Botanitopya Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
19. yüzyıl botanik dünyasından iki kadını konuşuyoruz. Şiir ve botaniği buluşturan kitabıyla Dickinson'a ilham vermiş Clarissa W. M. Badger ve kadınları bahçecilikle tanıştıran, ilk bilim-kurgu yazarlarından Jane W. Loudon

Botanik dünyasından iki kadın: Clarissa Badger ve Jane Loudon
Harabelerde, nehir kenarlarında, ormanlık alanlarda, zengin topraklarda yetişen, şifasıyla, türlü maharetiyle doğanın mucize otlarından (bazen de "ısırıklarından" nasibimizi aldığımız) Isırgan'ı (Urtica) konuşuyoruz.

Doğanın bir mucizesi: Isırgan otu
Tatlı, hoş aromalı baharatın kaynağı Tarçın ağacının hikayesini konuşuyoruz. Kleopatra'nın en değerli hazinelerinden biri, eski kutsal metinlerde de sözü geçen bir bitki.

Kleopatra'nın en değerli hazinelerinden "tarçın ağacı"
Japon sanatçı Kawahara Keiga'yı (1786-1860) konuşuyoruz. Geç Edo dönemi Japonya'sından, manzaralar, gündelik yaşamdan sahneler, flora ve fauna resimleriyle biliniyor. Japon özünü korurken Batı'nın doğa tarihi resimlerini anımsatan bir çizgiye ulaşmış.

Kawahara Keiga üzerine
Antik döneme uzanıp Theophrastus'tan ve "bitki soruşturmalarından" konuşuyoruz.
Doğanın muazzam çeşitliliği içinde saklı düzeni bulmak için kafa yoran ilk düşünürlerden biri. O yüzden ona "botaniğin babası" da deniyor.

"Botaniğin babası" Theophrastus ve bitki soruşturmaları
Kaptan Cook'un ilk seferinde (1768-1771) bilinmeyen topraklardan alınıp bilime tanıtılan bitkilerden konuşuyoruz.
Begonvil, clematis ya da hibiscus gibi tanıdık bitkiler bunlar ama o zaman sadece tropik diyarlara aitlerdi.

Bilinmeyen topraklardan bitki bilime geçen bitkiler
Darwin'in "dünyanın en harika bitkilerinden biri" dediği Venüs sinekkapanını (Dionaea muscipula) konuşuyoruz.
Bitkilerin hareket gücü, evrim çalışmalarından öte fantastik insan yiyen bitki hikayelerinin de ilham kaynağı bir bitki.

Venüs sinekkapanı
"Doğanın ve doğruluğun düşünürü" Jean-Jacques Rousseau'yu, onun doğayla nasıl iletişim kurduğunu ve sürgünde olduğu yıllarda kendiyle yüzleşmek için "felsefi bir uğraş" olarak gördüğü botanik merakını konuşuyoruz.

"Doğanın ve doğruluğun düşünürü" J.J. Rousseau
Bavyeralı botanikçi Carl Friedrich Philipp von Martius'u konuşuyoruz. Ekonomist, coğrafyacı, pedagog, filozof, jeolog, mineralog, şair, gezgin... "Palmiyelerin Babası" diye de anılıyor ki fazlasıyla hak etmiş bu unvanı!

"Palmiyelerin Babası" Philipp von Martius
Çok tanıdık, her yerde bulunan, birçok dilin ve kültürün ortak paydasında duran ve tanınması çok kolay bir meyve. Öte yandan da tanımlanması ve sınıflandırması da bir o kadar karmaşık Muz'un hikayesini konuşuyoruz.

Muz: Tanıması kolay, tanımlanması zor!