Eksik Mecaz Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Faust-Frankenstein-Pygmalion hattında ilerleyerek, Mihail Bulgakov’un Köpek Kalbi romanını konu ediyor; Sovyet toplum mühendisliğine alegorik bir eleştiri olarak insan doğası, etik ve toplumsal dönüşüm üzerine güçlü bir anlatı sunan romanı insan ile insan-dışı arasındaki dönüşüm bağlamında konuşuyoruz.

Köpek Kalbi
Konuğumuz Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü emekli öğretim üyesi Nüket Esen ile Oscar Wilde’in Dorian Gray’in Portresi'ni sanat gerçeklik ilişkisi, farklı erkeklik halleri, dönüşen Pygmalionesk anlatı ve 20. yüzyılın yeni hedonizmi üzerinden konuşmaya devam ediyoruz.

Parçalanan Erkeklik
Konuğumuz Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü emekli öğretim üyesi Nüket Esen ile İngiliz edebiyatının 'hınzır' yazarı Oscar Wilde’in Dorian Gray’in Portresi'ni konuşuyoruz. Faustyen ve Pygmalionesk bir karakter olarak Dorian Gray’dan diabolik “dandy” Oscar Wilde’a uzanırken, estetik ve güzelliğin sanatta ve hayattaki yerini de tartışıyoruz.

Diyabolik "Dandy"
Konuklarımız ressamlar Işıl Güleçyüz, Joel Menemşe ve Ayşenur Köksal'dan oluşan Monday Art Collective ile Murat Gülsoy’un son romanından esinlenerek gerçekleştirdikleri, küratörlüğünü Işıl Gençoğlu'nun yaptığı 'Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün' başlıklı resim sergisinden hareketle edebiyat ile resim arasındaki alışverişten, sanatlar ve mecralar arası dolaşıklıklar üzerine konuşuyoruz.

Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün
Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim üyesi dostumuz Olcay Akyıldız ile Şükran Yiğit'in Burası Radyo Şarampol adlı romanından hareketle radyonun hayatımızdaki yerini konuşuyoruz.

Burası Apaçık Radyo!
Muhsin Bey filmini Pygmalionesk başkalaşımın tezahürleri üzerinden ele alırken, Muhsin Bey ve Ali Nazik ilişkisini 1980’ler Türkiye'sinin toplumsal altüst oluşları ve dönüşen İstanbul manzaraları ile beraber konuşuyoruz.

Galetea Erkek Olursa
Pygmalionesk filmlerin dünyasında gezinmeye devam ederken, kadının kendini var etme mücadelesini birbirinden farklılaşan boyutlarıyla ele alan Bir Yıldız Doğuyor uyarlamaları ile Charlie Chaplin'in Sahne Işıkları'nı ve ardından Atıf Yılmaz'ın Ah Güzel İstanbul'unu konuşuyor; yaratıcı erkek ile yaratılan kadın rollerinin nasıl değiştiğini ve hatta yer değiştirdiğini tartışıyoruz.

Ah Güzel İstanbul'da Bir Yıldız...
Pygmalion izleğini George Bernard Shaw’un oyunu ve sinema uyarlaması My Fair Lady üzerinden konuşmaya devam ediyor, 19. yüzyılda Pygmalion anlatısındaki fantastik başkalaşımın yerini nasıl eğitimin aldığını, kültürel ve sınıfsal bir dönüşümün gerçekleştiğini tartışıyoruz.

My Fair Lady
Kendi eserine hayran olan sanatçının en eski temsillerinden biri olan Pygmalion’u konuşmaya başlıyoruz. İlk örneğini Ovid’in Metamorphosis’inde gördüğümüz, yarattığı kadın heykeline aşık olan heykeltraş Pygmalion aynı zamanda bir kadın düşmanı mıdır? Kadının sadakatsizliği teması ile mükemmel kadını yaratan erkek sanatçı temsilinin yüzyıllar süren serüvenini ele alıyoruz.

Beni Baştan Yarat
Alasdair Gray’in 1992 tarihli Zavallılar adlı romanını ve Yorgos Lanthimos’un 2023 yılında aynı adla sinemaya uyarladığı filmini konuşuyoruz. Zavallılar romanı Faustyen Frankenstein izleğini derinleştirirken bir kadının bağımsızlaşma mücadelesini, erkek tarafından yaratıldığı rivayetine karşı nasıl bir direnç geliştirdiğinin hikayesini anlatıyor. Filmin renkli ama yüzeyde gezinen dünyasına karşılık romanda, Faustyen ihtirasın sonucunda ortaya çıkan 'zavallı' melezler üzerine düşünüyor, yaratma sürecinin doğasını sorguluyoruz.

"Zavallı" Melezler