Botanitopya Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Güneş sarısıyla parlak turuncu arası renklerde, altın paralar gibi ışık saçan bir çiçek... Aynısefa (Calendula officinalis) çorak topraklarda bile cömertçe çiçek açıyor; göze hoş görünmenin ötesinde birçok derde de deva. Güneybatı Asya, Batı Avrupa ve Akdeniz’e özgü ama ılıman iklimin hüküm sürdüğü hemen her coğrafyada yetişiyor. Aynısefalar çeşitli toprak ve iklime uyum sağladıkları için kolay yetişen bitkilerden.

Aynısefa
Botaniğe katkısı olan kadın portrelerden biri: 1600’lerin sonu ve 1700’lerin başından Beaufort Düşesi Mary Somerset’i; melankoli tedavisi için başladığı bahçeciliği bilimsel bir uğraşa nasıl dönüştürdüğünü konuştuk.

Beaufort Düşesi Mary Somerset
Bitkisini değil de meyvesinin tadını ve kokusunu iyi bildiğimiz vanilya orkidesini konuşacağız. Safrandan sonra dünyanın en değerli baharatı, o "tatlı" aromalı vanilyanın her egzotik baharat gibi "acı" bir hikayesi var.

Vanilya orkidesi
1600'lere uzanıp "Çiçek" lakabıyla bilinen Flaman ressam Yaşlı Jan Brueghel'i ve onun İstanbul'dan gelmiş lale, sümbül ve ters lalelerle dolu "imkansız" çiçek buketlerini konuşuyoruz. Yaşlı Jan Brueghel, efsanevi ailenin ikinci kuşak üyesi. Günlük yaşamdan sahneler içeren manzara resimleri, alegorileri, kutsal kitaptan alıntıların da olduğu çiçek resimleriyle biliniyor...

Flaman ressam Yaşlı Jan Brueghel
Borçları yüzünden hapishaneye düşmüş eşini kurtarmak için olağanüstü bir iş yaratan İskoç bitki ressamı Elizabeth Blackwell'i (1707–1758) ve onun, o zamanın bilim çevresinde takdir görmüş A Curious Herbal kitabını konuşuyoruz. Elizabeth Blackwell, “gerçek örneklerden” yola çıkarak, çizimden baskı aşamasına dek –gravürlerini de kendi yapan- ilk kadın bitki ressamı sayılıyor.

İskoç bitki ressamı Elizabeth Blackwell
Halüsinatif etkileriyle cezbedici ama öldürücü de olabilen iki bitkinin hikayesi var: Amazon yerlilerinden Beat kuşağına uzanan Ayahuasca sarmaşığı ve 19. yüzyıl Fransa’sında hayli moda olmuş absentin yapıldığı pelin otu.

Ayahuasca sarmaşığı ve pelin otu
Yasaklı bahçeden iki “kötücül” bitkinin hikayesi: Biri ölüme mahkum edilen Sokrates’in, bile bile zehrini içtiği baldıran otu, diğeriyse Romeo ve Juliet’in trajik sonunu getiren belladonna. Baldıran otu, Sokrates’in ölümüne sebep olmasıyla ünlü, dünyanın en zehirli bitkilerinden biri. Onunla özdeşleşmiş olduğu için sapındaki kırmızı lekecikleriyle Batı'da, "Sokrates'in kanı" diye de anılıyor.

Baldıran otu ve belladonna
Benan Kapucu, hem güzel hem derin anlamları olan güçlü bir çiçeği; zambağı anlatıyor. Ak zambaklardan martagonlara, paskalya zambağından altın ışınlı Japon zambağına birçok farklı türü var. 3500 yıldan fazla bir süredir bahçelerde yetişen bu çiçeğin gösterişli türleri güzellik ve cesaretin yan yana durduğu güçlü sembolizmiyle, anlam dünyamızı da zenginleştiriyor.

Zambak
"Yol kenarı bitkileri" üzerine gözlemlerini topladığı Proserpina'nın (1875-1886) ilk cildinin sayfalarında dolaşarak John Ruskin'in doğa analizlerini konuşmaya devam ediyoruz.

John Ruskin'in doğa analizleri
Doğa, sanat ve toplum arasındaki bağlantıları ortaya koyan, doğayı çizim yoluyla analiz eden "görsel düşünür" John Ruskin (1819 - 1900) ve onun muhteşem bitki eskizlerinden konuşuyoruz. Ruskin’e göre sanatçının işi, doğanın gerçekliğini atölyede oluşturmak değil, onu gözlemlemek ve görüp anladığını, tuval üzerinde ve resimsel kurallarından bağımsız bir şekilde yansıtmaktı.

John Ruskin ve bitki eskizleri