Kopuk Bağlar Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Bu bölümde, sözden yazıya uzanan yolculukta kitabı ve kitabın Osmanlı ile Cumhuriyet tarihindeki serüvenini konuşuyoruz.

Kitap: Uygarlığın Hafızası
Hakan Tosun anısına…
İklim krizi ve turizm baskısının gölgesinde bir kıyı kasabasının sahneye dönüştüğü Kaş Tiyatro Festivali'ni, tiyatronun doğayla ve direnişle kurduğu bağı; sanatın nasıl bir ekolojik tanıklığa dönüştüğünü ve Kaş’ın sesinin sahneye nasıl taşındığını konuşuyoruz.
 

Kaş Tiyatro Festivali: Doğayı Savunan sahne
Mezopotamya’nın çamur surlarından Cumhuriyet’in kırmızı duvarlarına uzanan toprak ve emeğin iç içe geçtiği tuğlayı ve tuğlanın dünya ve Cumhuriyet tarihi konuşuyoruz.

Tuğla: Medeniyetin harcı
Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali’nin 12. yılına adım atarken, konuklarımız Petra Holzer ve Ethem Özgüven ile birlikte daha yavaş, daha yerel ve daha sahici bir dünyanın izini süren BİFED’i; ekolojik festival anlayışını, alternatif üretim ve paylaşım biçimlerini ve sinemanın doğayla kurduğu bağları konuşuyoruz.

BİFED: Ekolojik Festival
Bu hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz. Elektriğin Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan yolculuğunu, barajların duvarları ardında hapsedilen suların elektriğe dönüşümünü ve bu dönüşümün topluma, zamana ve doğaya bıraktığı izleri konuşuyoruz

Medeniyetin Işığı: Elektrik
Suyun özgür akışını baraj duvarlarının ardında hapseden, hareketini elektriğe çeviren ama aynı zamanda doğayı, zamanı ve toplumu dönüştüren Hidroelektrik Santrallerini konuşuyor; Cumhuriyet tarihinin kalkınma hayalleriyle örülü barajlarını, bu hayallerin ardında kalan gölgeleri ve ortaya çıkan yaşamı savunma yollarını birlikte hatırlıyoruz.
 

Nehri Zincire Vuran Modernlik: Hidroelektrik
Ormanların uğultusu, bostanların çeşitliliği, şehirlerin kalabalığı… Hepsi tek bir sese indirildiğinde geriye ne kalır?
Monokültürün doğayı ve gündelik hayatı nasıl çoraklaştırdığını, buna karşı çeşitliliğin filizlendirdiği dirençleri konuşuyoruz.

Tek Ses, Tek Tür: Monokültür
Çayın en yakın dostu olan bardağı konuşuyor; gündelik hayatımızda elimizden düşürmediğimiz, çoğu zaman fark etmediğimiz ama aslında başlı başına bir kültür tarihi taşıyan bu nesnenin izini sürüyor; maşrapalardan ince belli bardağa uzanan yolculuğu ele alıyor ve Osmanlı ile Türkiye tarihindeki yerini tartışıyoruz.

Çayın Etrafında Demlenen Kültür: İnce Belli
Yaşar Kemal  Çukurova’yı şöyle betimler:
“Toprak yağlı, ışıl ışıldır. Bire kırk, bire elli vermeye hazırlanmıştır. Sıcacık, yumuşaktır.”
Emeğin teriyle yoğrulan bu topraklarda, güneşin ve bereketin sofrasına bir kez daha konuk oluyoruz. Bu hafta, kaldığımız yerden Çukurova’nın bereketli topraklarını ve emeğin öyküsünü konuşmaya devam ediyoruz.

Çukurova: Ekmek ve Emek Coğrafyası
Bedahet Tosun anısına...  
Yaşar Kemal’in sözleriyle “Çukurova sarı sıcaktır, toz dumandır, sızlayan kemik ve akan terdir; traktör, biçerdöver ve pamuktan eldir.” Bugün biz bu ovayı, emeğin sömürüyle, göçün zorunlulukla ve modernleşmenin ağır bedellerle kesiştiği bir toprak parçası olarak ele alıyoruz; Çukurova’nın Cumhuriyet tarihinde bir yandan umut, öte yandan eşitsizlik ve çelişkiler üreten yüzünü konuşuyoruz.

Sarı Sıcağın Coğrafyası Çukurova
 
   
  