Kültürel Miras Ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin? Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Diyarbakır Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin yayınladığı, Sur bölgesinin kültürel, mekânsal ve kentsel tarihini buranın gündelik hayatında ve tarihinde yer etmiş olan binalar, mekanlar ve kamusal alanlar üzerinden anlatan bu kitap vesilesiyle Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajını, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine kaydedildiği 2015 yılından bu yana bölgede yaşanan değişimleri, burada yapılan müdahalelerin Dünya Miras Alanının üstün evrensel değeri üzerindeki etkisini konuşuyoruz.
Diyarbakır/Sur’da değiş(tiril)en mekânlar ve hikâyeler
Konuğumuz Aylin Öney Tan ile yeni girdiğimiz yılın ilk programında kültürel mirasın daha neşeli, kutlamalı tarafına bakıyoruz. Biz yılın başlangıcını takvimle belirlerken, eski dünyada insanlar yenilenme, yeni yıl kutlamalarını doğadaki dönüşümlerle, güneşin, ayın döngüleriyle, dünyanın kendi zamanıyla doğrudan ilişkilendirmişler. Kuzey yarımkürenin insanları uzun, kasvetli kış gecelerini defetmek için bir araya gelerek yemekli, eğlenceli törenler düzenlemişler ve bunları bahara doğru çıkışta yeni gelen yılı karşılayan, umutları yeşerten kutlamalar izlemiş.
Kültürlerarası bir kutlama: Yılbaşı, yeni yılın başlangıcı
Bu programda, eleştirel miras çalışmaları alanında tartışılan "zor miras", "karanlık miras" kavramlarına değinerek kültür mirası kavramının -genelevler gibi- unutulmak veya dışlanmak istenen olguları da kapsayacak şekilde geniş yorumlanması ve ele alınması gerektiğini konuşuyoruz. Beyoğlu’nun çok katmanlı kültür geçmişi dediğimizde bu mekanlar da o geçmişin parçası değil mi?
Beyoğlu kültürünün “öteki” yüzünü tamamen silip unutacak mıyız?
Bu bölümde İstanbul Yedikule Gazhanesi’nin İstanbul Büyükşehir belediyesi tarafından dönüştürülmesi çalışmasını ele alıyoruz.
Yedikule Gazhanesi kültür merkezine nasıl dönüşecek?
Kültürel miras alanında çalışan uzmanların ve karar vericilerin kültürel miras hakkını insan haklarının bir parçası olarak ele almaları suretiyle kültürel ifadelerin çoğullaşması, toplumların demokratikleşmesi ve barışçıl, bir arada yaşamın gelişmesi yönünde önemli adım atılacaktır.
Bu bağlamda insan hakları, kültürel haklar, kültürel miras hakkı üzerine konuşuyoruz.
İnsan hakları, kültürel haklar, kültürel miras hakkı
Konuğumuz Mois Gabay ile Galata ve Beyoğlu’nda Yahudi kültürünün izlerini, bu kültürün geleneklerini, kent mekanıyla ilişkilerini ve bunların yeniden zihinlerde yer alması için neler yapıldığını konuşuyoruz.
Beyoğlu’nun Yahudi kültürü şimdi nerede?
Marmara Denizi’ni Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi. Peki neden Erdek, Marmara ve İstanbul Adaları?
4 Kasım'da bazı alanların Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) olarak tespit ve ilan edilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı yayınlandı. Cumhurbaşkanlığı Kararı’nda en çarpıcı özellik ÖÇKB kapsamına İstanbul İli Adalar İlçesi ile Balıkesir iline bağlı Erdek ve Marmara İlçelerinin de dahil edilmiş olması. Erdek, İstanbul ve Marmara Adaları, toplam 56.000 kişiyi aşan sayıda nüfusu olan ve arkeolojik, doğal, kentsel sit gibi çeşitli koruma statüleri ile hali hazırda koruma altına alınmış önemli doğal ve kültürel miras alanları. ÖÇKB kapsamına alınmaları, buralara ilişkin imar planlarını yapma, mevcut her ölçekteki plan ve plan kararlarını revize etme ve re'sen onaylama yetkilerinin Çevre ve Şehircilik, İklim Değişikliği Bakanlığına geçmesine neden olacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Erdek, İstanbul ve Marmara Adalarının imar planlama süreçlerine dahil olup yeni planlar yaptırması söz konusu olacak mı? ÖÇKB kararı yerleşimler için yerel idarelerin yetkilerinin kısıtlanması anlamına mı geliyor? Marmara Denizi’ni, çevresini, biyoçeşitliliğini korumak açısından bakıldığında Adaların imarına bu şekilde müdahale etmenin etkisi ne olacak?
Bu konuyu İstanbul Adalarından Büyükada’da yaşayan ve çalışan mimar Ali Erkurt ile konuşuyoruz.
Adalar ve Erdek'in imar planlama süreçleri
Bu haftaki konuğumuz Asuman Türkün. Kendisi “Tarihi Kent Merkezlerinin Yeniden Yapılanmasında Belirleyici Faktörler ve Olası Senaryolar: Beyoğlu Örneği” başlıklı araştırma çalışmasını oldukça geniş bir ekiple yeni bitirdi ve “Arafta bir Beyoğlu” çevrimiçi sergisinde bulgularını yayınladı. Biz de son haftalarda Beyoğlu Kültür Yolu’nu ve Beyoğlu’nda yaşanan dönüşümü programlarımızda ele almaktayken bu çevrimiçi sergi önümüze çıktı. Asuman Türkün ile İstanbul’un en önemli tarihi merkezlerinden biri olan Beyoğlu’nun zaman içindeki sosyo-mekânsal dönüşümünü ve Beyoğlu’nun şimdiye kadar, geçirdiği tüm krizlere ve travmatik kopuşlara rağmen yılların içinden kimliğini nasıl devam ettirebildiğini, Beyoğlu kimliğinin sürekliliğini ve kalıcılığını sağlayan unsurların neler olduğunu konuşuyoruz.
Arafta Bir Beyoğlu…
Kültür ve Turizm Bakanlığı Beyoğlu Kültür Yolu Festivali adını taşıyan yeni bir kültürel etkinlik başlattı. Festival Bakanlığın yatırım yaptığı ve yönettiği “Beyoğlu Kültür Yolu” üzerinde yer alan mekanlarda gerçekleşti. Beyoğlu Kültür yolu, inşaatı yeni biten Galataport'tan turistleri alıp Galata Kulesi ve oradan İstiklal Caddesi üzerinde çeşitli mekanlara uğrayıp, Taksim Camii ve AKM’ye ulaştıran turistik bir rota. Mekanlar arasında Narmanlı Han, Emek Sineması gibi İstanbulluların korunması için büyük mücadele verdiği fakat buna rağmen yıkılıp AVM türü işlevleri yüklenmek üzere yeniden yapılan yapılar da var. Yine kültür ve sanat etkinlikleriyle bir meşrulaştırma vakası ile mi karşı karşıyayız? Beyoğlu Kültür Yolu Bakan Ersoy’un da vurguladığı gibi Türkiye’nin uluslararası alanda turizm açısından özellikle imajını yükseltmeyi merkezine koyan, turizm-odaklı bir kültür projesi. Kültür ve sanat içeriği olarak Beyoğlu Kültür Yolu Festivali turistlere nasıl bir Beyoğlu imajı çizmeye çalışıyor? Etkinliklere bakıldığında türlü türlü başlıklar var; buna karşılık herhangi bir başka yerde de olabilecek türden basmakalıp seyirlik ürünler çoğunlukta. Asıl Beyoğlu sanki bu festivalde yok!
Bu programımızda konuğumuz Mekanda Adalet Derneği’nin kurucularından ve yöneticisi Yaşar Adanalı ile Beyoğlu Kültür Yolu’nu ve Festivalini konuşuyoruz.
Beyoğlu Kültür Yolu’nda Ne var? Ne Yok?
1990’lı yıllarda Beyoğlu’nda nasıl bir kültür hayatı vardı? Kültür merkezleri, eğlence mekanları, lokantaları, sinemaları, kitapçıları, tiyatroları ile ne tür bir atmosfer hakimdi, keyif, kültür ve karşılaşma alanı olarak Beyoğlu nasıl tanımlanabilir? Bunları konuşmak üzere Gökhan Akçura’yı programımıza davet ettik. Akçura 90’lı yılların Beyoğlu’suna ilişkin son zamanlarda pek çok bilgi, belge paylaşıyor; alışveriş, yeme-içme, müzik, eğlence, AKM, gibi birçok başlıkta o dönemin ruhunu anlatıyor. Bu programımızda kültürel ifadelerin çeşitliliğini ve serbestliğin değeri açısından Beyoğlu'nun dününü ve bugününü Akçura'yla konuşuyoruz.
90’lı yıllardaki Beyoğlu kültürü bugün nerede?