden iki yıl sonra Hatay barınma, kent ve kültürel miras hakları bakımından ne durumda?

-
Aa
+
a
a
a

Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, Dr. Zehra Güngördü ile Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 ve 20 Şubat 2023 depremlerinin ardından, iki sene sonra doğal ve kültürel miras beşiği Hatay’ın barınma, kent ve kültürel miras hakları bakımından ne durumda olduğunu konuşuyorlar.

""
Depremden iki yıl sonra Hatay barınma, kent ve kültürel miras hakları bakımından ne durumda?
 

Depremden iki yıl sonra Hatay barınma, kent ve kültürel miras hakları bakımından ne durumda?

podcast servisi: iTunes / RSS

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 ve 20 Şubat 2023 depremlerinin ardından, iki sene sonra doğal ve kültürel miras beşiği Hatay’da barınma, kent ve kültürel miras hakları bakımından ne durumda olduğunu konuğumuz Dr. Zehra Güngördü ile konuşuyoruz. Son verilere göre, Hatay ilinde hala 206 konteyner yerleşkesinde 200 bin kadar insan yaşıyor. Çok sayıda Hatay’lı il dışına göç etmek durumunda kalmıştı ve geri dönüşler olsa da çok sınırlı. Bahçesi, tarlası olanlar, imkanları ölçüsünde bulundukları yerlerde kendi yaptıkları binalarda yaşıyorlar. Az hasar almış ve hatta güçlendirilmiş durumdaki kendi binalarında yaşamaya çalışanlar da var.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, depremden sonra geçici deprem yaşam alanları tesis etmek yerine kalıcı yaşam mekanlarının inşaası için kolları sıvadı ve TOKİ büyük hızla mevcut yerleşim yerlerinin merkezleri dışındaki bölgelerde konutlar inşa etmeye başladı. Bakanlığın açıklamasına göre, Hatay Dikmece’de TOKİ Türkiye’nin en büyük ikinci inşaat şantiyesini kurdu. Bir taraftan hızla toplu konutlar inşa edilirken, öbür taraftan ise özellikle Antakya merkezde hızlı bir enkaz kaldırma ve ardından orta hasarlı, az hasarlı binalar derken, tescilli veya tescilli olmayan tarihi dokunun büyük bir kısmının iş makinaları ile yıkılarak ortadan kaldırıldığı bir süreç yaşandı.



Antakya Tarihi Merkezi bu durumda iken, 2023 yılının son aylarında, üzerinde yerleşim olan alanların da rezerv alan ilan edilebilmesinin önünü açan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesine İlişkin Kanun’da yapılan değişiklik sonucu, Antakya ve Defne’de bazı mahallelerde ve ardından da Kırıkhan ve Samandağ’da Rezerv Alan ilanları gündeme geldi. Birçok durumda bu tür rezerv alan ilanlarını vatandaşlar gelen tahliye tebligatından öğreniyor. Bu yerlerde de TOKİ projelerinin hızla ilerlediği anlaşılıyor. 



Konuğumuz Dr. Zehra Güngördü ile bu gelişmeleri nasıl yorumladığını konuşuyor ve kendisiyle sahadaki uygulamalar barınma, yerinde dönüşüm ve koruma sorunlarına cevap verebilecek mi; yerlerinde yaşamaya çalışanlar açısından mevcut durum nasıl görülüyor; Antakya tarihi merkeze ilişkin yeni askıdan inen koruma amaçlı imar planı ne öneriyor gibi soruları ele alıyoruz.