No.126 - Tatil tefrikaları III

-
Aa
+
a
a
a

Yaşasın adalet, barış ve istikrar

Dünyada şiddetin tatilde de durmadığını hayretle farketti tefrikacınız. Kuzey İsrail’de sabahın seherinde işyerlerine giden İsrail vatandaşlarından en az 16’sı güçlü bir araba bombasının patlaması sonucu hayata veda ettiler. Kurbanların çoğunun, kısa bir tatilin ardından görevlerine dönen askerler, “işyerleri”nin de karargâh olduğu açıklandı. Dehşetengiz manzaralar: Birbirine sarılmış yanarak ölen bir çift meselâ. Tamamiyle yanan otobüsten arta kalan metal parçaları... Ölenlerin bir de onyedincisi vardı. O da, bomba ile intihar eden Filistinli. İslami Cihad örgütü üstlendi saldırıyı. Ardından, beklenenler oldu: İsrail, Arafat’ı sorumlu tuttu. ABD arabulucusu CIA Başkanı Tenet, Arafat’ın terörü durdurması gerektiğini söyledi. İsrail tankları ve zırhlı araçları Cenin’i yeniden işgal etti. Şimdi dünya terörün altyapısının kazınmasını ve Mısır Başkanı Mübarek’in yeni barış planını bekliyor. Adaleti ve barışı yani.

Dünya ayrıca Hindistan’la Pakistan arasında nükleer savaşı önleyecek barış planını da bekliyor. Rusya Başkanı Putin’in bir girişimi var bu konuda. Bir de TC Başbakanı Ecevit, hasta yatağından iki taraf liderine de birer mektup göndermiş, arabuluculuk öneriyor.

Dünyayı bilemeyiz ama Türkiye kamuoyu, ülkenin geleceği konusunda olacakları bekliyor. Gelecek derken, en öncelikli konu AB’ye tam üyelik meselesi tabii. Milliyetçiler (MHP, İP ve bazı kemalistler) istemiyor; milliyetçilik ya da kemalistlik konusundaki eğilimleri tam bilinmeyen kamuoyu ise çok istiyor (ya da, en azından son bir yıldır yapılan tüm kamuoyu araştırmaları AB üyelik isteminin yüzde yetmişbeşin üstünde olduğunu ortaya koyuyor). 175 sivil toplum kuruluşunun ortak bildirisi de böyle.

Öte yandan, tam AB konusunda böyle bir gündem belirmişken, bu gündemi ön plana çıkaran Cumhurbaşkanı öncülüğünde yapılacak zirveye ilişkin “kargaşa” da had safhada hüküm sürüyor ve ortalıkta “kara bulutlar” uçuşuyor:

AB’yi istemediğini ilk kez oldukça net bir biçimde açığa vurmaya başlayan – ve bu tavrını ortaya seren gazetecilerle sivil toplum kuruluşlarına çok kızan – Bahçeli, bu toplantıda tutanak tutulmasını, başka konularda olduğu gibi bu konuda da hiçbir zaman net bir tavır ortaya koymayan Çiller toplantıya başbakanın katılmasını, tavrını hanımı aracılığıyla olsun bize açıklamayan Ecevit de toplantıya katılabilmek için toplantının iki saat ileri alınmasını istiyor.

Tüm belirsizlikleri giderip “kara bulutlar”ı dağıtacak formülse sadece Açık Site’de: Toplantı tam iki saat geç başlatılsın, toplantıya Başbakan mutlaka – ama elbette sağlığı elverdiği süre ile – katılsın ve toplantıda konuşulanların tümü tutanağa geçirilsin!

Turistlerin önce ırzına geçip sonra onları öldüren, sonra biraz hapis yatıp ardından Rahşan Ecevit öncülüğünde TBMM hamlesi ile affedilen, affedildikten sonra, affedilmeyen arkadaşlarının da affedilmesini dilekçeyle talep eden, daha sonra da kendisiyle röportaj yapan Hollandalı gazeteci hanımı döven, çevredeki tüm gazetecileri de ağabeyi ile birlikte tehdit eden kişinin affedilmesi kararı geri alındı: Gerekçe: Yanlış hesap yapılmış. Şimdi, bir yoruma göre bu katil ve ırz düşmanı 7 yıl daha yatacakmış. İşte size Avrupa öncesinde Bağdat’tan dönen üç soru: 1) Katil affedildikten sonra böyle “medyatik” işler yapmasaydı, bu “yanlış hesap” ortaya çıkacak mıydı? 2) “Yanlış hesap” yorumu yanlış olabilir mi (dolayısıyla yüce Meclis’in affa yönelik iradesini ve adaleti rencide eden yeni bir durum ortaya çıkıyor olabilir) mi? 3) Ortada başka “yanlış hesaplar” var da biz mi bilmiyoruz, yoksa onbinlerce kişiyi demir parmaklıklar arasından kurtarıp aramıza salan bu dev af operasyonunda tek yanlış hesap bu katil hakkında mı yapılmış?

Ha, adalet demişken: Türkiye-Brezilya maçında hakemi, stadyumdaki taraftarları, seyircileri, futbolu, sporu, tüm insanlık camiasını aldatan Brezilyalı Rivaldo’ya FİFA ceza vermiş: 6,500 dolar tutarında para cezası. Böylece adalet yerini bulmuş, hakem ve insanlık aldatılmışlıktan doğan iç burukluğundan vazgeçmiş. Sadece kendi klübü FC Barcelona’dan haftada 130 bin dolar ücret alan büyük ve kurnaz oyuncu, yaklaşık iki günlük ücreti tutarındaki bu cezanın kendisini yıktığını düşünmüş, maçtakinden daha büyük bir acıyla yerlerde kıvranıp hüngür hüngür ağlamıştır herhalde.

Yaşasın adalet ve istikrar...

Devamı yarın...