Kültürel Miras Ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin? Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
8 Mart Dünya Kadınlar gününü kültürel miras ve koruma konusunun 'bilgesi' bir kadın akademisyen, uzman ve bilim insanını programımızda ağırlayarak kutluyoruz. Bu akşam, günümüzde Türkiye’de koruma dendiğinde hemen akla gelen isim, yine bu alanın öncü kadınlarından olan; kültür varlıklarının korunması, restorasyonu ve gelecek kuşaklara aktarılması konularında ulusal ve uluslararası alanda önde gelen koruma uzmanlarından, akademisyen, bilim insanı, mimar Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ile
sohbet ediyoruz.
* Türkiye Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından yayınlanan 'Mimarlar Odası Tarihinden Portreler' dizisinin Zeynep Ahunbay başlığını taşıyan kitabın editörü Bülend Tuna’nın başlığını biz de paylaşıyoruz.
Kültürel Mirasın korunmasında öncü kadınlar - Bir koruma bilgesi: Zeynep Ahunbay*
3 Mart Pazar günü Haliç Tersanesi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 'İstanbul Sanat' ismini taşıyan bir sanat ve kültür merkezi açıldı. Bu merkez, tersanedeki gemi tamiri ve üretimi gibi çalışmaların yapıldığı mekanlarla aynı yeri paylaşıyor. Bu akşam programımızda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları'ndan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel ile birinci etabı açılmış olan bu projeyi konuşuyoruz. Konuğumuz 4 - 9 Mart tarihleri arasında Haliç Tersanesi'nde Haliç Festivali’nin de gerçekleşeceğini duyurdu.
Haliç Tersanesi’nde bir Kültür Merkezi!
Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu`nca kararlaştırılan "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Güçlendirilmesi İlke Kararı"na göre arkeolojik sitlerdeki antik dönem yapıları ve kültür varlıklarında restorasyon ve rekonstrüksiyon uygulamaları kazı başkanlığının uygun görüşü alınarak ve ilgili koruma bölge kurulunca değerlendirilerek yapılabilecek. Konuğumuz Dr. Ebru Torun ile arkeolojik sit alanlarında rekonstrüksiyon uygulamaları yapılabilir mi, tüm parçaların bulunabilmesi durumunda arkeolojik yapının kısmen veya tamamen ayağa kaldırılması – anastilosis – nasıl ve neden yapılır, bu uygulamaları düzenleyen ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler nelerdir, bu İlke Kararı bu sözleşmelerdeki yaklaşımla ne kadar uyuşmaktadır, sorularını ele alıyoruz.
Arkeolojik sit alanlarında rekonstrüksiyon mu?
Bu akşam programımızda 13 Ocak’ta yayınlanan Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Güçlendirilmesi İlke Kararı’nı değerlendiriyoruz. İlke kararında 'Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının yıkılmadan korunmasının esas olduğuna' da karar verildiği belirtilirken, öte yandan sadece kültür varlıklarının güçlendirilmesi değil, aynı zamanda yıkılabileceğine karar verilen kültür varlıklarının yeniden yapma (rekonstrüksiyon) ilkelerinin de ne olacağını detaylandırıyor. Konuğumuz İTÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Programı Öğretim Üyesi Dr. Umut Almaç.
Kültür varlıklarının güçlendirilmesi meselesi nihayet ilke kararı olarak karşımızda: Yeterli mi, değerlendiriyoruz!
Deprem sonucu yıkılmış ya da büyük tahribat görmüş olan ve ardından hızlı enkaz temizlik çalışmaları sırasında bir kere daha yıkım dalgası ile karşı karşıya kalan kültür varlıklarının ayağa kaldırılmaları, hafif hasarla atlatanların güçlendirilmeleri konularında bir sene boyunca neler yapıldı, önümüzdeki dönemde ne tür çalışmaların yapılması gerekiyor. Konuğumuz Doç. Dr. Koray Güler ile konuşuyoruz.
"Depremin hemen ertesindeki durumdan çok farklı bir yerde değiliz bugün!" Kültür varlıklarına ilişkin deprem bölgesinde bir sene sonunda neredeyiz?
Depremin birinci yılında depremde hayatını kaybedenleri anıyor, yakınlarına sabır ve dayanma gücü diliyoruz.
Europa Nostra’nın 2024 yılı “Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Alanı” programının 11’lik kısa aday listesine Antakya’da yer alan Demir Kapı ve Altınözü’nde yer alan Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi’nin dahil edildiği haberi geldi. Bu akşam biz de depremin yıldönümü vesilesiyle bu ortamda göreli olarak sevindirici bir gelişme olarak Europa Nostra’nın bu programına dahil edilmiş olmanın önemini, adaylık sürecinin nasıl geliştiğini, adaylık başvurularını yapan sivil toplum kuruluşları, uzmanlar ve yerel yetkililerle konuşuyoruz. Konuklarımız; Yiğit Ozar, Tuğçe Tezer, peder Yuvannah Abdullah Papasoğlu ve Yusuf İlyas Yılmazoğlu.
Europa Nostra’nın Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Alanı 2024 yılı kısa listesinde depremde Hatay’dan tahrip olmuş iki kültür varlığı da var
Konuğumuz Pervin Çelik ile 'Kıyı dendiğinde yasal tanımı nasıl yapılıyor?', 'Kıyı ile sahil şeridi farkı nedir?', 'Bu tanımları belirleyen teknik kriterler neler?', 'Kıyılarda ne tür işlevlere izin veriliyor?' sorularını ele alıyoruz.
Doğal mirasımız, kıyılarımız artık doğallıktan çok uzak: Yasalara rağmen serbest erişim engellenebiliyor, inşaat yükü yeni kullanımlarla artıyor!
Kıyılar, üzerinde hiçbir şeyin yer almadığı, halka açık doğal koruma alanları olarak kullandırılamaz mı? Konuğumuz avukat Pervin Çelik’le Heybeliada Çam Limanı kıyısında yer alan bir hazine parselinin tahsis edilip edilemeyeceğini, nasıl kullanılabileceğini düzenleyen plan kararları, yönetmelik ve kanunları ele alıyoruz.
Bir hazine arazisi, doğal sit alanı kıyı parselinde neler yapılabilir? Kanunlar, yönetmelikler ne diyor; Heybeliada Çam Limanı’ndaki vaka üzerinden konuşuyoruz
Europa Nostra Türkiye/Bizim Avrupa Derneği 2018 dönemi başkanı, bugün başkan yardımcısı olan Burçin Altınsay ile 13 Ocak’ta düzenledikleri Büyükada Rum Yetimhanesi İzleme Toplantısı’nı ele alıyoruz. Europa Nostra Türkiye bu dünya mirası olmaya aday kültür varlığını 2018 yılında Europa Nostra Avrupa’nın Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Programına aldırmıştı. Toplantıya katılan Europa Nostra İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Guy Clausse’la da ayaküstü bir kayıt yapma fırsatı elde ettik, bir iki soru sorduk.
Büyükada Rum Yetimhanesi İzleme Toplantısına büyük ilgi; Yetimhane’nin geleceği için, kurtarılması için umuyoruz bu ilgi işe yarar!
Antalya’nın Finike’den başlayarak, Demre, Kaş ve Kalkan’a uzanan karayolu güzergahında Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü tarafından ihale yoluyla özel şirkete yaptırılması planlanan 74 kilometrelik duble yol projesinin gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin ve de dünyanın en değerli ve özgün arkeoloji merkezlerinden olan antik Likya bölgesinde kültürel ve doğal değerlerde, kırsal ve kıyı peyzajında geri dönülemez bir tahribat yaşanacak. Konuklarımız Antalya Barosu Çevre ve İmar Kurulu’nda 2000'den bugüne çalışmakta olan avukat Tuncay Koç ve Kaş Çevre ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Murat Akoy.
Likya’nın ortasından geçen yol projesi yeniden gündemde