Açık Mimarlık Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
İstanbul Beykoz'da bulunan Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası ya da bugünkü ismiyle Beykoz Kundura'nın tarihi 19. yüzyıl başına dayanıyor. 3. Selim'in girişimleriyle kurulan kağıt fabrikasının yanına 1810 yılında bir tabakhane yapılır ve tesis sonraki yıllarda ordu için ayakkabı ve teçhizat üretmeye başlar. 1933 yılında Beykoz Deri Fabrikası Sümerbank'a devredilir ve 1999 yılına kadar üretime devam eder. Cumhuriyet döneminin önemli üretim merkezlerinden biri olan ve yaklaşık üç bin işçi ile memurun çalıştığı bu yerin bir endüstri mirası olarak bilgisini üretmek üzere kurulan Kundura Hafıza, Tarih Vakfı işbirliğiyle 2015 yılında bir sözlü tarih projesi başlattı. İki yüzü aşkın fabrika çalışanı ve aileleriyle yapılan görüşmeler, arşiv malzemeleriyle birlikte bir sergiye dönüştürüldü. "Kundura'nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya" isimli bu sergi, Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası'nın mirasını toplumsal, kültürel, kentsel ve ekonomik bağlamlarıyla inceliyor ve bir tür karşılaşma alanı olarak yaklaştığı fabrikadaki gündelik yaşam pratiklerine odaklanıyor. Kundura Hafıza proje koordinatörü, mimar ve koruma uzmanı Süreyya Topaloğlu ile gerçekleştirdiğimiz bu programda sergiyi ve araştırma sürecini konuşuyoruz.
Beykoz Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası
İstanbul'da konut kiralarının özellikle son dönemdeki yükselişi ve merkezde yaşanabilir kiralık konut bulmanın zorluğu çok tartışılan bir konu haline geldi. Mekanda Adalet Derneği'nden Bahar Bayhan, Selin Yazıcı ve Sena Nur Gölcük, Birleşmiş Milletler'in yaşanabilir konut kriterlerini temel alarak bir araştırma gerçekleştirdi ve ortaya oldukça çarpıcı sonuçlar çıktı. Yaygın kullanılan emlak sitesinde yayımlanan kiralık konut ilanlarında yaptıkları araştırmaya göre, İstanbul'daki kiralık konut ilanlarının ancak %2'si yaşanabilir konutlar. Adalar, Bakırköy, Bayrampaşa, Esenler, Güngören, Sarıyer, Üsküdar, Zeytinburnu ilçelerinde yaşanabilir konut ilanı bulunmuyor. Silivri, Sancaktepe, Pendik ilçeleri ise yaşanabilir konut ilanlarının en fazla olduğu ilçeler. Ekiple gerçekleştirdiğimiz bu programda araştırmadaki bulgularını ve bu sonuçların ne anlama geldiğini konuşuyoruz.
İstanbul'da yaşanabilir konut araştırması
Konuğumuz sosyolog ve doktor adayı Deniz Halman ile İstanbul’daki belediyelerin kentsel dönüşüm tanıtım filmleri üzerine konuşuyoruz. Kendisi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji programında tamamladığı yüksek lisans tez çalışmasında Beyoğlu, Esenler, Gaziosmanpaşa belediyelerinin sosyal medya hesaplarında paylaştıkları 6 filmini göstergebilimsel analiz yöntemiyle inceledi.
2012’de yürürlüğe giren 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" ile Türkiye’de kentsel dönüşüm süreçleri hızlandı. Halman çalışmasında yerel yönetimlerin 1980’li yıllardan sonra, özellikle 6306 sayılı kanun sonrasında dönüşen rollerini araştırarak yerel yönetimlerin tanıtım filmlerinin hangi bakış açılarından nasıl hazırlandığını inceledi. Bu filmlerdeki görüntüsel ve söylemsel göstergeleri Halman, deprem ve sağlıksız yapılaşmanın işaret edilmesiyle korku, kasvet, kaygı gibi duygular ile proje tanıtımlarındaki aydınlık, güven, mutluluk gibi duygular olmak üzere iki temada yorumluyor. Halman’ın bulgularına göre bu filmlerde hem bir sınıf atlama vaadi hem de bir ikna yöntemi olarak korku inşası ve otoritenin bir güven unsuru olarak adres gösterilmesi mevcut.
Kentsel dönüşüm tanıtım filmleri
NomadMind çatısı altında oluşturulan ve Kültür İçin Alan tarafından desteklenen "tasarım ile" projesi, tasarım aktörleri ile İzmirlileri bir araya getirerek kent üzerine birlikte düşünmeyi amaçlıyor. Bu amaçla hem forumlar düzenleniyor hem de davetli sanatçı ve tasarımcılar İzmir'deki çeşitli kamusal mekanlarda yerleştirmeler ve mekansal müdahaleler gerçekleştiriyor. Dört haftaya yayılan yerleştirmelerin açılışları devam ederken, NomadMind ekibinden konuklarımız Cansu Pelin İşbilen, Çiçek Tezer ve Emre Yıldız ile projeyi konuşuyoruz.
İzmir'de "Tasarım ile" projesi
SALT Araştırma ve Programlar ekibinden Meriç Öner ve Onur Yıldız’ı konuk ettiğimiz bu programda, SALT Beyoğlu’nda devam eden İklimcil: Mevsimler Sürüklenirken sergisini, kamu programlarını ve araştırma sürecini konuşuyoruz. Londra merkezli araştırma topluluğu Cooking Sections’ın (Daniel Fernández Pascual ve Alon Schwab) İklimcil projesi, insan faaliyetlerinin değiştirdiği iklim koşullarında gıda altyapısı ve yeme içme alışkanlıklarını inceliyor. İklim değişiminin sebep olduğu yeni mevsim ve yağış koşulları, kıyı dönüşümleri, tarım, sanayi ve kentleşme politikalarının gıda üretimi ve tüketiminde yarattığı dönüşümleri, Türkiye’den çeşitli vaka incelemelerinde takip ediyor. Her vaka incelemesinde farklı yer ve olgulara odaklanan ve farklı disiplinlerden kurum ve aktörleri bir araya getiren İklimcil projesinin bu işbirliğine dayalı yöntemini de SALT ekibinden dinliyoruz.
İklimcil: Mevsimler Sürüklenirken
Kundura Sahne ve Rimini Protokoll işbirliğiyle projelendirilen Remote Istanbul oyunu, kentle ve gündelik hayatla yeni biçimlerde ilişkilenmeyi gözetiyor. Kadıköy’de iki saatlik bir yürüyüşle deneyimlenen oyunda katılımcılar, yapay zekanın oluşturduğu bir ses tarafından kulaklıklardan yönlendiriliyor. Oyun sürecinde kente farklı gözlerden bakılıyor; kent-doğa, insan-teknoloji, topluluk-birey gibi ikilikler sorgulanıyor. Ağustos 2021 boyunca devam eden ve İstanbul’da ikinci kez gerçekleşen oyun, 50’nin üzerinde kentte oynandı ve her kentin kendi dokusu, gündemi, kültürü ekseninde uyarlandı. Projenin sanat yönetmenliğini yürüten, Beykoz Kundura’nın kültür ve sanat direktörü Buse Yıldırım bu programda konuğumuz.
Remote İstanbul
Bu programda konuğumuz Dr. Leyla Bektaş Ata, kendisiyle İdealkent Yayınları’ndan Haziran 2020’de yayımlanan kitabı Limontepe’de Yaşamak, Büyümek, Beklemek: Kentsel Dönüşüm Öncesi Bir Mahalle Anlatısı'nı konuşuyoruz. Bu yayın, Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladığı ve 2019 İlhan Tekeli Doktora Tez Ödülü’nü aldığı doktora tez çalışmasından kitaplaştı. Araştırma, çocukluğunu ve gençliğinin bir bölümünü geçirdiği, İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Limontepe’yi konu ediyor. Limontepe 1970’li yıllardan itibaren yapılaşan bir gecekondu mahallesi, mahalleye elektrik ve su altyapısı 1980’li yıllarda geliyor. 2012 yılında kentsel dönüşüm bölgesi ilan ediliyor. Bektaş Ata, Limontepeli iki kuşak kadınların anlatılarını ve gündelik yaşam pratiklerini, yer ve yerleşme kavramları ekseninde merkeze alıyor. Bu kadınların, “süreğen göçmenlik” olarak yorumladığı mekansal pratiklerini, kendisini de araştırmanın bir parçası olarak kurguladığı feminist araştırma yöntemlerinden faydalanarak inceliyor. Araştırması ile hem bu anlatılara görünürlük kazandırmayı hem de “neoliberal kapitalizmin kentleşme politikaları mahalleyi yerle bir etmeden, kentin tarihine bir çentik atmayı” amaçlıyor.
Limontepe’de Yaşamak, Büyümek, Beklemek
Mekân nedir? Mekânlar nasıl oluşur? Güç ilişkileri mekânları nasıl oluşturur? Mekânlar bizleri nasıl oluşturur veya şekillendirir? Yerler nasıl mekân haline gelir (veya gelemez)? Mekanlar nasıl temsil edilir ve bu temsiller bizim mekân algılarımızı nasıl şekillendirir? Bu soruları tartışmayı amaçlayan Mekanlar Atölyesi'ni konuşuyoruz. Atölye yürütücüleri, film yönetmeni ve antropolog Aysim Türkmen, Doç. Dr. Ferda Keskin (Bilgi Üniversitesi) ve Prof. Dr. Murat Güvenç (Kadir Has Üniversitesi) ile bu programda birlikteyiz. 2014 yılında bir araya gelen Arkhe projesi, bir öğrenci topluluğu ve her yaz Şirince'de yaz okulu düzenliyorlar. Bunlardan biri olan Mekanlar Atölyesi, 19-26 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek.
Arkhe projesi mekanlar atölyesi
Bu programda konuğumuz tarihçi Dr. Firuzan Melike Sümertaş. Birlikte "eski" İstanbul'a değil, eski İstanbul'un bilgisinin nasıl üretildiğine bakıyoruz. 19. yüzyılın ikinci yarısına odaklanarak bu dönemde kent tarihçiliğinin, yöntemlerinin, araştırma alanlarının nasıl seyrettiğini, bu alan etrafında bir araya gelen entelektüeller ağını inceliyoruz. Skarlatos Byzantios, Alexander G. Paspatēs, Dersaadet Rum Cemiyet-i Edebiyesi (Helen Filoloji Derneği – Rum Sillogosu) gibi araştırmacıların, İstanbul'un özellikle Bizans dönemini ve fiziksel kalıntılarını inceledikleri çalışmalarını konuşuyoruz.
19. yüzyılda "eski" İstanbul araştırmaları
Kadıköy'de yer alan, 19. yüzyıl sonuna tarihlenen Hasanpaşa Gazhanesi, işlevsiz kalmasının ardından başlayan ve çeyrek yüzyılı aşan koruma mücadelesinin sonunda geçtiğimiz hafta Müze Gazhane ismiyle, bir kamusal alan olarak İstanbullular ile yeniden buluştu. Projenin müelliflerinden, 1990'lı yıllar başında yapıların tescillenmesi çalışmalarından restorasyon ve yeniden işlevlendirme proje süreçlerine, 25 yıldır alana emek veren Dr. Gülsün Tanyeli (İTÜ) konuğumuz. Kendisiyle yapıların koruma ve projelendirme çalışmalarını, çeyrek yüzyıllık süreci, uygulamadaki değişiklikleri konuşuyoruz ve onun deyişiyle "Gazhane'nin en gönüllüsü" Afife Batur'u anıyoruz.
Hasanpaşa Gazhanesi