Yeşil Bülten Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Fatih Ormanı'nındaki yapılaşmayı Şehir Plancıları Odası'ndan Ayşe Yıkıcı ile Uskumruköy'de uğradığı bıçaklı saldırıyı Kuzey Ormanları Savunması'ndan Oruç Karacık ile konuşuyoruz
Yeşil Bülten: 30 Kasım 2017 - 3. Köprü'den Sonra İstanbul'da Ormanları Savunmak
Yeşil Bülten'de bu hafta Eskişehir'in verimli tarım ovası Alpu'da kurulması planlanan termik santralın etkilerini ve gündeme geldiği biçimi konuştuk. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milletvekili Utku Çakırözer'in Enerji Bakanı Berat Albayrak'a detaylarıyla aktardığı projeyi meclis tutanaklarından köşesine taşıyan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Çiğdem Toker'in dikkat çektiği bir husus daha var, o da termik santral için köy muhtarlarını ziyarete giden Bakanlık yetkililerinin hediye olarak bir çanta içinde tüy dökücü krem vb vermiş olması.
Çakırözer bu bakanlık yetkililerinin aynı zamanda bundan 3 yıl önce Manisa'nın Yırca Köyü'ndeki zeytinlikleri mahkeme kararını beklemeden kökleyen Kolin şirketinin çalışanları olduğunu belirtti. Şimdi ise Bakanlık yetkilileri oldular. Aynı Bakanlık yetkilileri, termik santralı anlatmak için gittikleri köyde ise muhtarlardan başka herhangi bir yetkiliye haber vermeden yaptıkları toplantıda çevre mücadelesi verenlerin terörist olduğunu söyleyip, gözdağı verdi.
Yeşil Bülten: 23 Kasım 2017 - Eskişehir'e Termik: Alpu'ya Bakanlık Görevlilerinden 'Terörist' Tehdidi
Yeşil Bülten'de bu hafta, Adalar Savunması'ndan Ömer Süvari ile, dünden bugüne Yassıada hakkında planlananlar, verilen ve verilemeyen mücadele, şimdi ise adanın alfığı son şekli değerlendirdik.
Süvari bir bakıma umutlu, şimdilik "Yassıada yok oldu" denmesine gönlü elvermiyor, "Öyle demeyin, onu kendi haline bıraksak aslında 20-30 yıl içinde kendine gelebilir" diyor.
Yeşil Bülten: 16 Kasım 2017 - Yassıada Artık Betonada Oldu
Termik Santral kurulmak istenen Vize'yi Vize Derneği ve Ziraat Odası Başkanı Aypar Erker'e sorduk.
Yeşil Bülten: 9 Kasım 2017 - Vize'ye Termik Santral
KazDağlarındaki onlarca madenden ve planlanan 16 termik santralın üzerine yeni bir altın madeni eklenmesi planlanıyor. Şap Dağı'nda siyanürle aranması planlanan yeni maden için kolları sıvayan şirket, dün Halkın Katılımı Toplantısı'nı gerçekleştirdi ve bölge sakinleri de itirazlarını dile getirdiler. İtirazlar siyanürle altın aranmasından, madenin ormanlık alana yapılmasına geniş bir skalada.
Yeraltı suları etkilenecek
KazDağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği'nden Süheyla Doğan süreci ve itirazlarını anlattı. Altın arama sürecinin 2012'ye kadar uzandığına dikkat çeken Doğan, Şap Dağı ile birlikte tam sırtta kalan Madra Dağı'nın da tehdit altında olacağını belirtiyor. Zira siyanür bulunduğu çevreye en çok zarar veren kimyasallardan biri. Bu durumda yer altı suları kirlenecek, dolayısıyla tarım alanları da etkilenecek.
Altın değil kuvars kandırmacası
Doğan'a göre toplantı tam bir düzen içinde gerçekleşti ve halkın itirazları da tutanaklara geçirildi. Fakat köy halkı "Maden yapılsın" ve "Yapılmasın" olarak ikiye bölünmüş durumda. Son döneme damgasını vuran ve dikkat çeken bir başka özellik ise, madencilerin Bakanlığa ruhsat ve izin için başvururken "Altın" ve "Siyanür" ismini kullanmaktan kaçınmaları ve arayacakları cevherin adına sadece kuvars demeleri. Böylece halktan tepki çekmekten kurtulup, Bakanlığı da bir nebze kandırmaları mümkün oluyor. Artvin Cerattepe madeni içinde örneğin Cengiz Holding'in arama ruhsatı başvuruları ya da ÇED sürecinde 'altın' yerinde bakır demeyi tercih ettiğini biliyoruz. Bu madende de aynı süreç işleyince bölge halkı konunun 'altın' olduğunu anlamak konusunda biraz gecikmiş.
'Hidrosiyanür zehirlenmesi muhtemel'
Maden aranmak istenen alanın ise yüzde 80'i meşe ve karaçam ormanından oluşuyor. Öte yandan en vahşi arama yöntemi olan açık madencilik yapılması planlanıyor, ki bu durumda araya bir başka tehlika yani "Hidrosiyanür zehirlenmesi" vakaları girebiliyor. Doğan, bu zehirlenmelerin Kışladağ'da yaşandığını hatırlatıyor. Yani çok yağmur yağması halinde topraktaki PH'ı dengelemek için şirketlerin kullandığı kirecin toprağa sökmemesi ve siyanürün havayla taşınarak bölge halkını doğrudan etkileyerek zehirlemesi.
Tarımdan gittikçe uzaklaşılıyor
Bölgedeki bir diğer sorun, halkın tarımdan gittikçe daha fazla uzaklaşması. Doğan halkın hayvanlarını otlatmak yerine kapalı meracılığa geçtiğini belirtiyor. Bu durumda boşalan tarım arazileri kolayca şirketlere satılabiliyor ve yerini yeni madenler alıyor. Diğer yeni tehdit ise hukuken "yapılan projeden doğrudan etkilenme gerekliliği" yönünde. Yani İstanbul'dan Kazdağları'ndaki bir maden projesine karşı dava açmanız engelleniyor. Bu durum ise mücadeleyi kırmaya ya da etkisini azaltmaya yönelik bir araç olarak kullanılıyor.
2012'den bu yana faaliyetlerine devam eden KazDağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği "Burada sadece sorun olduğu zaman değil, her zaman birlikte olalım" diyor.
Yeşil Bülten: 2 Kasım 2017: Kazdağları'na Yeni Maden Tehdidi
Don Kişot Bisiklet Kolektifi'nin geçtiğimiz hafta sonu organize ettiği "Bisiklet ve Kent Çalıştayı"nı konuştuk
Yeşil Bülten: 26.10.2017_ Bisiklet ve Kent Birbirine Uzak Mıdır?
Yeşil Bülten'de bugün, torba yasayla meclisten geçmesi için çalışılan 60'tan fazla kanun tasarısının getireceği olası değişiklikleri konuştuk. Yasayla göz koyulan alanların sınırı belirsiz.
Madencilik, ÇED, Ormancılık kanunları değişiken tüm hayat alanlarına karşı topyekün bir saldırı olduğu göze çarpanlardan. Yasayla bir nebze korunan doğa alanlarının üzerindeki son koruma örtüsü de kalkıyor.
HDP Milletvekili Garo Paylan "AKP'li milletvekilleri komisyon toplantısında karşı çıktığımız konular için bizi desteklediklerini söylüyorlar ama açıktan karşı çıkmaları imkansız, bunu yapamıyorlar" örneğiyle konunun mecliste yankılanışını aktarırken, durum meclisteki sonsuz 'savaşı da' örnekliyor. 350 Ankara ekibinden Önder Algedik ise, mera ve zeytinlik yasa tasarısının meclisten geçirilmeye çalışılırken oluşan kamuoyu baskısının verdiği iyi sonucu hatırlatıyor: "Yapmamız gereken çaresizlik ve şikayet etmek değil, hareket edip yine milletvekillerini aramak olmalı"
Yeşil Bülten: 19 Ekim 2017 / Meclis Notere Dönüşürken: Son Torba Yasadan Doğanın Payına Düşen
Aramızdan ayrılan Karaburun Kent Konseyi Aktivistlerinden İpar Buğra'yi, Karaburun Mücadelesini konuşarak düşündük.
Karaburun'u Ipar Buğra ile Düşünmek
Uskumruköy'de yaşanan ağaç kesimlerini Kuzey Ormanları Savunması anlattı
Yeşil Bülten: 5 Ekim 2017_ Uskumruköy'de Ağaç Kesimleri
Alakır Vadisi'nde geçen hafta duyulan silah seslerinden sonraki gelişmeleri Alakır Nehri Kardeşliğinden Tuğba Günal anlattı.
Yeşil Bülten: 28 Eylül 2017: Alakır Kardeşliği