Sosyal Müzik: Samsara

Wandering Monster [Avare Canavar] harika adlı bir İngiliz grubu (İlginç adlı gruplar her ülkede var anlaşılan.) ve Leeds’den çıkmışlar. İngiliz cazındaki bu yeni dalga Londra’nın dışına, özellikle Kuzey İngiltere’ye de son hızla yayılıyor. Manchester, Bristol, Leeds… Grubun lideri ve ağırlıklı olarak besteleri yapan müzisyen basçı Sam Quintana. Diğer müzisyenleri pek tanımıyoruz ama bu albümü dinledikten sonra tanımamız gerektiğini düşündüm. Sam Quintana bas, Ben Powling tenör saksafon, Calvin Travers gitar, Aleks Podraza klavye ve Tom Higham davul başında.

2018 yılında Julliard Müzik Okulu’ndan mezun olmuş, yeni keşif kontrbasçı Endea Owens tabiri caizse insanın içini aydınlatan bir insan. Kendisi ise Detroit’liymiş. Lise öğrencisiyken keman dersleri alıyormuş ama kendi kendine Bach ve Mozart dinleyerek kontrbas öğrenmiş. Bir gün dinlediği bir kontrbas konseri neticesinde de bu alanda kariyer yapılabileceğine karar vermiş. New York’a geldiğinde Diana Ross’un arkasında çalmış bir süre.

Yıllar önce OHAL ilan edildikten sonra neşemizi bozmayalım diye OHAL’de Dans diye bir program yapmışız. Orada The Shaolin Afronauts’u çalmışız.

Avustralyalı grup Adelaide, bu ülkeden beklenmedik şekilde Batı ve Güney Afrika etkisinde soul/funk yapıyor. Bir başka deyişle afro-soul… 60’lardan org sesleri müziklerine nostaljik bir hava veriyor. İlk albümleri 2011’de çıkaran grup o kadar da yeni sayılmaz. Pek neşeli ve güzel bir müzik yapıyorlar. Dans edilebilir, doğaçlamalar içeren enstrümantal soul müziği… Bu yüzden de caza çok yakın duruyorlar.

Şimdi 2015’e, Sons of Kemet’in ikinci albümüne gidiyoruz. Sahne performansları izleyeni yorgun düşüren bu ekibin müziklerindeki çılgın bir trans hâli insanı perişan ediyor. (En azından beni.) Öyle hazırlıksız dinlenecek ekip değil yani! Her zaman protest, isyankâr, gürültülü, enerjisi bitmeyen Shabaka Hutchings ise ekibin başı. Bence ikiden fazla akciğeri ve bunlara bağlı bir de motoru var.(!) Ekibin gürültüyü tamamlayan diğer üyesi ise tubadaki Theon Cross, davullarda Seb Rochford ve Tom Skinner var. Evet, iki davul!

Ünlü elektronik müzik ikilisi Basement Jaxx, caz müziği dinleyenler tarafından çok da bilinen bir grup değil. Caz dinleyicisi maalesef kulüplerde dans etmeye giden bir dinleyici değil. Ama Basement Jaxx’in bir üyesi Simon Ratcliffe, İngiliz cazının parlayan isimlerinden saksafoncu Binker Golding ve davulcu Moses Boyd’la bir araya gelince birden caz dinleyicisinin radarına girdiler. Simon Ratcliffe’in doğaçlama müziğe düşkün olması beni şaşırttı ama Binker ve Moses’ı dinleyicilerimiz yakından bilirler, pek çok kere çaldık.

Kendilerini Hip Hop/Jazz/NeoSoul/Afrobeat grubu olarak tanımlayan Underground Canopy, Paris’te yerleşik bir ekip. Altı kişilik bir grup ama sadece beş kişinin ismini bulabildim: Jonathan Aréna (klavyeler), Warren Dongué (bas), Necky Gomis (trompet, flugelhorn), Alfredo Grooveton (davul), Jeremy Talon (gitar). 2016’da güney Fransa’da bir araya gelmişler ve grubu kurmuşlar. Senelerce Flying Lotus, Madlib, J. Dilla coverları çalmışlar.