1975 yılının öne çıkan şarkıları (I)

-
Aa
+
a
a
a

Fransız Öpücüğü'nün yedinci yaşını kutladığımız bu haftaki programımızda, bundan tam elli yıl öncesine yolculuk ederek 1975 yılının popüler şarkılarını ve bu parçaların ortaya çıkış süreçlerine ait ilgi çekici hikâyeleri keşfettik.

Michel Fugain & Le Big Bazar

Programın açılışını Frédéric François'nın 2022 tarihli düetler albümünde Amaury Vassili ile birlikte seslendirdiği Chicago adlı parçayla yaptık. Sanatçı, orijinali 1975 yılının ilk günlerinde 45’lik olarak piyasaya çıkan şarkıyı 1920’lerde Amerika Birleşik Devletlerine göç eden İtalyan asıllı büyükbabasından ilham alarak yazmış, parça 1975’in Aralık ayında, Fransa listesinde dördüncü sıraya kadar tırmanmıştı.

 

İtalyan asıllı Fransız besteci, söz yazarı ve yorumcu Nino Ferrer, 1975 yılının dikkat çeken bir başka şarkısı olan Le sud'ü 1973 ilkbaharında, Paris banliyösünde yer alan Rueil-Malmaison’da, Amerikalı siyahi şarkıcı Radiah Frye ile birlikte yaşadığı evde yazmış. Paris’in bu bölgesi, ona Louisiana’yı ya da İtalya’yı hatırlatıyormuş, bu yüzden de parçanın adını Le Sud (Güney) koymuş sanatçı. İlk başta İngilizce olarak kaleme alınan şarkı, Ferrer’in 1974 tarihli "Nino and Radiah" adlı albümünde South ismiyle yer almış. Fransızca versiyonu ise, biraz da CBS stüdyosunun ısrarıyla, ertesi yılın Şubat ayında, single olarak satışa sunulmuş. Fransa listelerinde dört hafta boyunca bir numarada kalan şarkı, bir milyona ulaşan satış rakamıyla Ferrer’in son hiti olarak da tarihe geçmişti.

Seslendirdiği eğlence dolu şarkılar kadar rol aldığı müzikaller, operetler ve filmlerle de tanınan Annie Cordy, 1974 yılının sonlarına doğru piyasaya çıkan La bonne du curé adlı parçasıyla ertesi yıla damga vurmuştu. Sözleri Charles Level’e müziği ise Tony Montana ve Tony Roval’a ait parçada, bir papazın hizmetçisinin eğlenceli ve biraz da yaramaz hikâyesi anlatılıyor ve modaya uyma arzusu ile dini görevler arasındaki çatışma, mizah dolu bir şekilde ele alınıyor. Dünya genelinde üç milyon satarak Annie Cordy’nin en fazla satan 45’liği unvanını da kazanan parça Fransa’nın yanı sıra Belçika listesinde de bir numaraya kadar tırmanmıştı. Cordy’nin şarkıda geçen “Çünkü ilahiler, bir Claude François etmezler” sözleriyle yakın dostu ve meslektaşına da göndermede bulunduğunu da hatırlatalım.

Yetmişli yıllarda Fransız müzik piyasasında bir düetler modası vardı: Sheila ile Ringo, Sylvie ile Johnny, Stone ile Charden gibi isimlerin birlikte söylediği şarkılar büyük ilgi görüyordu. Yetmişlerin ortasında Alain Barrière de bu akıma Noëlle Cordier ile birlikte seslendirdiği Tu t’en vas adlı parçayla katılmıştı. Cordier, daha önce La Révolution Française adlı rock opera’da sahne almıştı ve Barrière’in dikkatini burada çekmişti. Şarkının kayıtları 1974 yazında gerçekleşti ve parça o yılın Kasım ayında piyasaya çıktı ama ilk etapta fazla ses getirmedi. Ne var ki 1975 Şubat’ında yapımcıların çabasıyla radyolarda günde üç defa çalınmaya başlanınca albüm satışları bir anda ona katlandı ve şarkı hem birkaç hafta içinde 1.3 milyonluk satış rakamına ulaşarak bir rekora imza attı hem de İtalya, Brezilya, İspanya ve Japonya gibi ülkelerde de müzik listelerinin zirvesine oturdu.

Sözleri Michel Delpech ve Jean-Michel Rivat, müziği ise Michel Pelay imzasını taşıyan Le chasseur, sabah erken saatlerde bataklık bir arazide yaban kazı avına çıkan bir avcının hikâyesini anlatıyor. Ne var ki söz konusu avcı, doğanın güzelliği ve avlamaya geldiği hayvanların masumiyeti karşısında suçluluk hissediyor ve sonunda tüfeğini bırakarak köpeğiyle yürüyüşe çıkmaya karar veriyor. Doğaya saygı ve ekolojik farkındalık mesajı taşıyan ve avcılığın etik boyutlarını sorgulayan şarkının sözleri de doğa betimlemeleriyle dolu. Örneğin, “Göletin üzerinde, aniden gördüm / Yaban kazları geçiyordu / Güneye, Akdeniz’e gidiyorlardı/ Bir keklik, tarlaların üzerinde bulutlara tırmanıyordu” dizeleri, doğanın özgür ruhunu vurguluyor. Bunun yanı sıra dokuz yaşındayken bir av gezisine katılan ve bu deneyimden “korkunç bir anı” olarak bahseden Delpech, avcılığı doğrudan eleştirmek yerine, avcının içsel çatışmasını ve doğayla barışmasından bahsetmeyi tercih ediyor. 1975’te, avcılık tutkunu olan Fransa Cumhurbaşkanı Valéry Giscard d’Estaing’in, Delpech’i Élysée Sarayı’na davet ederek şarkıyı kendisine dinletmesini istediğini de hatırlatalım.

İtalyan şarkıcı Mia Martini'nin Donna con te adlı şarkısından Pierre Delanoë tarafından Fransızcaya uyarlanan Une femme avec toi, Nicole Croisille’in aynı yıl piyasaya çıkan “Femme” isimli albümünde yer alıyordu.  Bir kadının; hayatına giren, bir İtalyan’ın ruhuna sahip; neşeli ve nazik bir erkekle yaşadığı aşkı ve bu ilişkinin ona kendini yeniden "kadın" gibi hissettirmesini anlatıyor şarkı ve geçmişte yüzeysel ve tırnak içinde “sigaralarının külü kadar hafif” erkeklerle yaşanan hayal kırıklıklarından sonra, bu yeni ilişkinin getirdiği mutluluğu ve özgüveni vurguluyor. Crosille’in güçlü yorumu sayesinde Fransa’da büyük ses getiren parça; ilerleyen dönemde farklı sanatçılar tarafından İngilizce, İspanyolca ve Flamanca olarak da kaydedilmişti.

Şu an dek söz ettiğimiz şarkılar, yetmişlerde halihazırda kariyerlerinin zirvesinde olan isimlere aitti genelde ama 1975 yılında, günümüzde Fransız popüler müziğinin saygın isimleri arasında yer alan dönemin pek çok genç sanatçısı da ilk albümünü yayınlamıştı. Bunlardan biri de o yıl henüz yirmi üç yaşında olan Renaud’ydu. 1968 Mayıs’ında üç hafta boyunca öğrencilerin işgali altındaki Sorbonne üniversitesinde kalan ve düzenlenen protestolara katılan genç adam, kariyerine ünlü komedyen Coluche’ün yapımcısı Paul Lederman’ın desteğiyle 1974 yılında başlamıştı. 1974 Fransa’da politik açıdan da kritik bir yıldı zira 1969’da De Gaulle’ün istifasıyla cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Georges Pompidou o yıl hayata veda etmiş, onun yerine de yine sağ görüşlü bir politikacı olan Valery Giscard d’Estaing geçmişti. 68 olaylarının etkisiyle daha özgür bir Fransa isteyen genç kuşak ise, bu dönemde hem politikacıları hem de Fransız toplumunu eleştiren şarkılar yapmaktan geri kalmıyordu. İşte böyle bir ortamda ilk albümü "Amoureux de Paname"ı yayınlayan Renaud da, bu albümde yer alan Hexagone adlı parçada, yılın her ayı için Fransız toplumuyla ilgili bir konuyu geçmişten örnekler vererek eleştiriyordu. Örneğin Mayıs ayında “Hatırlarlar kırmızı siyah akan kanı ama unuturlar özgürlükten ödü patlayan koyunlar gibi düzen ve güvenlik için oy kullandıklarını” diyerek hem 1871 Paris Komününe hem de Mayıs 1968 olaylarına ve sonrasında yapılan seçimlerin bir kez daha De Gaulle lehine sonuçlanmasına atıfta bulunuyordu. Haziran ayı için “Anarlar Normandiya çıkarmasını ve ağlarlar evinden uzakta ölen Amerikan askerleri için ama hatırlamazlar Londra’da gizlenen Fransızların <Yaşa Pétain> diye bağırdığını” ifadelerini kullanıyordu ki burada da ikinci dünya savaşı sırasında Nazilerle işbirliği yapan Vichy hükümetinin başbakanı Philippe Pétain’e bir atıf mevcuttu. Aralık ayına kadar böyle devam eden şarkının nakarat kısmında ise “Bugünlerde yapılacak en iyi şey değil Fransa’da doğmak, şayet aptalların kralı kaybetseydi tacını, altmış milyon taklitçisi çıkardı” sözleriyle adeta yerden yere vuruyordu ülkesini Renaud. Piyasaya çıktığı dönemde devlet radyosunda çalınması yasaklanan şarkı, ilerleyen yıllarda sanatçının repertuvarının vazgeçilmezlerinden biri haline geldi hatta Renaud’nun 2005 tarihli canlı performans albümü "Tournée Rouge Sang"ın ilk single’ı da yine Hexagone oldu.

1974 yılında Brezilyalı Morris Albert, Feelings adlı şarkıyla tüm dünyada büyük yankı uyandırmış, parçayı Shirley Bassey’den Nina Simone’a Ella Fitzgerald’dan ve Frank Sinatra’ya birçok farklı isim de yorumlamıştı. Şarkının Fransızca versiyonunu ise Dis-lui adıyla 1975’te Michel Jourdan’ın yazdığı sözlerle Mike Brant kaydetmiş, İsrail asıllı şarkıcı bundan sadece bir gün sonra Paris’teki apartman dairesinden düşerek şüpheli bir şekilde yaşama veda etmişti. Brant’ın trajik sonunun ardından şarkının hikâyesi de ilginç bir hal aldı. Parçayı radyoda dinleyen besteci Loulou Gasté ilk başta kulaklarına inanamadı zira bunun aslında, 1957’de Le feu aux poudres adlı film için yaptığı Pour toi adlı beste olduğunu fark etti. Filmde Dario Moreno tarafından seslendirilen parça, daha sonra Gasté’nin eşi Line Renaud tarafından da yorumlanmıştı.  Bunun üzerine Gasté ve Renaud, konuyla ilgili bir intihal davası açmaya karar verdi. Sekiz yıl süren ve Line Renaud’nun önemli bir şöhrete sahip olduğu Amerika’da da devam eden dava çiftin zaferiyle sona erdi ve Feelings’in, dolayısıyla da Dis-lui’nin melodisinin aslında Pour toi’dan kopyalandığı resmi olarak da onaylandı. 

Altmışların ortasında, Aline ve Les marionettes gibi parçalarla olay yaratan Christophe, yetmişlere hem imajını hem de müzik tarzını değiştirerek girmişti. Altmışlı yılların romantik şarkıcısı gitmiş, onun yerini biraz çökmüş, hatta yaşama küsmüş gibi görünen ama bir o kadar da karizmatik bir adam almıştı. Bu dönemde yapımcı Francis Dreyfus’la birlikte çalışmaya başlayan sanatçı, onun aracılığıyla genç bir söz yazarıyla tanıştı. Bu kişi, ünlü besteci Maurice Jarre’ın oğlu, Jean-Michel Jarre’dı. İkili 1973 ve 74 yıllarında “Les paradis perdus” ve “Les mots bleus” adlı albümlerde birlikte çalıştı. Jarre’ın, Pink Floyd ve Velvet Underground gibi gruplara hayranlık beslemesi nedeniyle bu albümlerde dönemin Anglosakson rock müziğinin etkilerini görmek mümkündü. Jarre & Christophe ortaklığının en önemli meyvelerinden biri olan "Les mots bleus" albümünün isim şarkısı ise 1974 yılında yayınlanmasının ardından 1975 baharında Fransa listesine girdi ve orada altı hafta boyunca kalmayı başardı. Çekingen bir adamın, sevdiği kişiye duygularını açma cesaretini toplamaya çalışırken yaşadığı iç çatışmayı ve hassasiyeti konu alan parçanın bestesi için Christophe, Hollandalı org imalatçısı Eminent’in 1972’de piyasaya sürdüğü bir modelin kendine özgü sesinden ilham almıştı.

1971’de, hippi kültüründen aldığı ilhamla, rengarenk giysiler içindeki şarkıcı ve dansçılardan oluşan Le Big Bazar grubunu kuran Michel Fugain, yetmişlerin ilk yarısı boyunca söz konusu toplulukla birlikte Une belle histoire, Attention mesdames et messieurs ve Le printemps gibi pek çok hit parçaya imza atmıştı. Büyük ses getiren bu parçalar arasında yer alan ve 1975 yazına damga vuran Les Acadiens de, on yedinci yüzyılda Kanada’ya yerleşen Fransız kolonisi Akadyalıların tarihi ve kültürüne odaklanıyordu. Şarkı, geleneksel Akadya müziğinden ilham alan son derece neşeli bir ritme sahip olmasına karşın aslında oldukça ciddi meseleleri de ele alıyor. Örneğin parçadaki “Keman eşliğinde dans edip şarkı söyleyen kadın-erkek tüm Akadyalılar, Amerikalı. Peki bu kimin suçu? Bu Napoléon’un suçu” sözleriyle Napoléon’un Louisiana’nın satışındaki rolüne ironik bir şekilde değiniliyor. Bunun yanı sıra 1755’teki "Büyük Sürgün" dönemine atıfta bulunularak Akadyalıların İngilizler tarafından Nova Scotia’dan sürülmesinden, Louisiana ve Kanada’daki yaşamlarından, kültürel kimliklerini koruma çabalarından ve tarihsel olarak yaşadıkları zorluklardan bahsediliyor.

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Frédéric François & Amaury Vassili Chicago En duo 2:22
Nino Ferrer Le Sud Nino and Radiah 4:37
Joe Dassin Si tu t'appelles mélancolie Joe Dassin Eternel… 3:15
Annie Cordy La bonne du curé Inoubliable 2:42
Alain Barrière & Noëlle Cordier Tu t'en vas Triple Best Of 4:24
Michel Delpech & Julien Clerc Le chasseur Delpech & 3:19
Nicole Croisille Une femme avec toi Femme 4:23
Renaud Hexagone Paris Provinces Aller/Retour (Live) 5:01
Mike Brant Dis-lui Dis-lui 3:53
Christophe Les mots bleus Les mots bleus 4:09
Michel Fugain Les Acadiens Michel Fugain Et Le Big Bazar Numéro Trois 2:19