Bu sabah kahvelerimizi Cem Karaca ile yudumluyoruz.
Merhaba,
Hepinize günaydın...
Kahvelerinizi aldıysanız Sabah Kahvesi başlıyor. Bu sabah kahvelerimizi Cem Karaca'dan Almanca bir şarkıyla içeceğiz. "Beim Kaffee." 1984 tarihli "Die Kanaken" albümündendir. Almanya'daki yabancıların hor görülmesini sorgulayan şarkıya geçmeden önce biraz Cem Karaca'dan bahsetmek isterim.
Muhtar Cem Karaca tam adına sahip sanatçı, 5 Nisan 1945 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Mehmet Karaca ve annesi Toto Karaca (İrma Felegyan) olan Karaca, sanatla iç içe büyüdü. Orta öğrenimini Robert Lisesi'nde gören Cem Karaca'nın, müzikle tanışması annesinin teyzesi Rosa Felegyan'ın Cem Karaca'ya piyano notaları ve piyano nağmeleri öğretmesiyle oldu. Ses yeteneğini ise annesi Toto Karaca keşfetti.
1962'de Beyoğlu Spor Kulübü'nde arkadaşlarının isteği üzerine şarkı söyledi, daha sonra grup kurmaya karar verdi. Gruba o dönemin ünlü sanatçılarından İlham Gencer destek oldu. Cem Karaca'nin ilk grubu 1963'te Dinamikler oldu. Aynı yıl grup dağıldı. Kısa bir süre "Cem Karaca ve Bekledikleriniz" adlı bir grupta çaldı. Bu gruptan kısa bir süre sonra ise Gökçen Kaynatan'ın orkestrasında çaldı ancak bu beraberlik de uzun sürmedi. Aynı sene "Cem Karaca ve Jaguarlar" kuruldu. 1965'te Altın Mikrofon yarışmasına başvurdular ancak ön elemeyi geçemediler.
1968'de Almanya
Karaca, 1965'te askere gitti. Bu dönemde Karaca, Anadolu kültürünü tanımaya başladı ve Aşık Mahzuni Şerif'in ardından Şubat 1967'de gitarist Mehmet Soyarslan'ın kurduğu Apaşlar grubu ile tanıştı. Karaca, grup ile birlikte Altın Mikrofon 1967'ye katıldı. Yarışmaya katıldıkları "Emrah" şarkısı Erzurumlu Emrah'ın şiirine yapılmış bir Karaca bestesiydi. Yarışmada Karaca'nın grubu ikinci oldu. Cem Karaca ve Apaşlar, 1968'de Almanya'ya gidip Ferdy Klein Orkestrası ile 45'likler kaydetti. Bu dönemde Soyarslan şarkısı "Resimdeki Gözyaşları", Karaca'nın "Emrah"tan sonraki ikinci hit parçası oldu. Bu plak sonrası büyük bir Türkiye turnesi oldu. Ayrıca Almanya'da konserler devam etti. Ayrıca yurtdışına açılmak için İngilizce bir 45'lik kaydedildi. Bunlar "Resimdeki Gözyaşları" ve "Emrah"ın İngilizce versiyonlarıydı. Sene sonunda Milliyet'in "Yılın Melodileri" anketinde ise "Resimdeki Gözyaşları" Türkçe şarkılar arasında 3. oldu. Türkçe ve yabancılar karışık listede ise aynı şarkı dokuzuncu, Cem Karaca bestesi "Ümit Tarlaları" ise 24. oldu.
"Bu Son Olsun / Felek Beni" plağından sonra grup dağıldı. Aynı yıl Cem Karaca, Bunalım grubunun prodüktörlüğünü ve menajerliğini yapmaya başladı. İlk 45'likleri "Taş Var Köpek Yok/Yeter Artık Kadın" şarkılarının ikisinin de söz ve bestesinde Cem Karaca'nın da adı geçiyor. Bu 45'likten sonra bu işi bırakan Karaca, grubun bateristi Hüseyin Sultanoğlu'nu kendi grubu Kardaşlar'a aldı. 1970'in başında grup üyelerinde birçok değişiklikler oldu. Grup üyeleri sabitlendikten sonra, Almanya'da kayıt yapmaya karar verdiler ancak salgın hastalık yüzünden, Karaca ve Kardaşlar Almanya'ya gidemedi. Bu yüzden Cem Karaca, tek başına Köln'e gitti. Kendi besteleri ve Anadolu türkülerini yine Ferdy Klein Orkestrası ile kaydetti. 1970 Kasım'ında ise Karaca ve Kardaşlar "Dadaloğlu/Kalender" 45'liğini yayınladı.
"Namus Belası"nın öyküsü çizgi roman oldu
1972'ye Cem Karaca ödülle başladı. Hey Dergisi tarafından "1971'in En İyi Erkek Şarkıcısı" seçildi ve Hey'in turnesine katıldı. Ancak Kardaşlar gitaristi Seyhan Karabay ile anlaşmazlıklar yaşanmaya başladı ve Karaca, Kardaşlar ile yollarını ayırdı. Cem Karaca, Kardaşlar'dan ayrılıp Anadolu Rock'ın güçlü sesi Moğollar'la birleşirken Kardaşlar da Moğollar'la anlaşamayan Ersen Dinleten'i gruplarına dahil etti. Kasım 1972'de Hey dergisi için verdikleri konserde ilk kez sahne aldılar. Yıl sonunda Milliyet'in anketinde Cem Karaca, en iyi erkek şarkıcılar listesinde 2. oldu, Moğollar ise en iyi yerli topluluk seçildi. Hey dergisinde ise ikisi de kendi dallarında 1. seçildiler. Grubun asıl başarısı 1974'ün başında kaydedilen "Namus Belası" şarkısı ile kazanıldı. Şarkı çok popüler oldu, öyküsü Hey dergisinde çizgi roman olarak yayınlandı. Ancak bu plak sonrası Cahit Berkay çalışmalarını Fransa'da devam ettirmeye karar verince Cem Karaca ve Moğollar yollarını ayırdı.
Moğollar'dan ayrılan Cem Karaca, önce Fransa'ya gitmeyen Moğollar elemanları Mithat Danışan ve Turhan Yükseler ile Karasaban grubunu kurdu ama uzun ömürlü olmadı. Mart 1974'te Dervişan grubunu kurdu. Şubat 1975'te "Tamirci Çırağı" yayınlandı. 1975'in sonunda "Mutlaka Yavrum/Kavga" 45'liği yayınlandı. Aynı yıl Cem Karaca, Hey dergisi tarafından bir kez daha en iyi erkek şarkıcı seçildi. Cem Karaca ve Dervişan, 1978'in başında 1 Mayıs plağından sonra yollarını ayırdılar.
Uzun yıllardan sonra solo kariyer
Cem Karaca, Dervişan sonrası çoğu Kurtalan Ekspres'ten olmak üzere bir müzik grubu kurdu. Adını da Türkiye'nin iki ucu olan Edirne ve Ardahan'dan esinlenerek Edirdahan koydu. Ancak grup 20 gün sonra Kurtalan Ekspres elemanlarının eski gruplarına dönmesiyle eleman değişikliğine uğradı. 1978'de Cem Karaca, Edirdahan ile kaydettiği ilk ve son teklisi Safinaz'ı yayınladı. Cem Karaca, 1979'da Londra'daki dünyaca ünlü Rainbow Arena'da konser verme başarısı gösterdi. 1979'da grup dağıldı, Cem Karaca da uzun yıllar sonra ilk kez yanında bir grup olmadan solo olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde ayrıca Almanya'ya taşındı. Karaca, çeşitli politik nedenlerle 1983'te vatandaşlıktan çıkarıldı. Vatandaşlıktan çıkarılmasına sebep olan davadan beraat etti. 1987'de de hakkında verilen gıyabi tutuklama kararı kaldırıldı. 29 Haziran 1987'de Cem Karaca, Türkiye'ye döndü.
22 Temmuz 1992'de annesi Toto Karaca hayatını kaybetti. Cem Karaca, bir süre müzikle aktif olarak ilgilenmedi. 1994'te TRT'de "Raptiye" adlı programı sundu. 1995'te ise Flash TV'de Cem Karaca Show'u, 1996'da aynı kanalda "Efendime Söyleyeyim" programını yaptı. 1995'te bir sanatçı grubu ile Bosna-Hersek'e gidip, savaş sonrası zor durumda olan Bosnalılara destek verdi. Sanatçının müziğe geri dönüşü 1997'nin sonunda vizyona giren "Ağır Roman" ile oldu. Mayıs 2001'de ise Barış Manço'nun ölümü ile vokalistsiz kalan Kurtalan Ekspres ile beraber çalmaya başladı. Sanatçı, çeşitli tiyatro oyunu, dizi ve filmlerde de yer aldı.
8 Şubat 2004 tarihinde solunum ve kalp yetmezliğine bağlı olarak ağır bir kalp krizi geçirdi. Kaldırıldığı hastanede 58 yaşında hayata gözlerini yumdu.
1984 yılında Almanya'da yayınladığı plağından bir kahve şarkısı. "Beim Kaffee", kahveyle...
Sözleri şöyle:
Alman bir büyükanne tanıyorum
Beni kahveye davet ediyor
Ve söylemek zorunda olduğu şey
Bu beni son derece büyülüyor
Babası bir yabancı olarak gelmiş
Polonya'dan Almanya'ya
Çok fazla kömür tozu yuttu
Ve yine de burada kaldı
Alman bir büyükanne tanıyorum
Beni kahveye davet ediyor
Ve söylemek zorunda olduğu şey
Bu beni son derece büyülüyor
İşte böyle...
Bu sabah Cem Karaca'dan Beim Kaffee dinleyerek sabah kahvemizin ilk yudumunu alıyoruz.
Muhabbetle!