Açık Mimarlık Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Bu programda Esra Sert, Emel Öztürk ve Erva Sayar ile İstanbul’un kentsel metabolizması üzerine konuşuyoruz. Kentsel metabolizma kavramı, kenti tıpki bir organizmadaki gibi farklı sistemlerin ve akışların bir arada olduğu karmaşık bir yapı olarak görüyor, farklı zamanlardan olguların, canlı ve cansız varlıkların, ağların, mekanların birbiri ile ilişkisini inceliyor. İstanbul’un kentsel metabolizması üzerine doktora çalışmasının ardından Esra, bu ilişkileri interaktif ve dijital bir harita arayüzünde kullanıcılarla paylaşmak için bir araştırma projesi yürüttü ve bu araştırmanın çıktısı “Urban Metabolism of Istanbul” internet sitesi oldu. İnternet sitesinde İstanbul’un plajları, su yolları, bulvarları, taş ocakları, santralleri, depoları, rıhtımları, fidanlıkları, havalimanları, planlanan Kanal’ı gibi farklı mekanlarının birbirleriyle ve başka aktörlerle ilişkileri takip edilebiliyor. Bu ilişkilerin emek ve güç dinamikleri ile zaman zaman nasıl sekteye uğradığı, kontrol edildiği ya da manipüle edildiği keşfedilebiliyor. Esra ve proje ekibinden Emel ve Erva ile kentsel metabolizma kavramını, geliştirdikleri internet sitesinden kimi içerikleri, haritalama süreçlerini ve kenti böyle bir perspektiften keşfetmenin potansiyelleri üzerine konuşuyoruz.

İstanbul'un kentsel metabolizması
Cenk Dereli ve Yağmur Yıldırım mimarlık gündemini değerlendiriyor; sonbaharla hareketlenen İstanbul’da etkinlikler, İstanbul Bienali, MARUF ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Nicholas Grimshaw...

Gündem Değerlendirmesi
Halk sağlığı ve kamusal hijyen endişeleri geç Osmanlı-erken Cumhuriyet İstanbul'unu nasıl şekillendirdi? Özellikle tüberküloz, frengi, fuhuş ve kürtaj üzerine resmi söylemler neydi, bunlar kent coğrafyasına ve gündelik yaşama nasıl yansıdı? Kamusal hijyenin ideoloji ve toplumsal cinsiyete ilişkisini nasıl takip edebiliriz? Konuğumuz Zehra Betül Atasoy ile bu sorularla modern İstanbul'a bakıyoruz.

İstanbul'da halk sağlığı, salgınlar, fuhuş
Mimarlıkta Rahatsız Edici Sorular ekibi, bu ayki programda mimarlık eğitiminde müfredatın rolünü eleştirel biçimde ele alarak, sorunlar ve çözüm önerileri ile birlikte farklı açılardan tartışmaya açıyor. Mimarlığın tanımlanmasında müfredatın yeri, kapitalist piyasa mekanizmalarının müfredata etkisi, öğretim üyelerinin ve öğrencilerin karar süreçlerine katılımı, kurum kültürü, güvencesizlik ve belirsizlik ortamında eğitimin niteliği gibi başlıkları derinlikli biçimde değerlendirerek, müfredatta ne gibi onarımların mümkün olabileceğine dair akıl yürütüyor. Nihal Evirgen'in moderatörlüğünde Sezin Sarıca ve Ülkü Karakaş mimarlıkta değerlendirme kriterlerinden enformel eğitim ortamlarına, stajlarda işçi sağlığı ve iş güvenliğinden üniversite öncesi eğitimin önemine kadar müfredatı etkileyen ve ondan etkilenen çok sayıda konuya incelikli biçimde değiniyor.

Müfredat Teşhiri
Cenk Dereli ile her ay yaptığımız gündem değerlendirmesi programlarının bir yenisinde daha çeşitli güncel konulara değiniyoruz; su kıtlığı, İzmir Fuarı ve Kültürpark'taki restorasyon çalışmaları, ekolojik sürdürülebilirlik, "geleceğin kenti" fenomeni, Kadıköy Caferağa Mahallesi'nde afet toplanma alanının Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce lüks konut projesi ihalesine çıkarılması, son günlerde farklı şehirlerde yolumuzun kesiştiği tasarım ve sanat programlarını konuşuyoruz.

Gündem Değerlendirmesi
Bu programda Cenk Dereli, Mert Eyiler, Sinan Omacan, Yıldız Salman ile beraberiz; depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle hakkında yıkım kararı verilerek kamuya kapatılan ve eserlerinin taşınmasına başlanan Antalya Arkeoloji Müzesi gündemimizde. Tekeli-Sisa-Hepgüler tasarımı yapının niçin ve nasıl kültür varlığı olarak korunması gerektiğini, yıkım kararının nasıl verildiğini, yerine bedelsiz olarak projelendirilmiş olan yeni müze yapısını, müzenin yıkılmaması için sivil toplumda devam eden girişimleri konuşuyoruz.

Antalya Arkeoloji Müzesi'nden buraya nasıl gelindi?
Beykoz'daki tarihi Sümerbank fabrikasında Kundura Hafıza Arşiv ve Araştırma Merkezi, 14-17 yaşındaki gençler için beş günlük bir yaz okulu düzenliyor. Bu okul, yakın zamanda dernekleşen Kundura Hafıza'nın kültürel mirasla ilgili yürüttüğü çeşitli çalışmaların bir parçası. 18 Ağustos'ta başlayan yaz okulu programını ve devam eden çalışmaları ekipten Figen Tokgöz ve Nurtaç Buluç ile konuşuyoruz.
Programın ikinci yarısında ise Hülya Ertaş ve Cenk Dereli ile beraberiz; tescil başvurusu reddedilerek hakkında yıkım kararı verilen ve yerine yeni bir müze yapısı projelendirilmiş olan Antalya Arkeoloji Müzesi'ni "yapmama" fikri üzerinden konuşuyoruz. Avrupa'da son dönemde yeni bina yapmama akımının nasıl ve niçin etkili olduğuna, bu konudaki güncel tartışmalara, yerel yönetimler ve sivil toplumdaki uygulamalara değiniyoruz.

Gençler İçin Kültürel Miras Yaz Okulu, Antalya Arkeoloji Müzesi
Mimarlıkta Rahatsız Edici Sorular ekibi, The Architecture Lobby’nin 19. Venedik Mimarlık Bienali’nde yer alan “Organizing in the Lobby” başlıklı sergisinin bir paydaşı olarak Temmuz ayında gerçekleştirdiği bienal ziyaretini ve izlenimlerini açılış dönemi ile karşılaştırmalı biçimde aktarıyor. Bienale eleştirel bir gözle yaklaşırken onu aynı zamanda bir örgütlenme zemini olarak değerlendiren mimarlık işçilerinin buluşmasında da Türkiye’yi temsilen bulunan ekip, dünyanın farklı yerlerinden mimarlık pratiği ve çalışma rejimine dair tabloyu değerlendiriyor. Uluslararası mimarlık işçileri ve emek örgütleri ile gerçekleştirdikleri toplantıdan öne çıkan farklı strateji ve yöntemleri, mimarlık eğitimi, sendikalaşma, iklim krizi ve uluslararası örgütlenme başlıkları altındaki tartışmaları ve bu etkileşimin gelecek adımlar için sunabileceği katkıları tartışmaya açıyor.

Venedik Bienali ve Uluslararası Mimarlık İşçileri Buluşması
Arif Hikmet Koyunoğlu döneminin aykırı bir mimar karakteri; mimarlığın yanı sıra fotoğrafçılık, savaş muhabirliği, aşçılık, sporculuk, meyhanecilik, tayfalık, galericilik, tesisatçılık, antrenörlük, vaizlik gibi çok farklı işleri ömrüne sığdıran biri. Köklü bir aileye mensup, babasının on yaşındayken kendisine hediye ettiği fotoğraf makinesi ile fotoğrafa merak salıyor. Sanayi-i Nefise Mektebi'ndeki öğrencilik yıllarının ardından işgal İstanbul'unda iş bulamadığından Yeraltı Fotoğrafhanesi'ni açıyor ve fotoğrafçılıkla geçimini kazanıyor. Fransız işgal kuvvetleri ile sorun yaşıyor ve sahte kimlik çıkararak Ankara'ya gidiyor. Birinci Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi'nde savaşıyor, cepheye giderken yolda Anadolu'yu fotoğraflıyor. Cumhuriyet döneminin ilk anıtı olarak Dumlupınar Anıtı projesi kendisine Atatürk tarafından veriliyor. Maarif Vekaleti Binası, Çocuk Esirgeme Kurumu, Türk Ocağı gibi yeni rejimin anıtsal yapılarını inşa ediyor. 1980 yılında Devlet Sanatçısı ünvanı alan ilk mimar oluyor. Bu ilginç mimarın Suna ve İnan Kıraç Vakfı'na bağışlanan arşivinden cam negatifler, asetatlar ve baskı fotoğraflarla kurgulanan bir sergi İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nde ziyarete açıldı; proje ekibinden Gülru Tanman ve Mustafa Ergül ile Arif Hikmet Koyunoğlu üzerine konuşuyoruz.

Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893-1982
Cenk Dereli ile her ayın son haftasında gündemdeki konuları değerlendirirken bu ay Avrupa'daki aşırı turizm karşıtı kitlesel protestoları ve Antalya Arkeoloji Müzesi'nin yıkım kararını konuşuyoruz.
Dünyanın en zengin üçüncü kişisi Jeff Bezos ve Lauren Sanchez'in Haziran ayında Venedik'te gerçekleşen ve 40-48 milyon Euro harcandığı tahmin edilen düğün töreni kentte çok sayıda protesto gösterisine neden oldu. Düğün misafirlerinin kaldığı adaların kamuya kapatılması, alınan olağanüstü tedbirler ve Venedik'in kırılgan ekosisteminin aşırı turizmde daha da kırılgan hale gelmesi tepkilerin nedeniydi. Bu yaz Barcelona, Mallorca, Lizbon'da da aşırı turizme karşı binlerce kişinin katıldığı eylemler gerçekleşti, kimi kentlerin idareleri daha sürdürülebilir turizm modelleri için kimi kararlar aldı.
Bir başka konumuz ise 53 yıldır hizmet verdikten sonra depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle hakkında yıkım kararı verilen, tescil başvurusu reddedilen Antalya Arkeoloji Müzesi. Tekeli-Sisa-Hepgüler tasarımı olan ve Türkiye'de yarışma ile yapılan ilk müze binası olan bu yapı, 1988 yılında Avrupa Konseyi Özel Ödülü'nü almıştı. Yapının mimarlarından Doğan Tekeli, yıkım kararını gazete haberinden öğrendiğini belirtirken yeni bir proje için 2,5 milyar liralık bütçe ayrılan müzenin mevcut yapısının 100 milyon TL ile güçlendirilebileceğine dikkat çekiyor.

Gündem değerlendirmesi: turizm protestoları, Antalya Arkeoloji Müzesi