Kanal İstanbul çevresinde rezerv alanları ne için, kimin için?

-
Aa
+
a
a
a

Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, Avukat Pervin Çelik ile Kanal İstanbul hattını boylu boyunca imara açan 'rezerv yapı alanları' kararlarını ele alıyoruz.

""
Kanal İstanbul çevresinde rezerv alanları ne için, kimin için?
 

Kanal İstanbul çevresinde rezerv alanları ne için, kimin için?

podcast servisi: iTunes / RSS

Geçtiğimiz hafta programımızda Prof. Dr. Doğanay Tolunay’a İstanbul’un ekolojik mirasının parçası Sazlıdere Barajı Su Havzası'nda TOKİ’nin konut inşaatına girişmiş olması Kanal İstanbul’un başlatıldığının işareti mi diye sormuştuk. Sazlıdere Barajı’nın İstanbul’un içme suyu ihtiyacı açısından önemi üzerinde duran Tolunay, Kanal İstanbul’un salt bir su yolu projesi olmadığını, bunun bir rant projesi olduğunu vurgulamıştı. Bu akşam Kanal İstanbul hattını boylu boyunca imara açan 'rezerv yapı alanları' kararlarını ele alıyoruz. 

Kanal İstanbul projesi, 2011’de dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından duyurulmuştu ve ardından 2012 yılında Karadeniz’den Marmara’ya kadar uzanan kanal bölgesi 'rezerv yapı alanı' ilan edilmişti. 2012’de çıkarılan 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi” hakkındaki kanuna dayanarak alınan bu rezerv yapı alan kararları ile birlikte bu yerlerin planlama yetkisi yerel yönetimden alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aktarılmıştı. Bakanlık, bu alanlarla ilgili kendi almış olduğu plan kararlarını İstanbul’un yerel yönetimi tarafından yapılmış ve Meclis tarafından onaylanmış 2009 tarihli İstanbul Çevre Düzeni Planı’na aktarmak üzere bu planda bir dizi değişiklik yapmışt ve bu değişiklikler de 2019’da doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmıştı. Ardından İstanbul 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda plan revizyonları yapılmaya devam edildiğini görüyoruz. İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda yapılan bu plan değişiklikleri, Kanal İstanbul ve rezerv alan yapılaşma projelerinin gerçekleştirilmeleri amacını taşımaktaydı. Tamamen tepeden, merkezi yönetim tarafından alınan bu proje kararları ile İstanbul’un Avrupa yakasının aslında 2009 Çevre Düzeni Planı ile Kanal İstanbul hattının geçtiği koruma altına alınmış ormanlık Kuzey kısmı ve Sazlıdere Su Havzası imara açılmış oldu. 

İstanbul’un 2009 tarihli İBB onaylı Çevre Düzeni Planı’na ve bu planın getirdiği koruma kararlarına karşı getirilen bu tepeden düzenlemelere karşı İBB, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları, vatandaşlar çok sayıda dava açtılar. Bu davalar sonucu, örneğin 23 Aralık 2024’te, Çevre Düzeni Planı'nda 2019’da yapılan değişiklikler iptal edilmişti. Ancak Şubat 2025’te bu iptal kararının bozulduğunu görüyoruz. Nisan ayında da Sazlıdere su havzasındaki TOKİ inşaatlarının başladığı haberini aldık! Bu konuyu İstanbul yerel yönetimi onaylı 2009 Çevre Düzeni Planı revizyonuna ve rezerv alanların imar planlarına karşı davalar açmış konuğumuz Av. Pervin Çelik ile konuşuyoruz.  

Av. Pervin Çelik'e Kanal İstanbul hattı boyunca ilan edilen rezerv yapı alanlarına ve Çevre Düzeni Planı revizyonuna ilişkin açmış olduğu davalarda geliştirdikleri temel argümanları, davalarda elde edilen sonuçları ve gelinen son durumu soruyoruz. Bir de tabii Kanal İstanbul için düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu Raporu'na karşı birçok kurum ve vatandaşın katıldığı projenin iptali ve yürütmenin durdurulması yönünde açılmış olan dava var; Çelik ile bu davanın gidişatını da ele alıyoruz.