Tezahür'de bu hafta Koma Sahnesi’nden Ilgın Sönmez ve Moda Sahnesi’nden Kemal Aydoğan “Tiyatromuz Yaşasın” kampanyasını konuşuyoruz.
"Yerel ya da global felaketler sürecinde ve sonrasında belirsiz süreler boyunca işsiz kalan, kanuni meslek düzenlemeleri ve hak tanımları çağın gerisinde bırakılmış tiyatro emekçileri" bir araya gelerek geçen günlerde Tiyatromuz Yaşasın Kampanyası'nı başlattılar.
Biz, tiyatro sanatının emekçileriyiz. Çağdaş Türkiye Tiyatrosu için üreten yazarlarız, çevirmen, akademisyen, yayıncı, yapımcı, yönetmen, dramaturg, editör, oyuncu, koreograf, hareket tasarımcısı, sahne tasarımcısı, kostüm tasarımcısı, ışık tasarımcısı, besteci, müzik ve ses tasarımcısı, müzisyen, ressam, afiş tasarımcısı, fotoğraf sanatçısı, film ve videoart tasarımcısı, görsel iletişim tasarımcısı, sahne amiri, hukuk ve muhasebe sorumlusu, organizatör, program, basın ve iletişim sorumlusu, ışık teknisyeni, ses teknisyeni, operatörler, asistanlar, sahne, mekan, fuaye, kafe, gişe, temizlik ve nakliye sorumlularıyız.
Korona virüsü salgını sanatsal faaliyetleri sekteye uğratmış ve büyük maddi kayıplara sebep olmuştur. Salgının etkisinin süresi hesaplanamamaktadır. Tiyatro sanatı maddi kayıplarına ‘rağmen’ devam edemez. Birçok tiyatro salgının doğurduğu ekonomik krizi atlatamayacak ve tiyatro toplulukları dağılacak, tiyatro emekçileri yaşamsal darbeler yiyecek, salonlar kapanacak, tiyatro sanatı iflasa sürüklenecektir. Tiyatrolar kamuya aittir, kamusaldır. Kamusal tiyatroya ayrılması gereken devlet ödenekleri vardır, bu ödenekler haktır. Böyle bir felaket sürecinde ‘devlet ve yerel yönetim ödenekli tiyatrolar’ ve ‘kamusal tiyatrolar’ arasında ayrım yapılamaz. Kaynaklar paylaşılmalıdır.
Sönmez ve Aydoğan'la değerlendirdiğimiz kampanyaya on binlerce imza eklendi. Siz de dahil olmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.