2 Ekim Cuma
Kopenhag İklim Zirvesine 66 gün kaldı.
Daha önce birçok kez sizlere katranlı kumlardan petrol çıkartmanın çevreye zararlarından ve bu zararlara dikkat çekmek için Greenpeace’in yaptığı eylemlerden bahsetmiştim. Greenpeace aynı amaç için dün yine iş başındaydı. İlk önce, 24 Greenpeace aktivisti, Alberta Kanada’da Suncor’a ait katranlı kum işleme tesisinde bir köprüyü ve bir vinci bloke etti. Alandaki aktivistler arasında sevgili dostum Greenpeace Kanada Genel Direktörü Bruce Cox da vardı. Eylemciler blokajın ardından ırmağın üstüne kocaman yüzen bir pankart bıraktılar. Suncor’un güvenliği kendi botlarıyla eylemi durdurmaya çalıştı ancak kumlara saplandı. Pankartta “İklim liderliği için ölüyoruz” yazıyordu. İnsanlar ve gezegen gerçekten de kelimenin tam anlamıyla iklim liderliği için ölüyor. İklim değişikliğinden kaynaklanan felaketlerin bu yıl 300 bin kişinin ölümüne neden olacağı ve milyonları evsiz bırakacağı tahmin ediliyor. Buna rağmen liderler yüksek karbon salımına sebep olan katranlı kumlar gibi kirli enerji projelerinden vazgeçmiyor.
WWF Türkiye, Kopenhag yolunda “İklim Çözümleri: 2050 Türkiye Vizyonu” adlı raporunu yayınladı. Dünya Bankası’nın katkılarıyla hazırlanan rapor, Kopenhag İklim Zirvesi yaklaşırken Türkiye’yi önümüzdeki yıllarda nasıl bir senaryonun beklediğini gösteriyor. Aynı zamanda da Türkiye’de daha temiz ve daha güvenli enerji için gerekli teknolojinin ve altyapının mevcut olduğunu kanıtlıyor. Bu anlamda da Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde bir yol haritası sunmaya çalışıyor.
Toyota, enerji tasarruflu arabalarıyla ünlü bir marka. Diğer taraftan ise hala ABD Ticaret Odası’nı desteklemeye devam ediyor; oysa ki Oda, Obama’nın temiz enerji gündeminin en büyük karşıtı. Oda’nın yaptığı açıklamalar iklim değişikliğinin önemli olmadığı, hatta var olmadığı yönünde. Bu duyarsızlık karşısında ve iklim değişikliği sorununun ciddiyeti anlaşıldığından beri birçok büyük şirket Ticaret Odası’ndan desteğini geri çekti. Birçok köşe yazarının da altını çizdiği gibi, hem iklim değişikliğiyle mücadele edip hem de onun sebebi olmamak gerekiyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde önerilen düzenlemeler, enerji santrallerinin, fabrika ve rafinerilerin en son teknolojiyi takip edip uygulayarak sera gazı salımlarını azaltmasını ve bir tesiste ciddi bir onarım söz konusu olduğunda mutlaka enerji verimliliğinin arttırılmasını öngörüyor. Bu kurallar, yılda en az 25 bin ton sera gazı salımına sebep olan tüm endüstriyel yapılar için geçerli olacak. Bu süper bir haber, çünkü ABD’deki sera gazı salımlarının %70’inden bu yapılar sorumlu.
Bangkok’taki iklim toplantısında Endonezya, 2020’ye kadar karbon salımlarını %26 azaltacağı sözü verdi. Endonezya Başbakanının açıklamasına göre, ülkenin karbon salımının çoğu ormansızlaştırma ve orman yangınları gibi ormanlarla ilgili konulardan kaynaklanıyor. Yeni iklim stratejilerine göre yenilenebilir enerjiye yatırım yapılacak, ormansızlaştırmadan kaynaklanan salımlar düşürülecek, toprak kullanımında değişikliğe gidilecek.
Endonezya kendi ormanları için bu önlemleri alırken, Prens Charles ve Sting yağmur ormanları için dünyaya yardım çağrısı gönderdi. Prens’in Yağmur ormanları Projesi kapsamında Sting, Police’in Message in a Bottle şarkısı için klip çekerek herkesi dünyaya yardım etmeye çağırdı. Şarkıyı tam 30 yıl önce yazdığını belirten Sting, şarkının şu anda doğanın yaptığı son çağrıları betimlemeye çok uygun olduğunu anlattı. Bu çağrıya uymak isteyen herkes www.rainforestSOS.org adresine girerek imza kampanyasına katılabilir.
İran’ın gizlice ikinci bir uranyum tesisi açacak olmakla suçlanmasının ardından, dünden bu yana ABD, Çin, Fransa, Rusya ve Almanya, İran’la nükleer aktivitelerini durdurması için resmi görüşmeler gerçekleştiriyor. ABD, aslında İran’la masaya oturmak yanlısı olmayan bir ülke olmasına rağmen durumun ciddiyeti nedeniyle görüşmeleri kabul etmiş durumda. Nükleer programını bomba üretmek amacıyla kullanacağına inanan Batı devletlerine karşı sürekli olarak barışçıl amaçların dışına çıkmayacağını söyleyen İran, yine de hala bu konuda herhangi bir sınırlamayı kabul etmeyecek gibi görünüyor. Tüm dünyanın geleceğini etkileyecek yeni gelişmeleri merakla takip ediyoruz.
Kopenhag İklim Zirvesi’ne son 66 gün, gezegenin geleceği için geri sayım devam ediyor. Sağlıcakla kalın.
Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü
