
Keşmir Gerilimi, ABD’de Öğrenci Tutuklamaları ve Vatandaşların Sınır Dışı Edilmesi
Konuşacak pek çok şey birikti; geçen hafta Pahalgam Keşmir saldırısı sonrasında Pakistan ve Hindistan arasında gerilimler yeniden başladı.
Aklım bir yandan Pakistan'dayken, İstanbul'da deprem olmadan önce ABD'deki uluslararası öğrencilerin tutuklanmasıyla ilgili konuştuk. Neredeyse üç programımız bu meseleler üzerindeydi ve iki konuğumuz ABD'den bize bağlanmıştı. Her ikisiyle ABD'de olup bitenlere yakından takip ettik ve takip etmeye de devam ediyoruz.
Burada özellikle Mohsen Mahdawinin tutuklanması beni çok üzdü. Mohsen, Columbia Üniversitesi'nde Felsefe bölümünde okuyordu. Son dönemdeydi ve mezun olmak üzeredeydi ama şu an gözaltı merkezinde tutuluyor. Kendisi, vatandaşlık mülakatı esnasında tutuklanıyor. Mohsen, tutuklanmadan bir gün önceki CBC Evening'de yaptığı röportajda çok şey söylüyor. Kendi deyişiyle, 'Benim okul ve okul dışında verdiğim mücadele sadece Filistinlilerle sınırlı değil; bu mücadele Yahudi azınlıklar için de geçerli. Benim mücadelem herkesi kapsıyor' diyor.
Aynı zamanda Trump yönetimi ABD vatandaşı üç çocuğu Honduras'a sınır dışı etti.
Democracy Now! manşetinden okuyorum: "Dördüncü evre kanserin nadir görülen bir türü için aktif olarak tedavi gören dört yaşındaki bir çocuk, yedi yaşındaki kız kardeşi ve babasından ayrılarak belgesiz hamile annesiyle birlikte sınır dışı edilen iki yaşındaki bir kız çocuğu. Anneye ABD vatandaşı çocuklarını almaları için baskı yapıldı ve Honduras'a varana kadar diğer aile üyeleri ya da avukatlarıyla iletişim kurmaları yasaklandı. İki yaşındaki kız çocuğunu temsil eden Avukat Gracie Willis, bir ABD vatandaşının 'buna itiraz etmek ya da ABD'de kalma seçeneğini ifade etmek için herhangi bir yol verilmeden sınır dışı edilmesinin eşi benzeri görülmemiş bir durum' olduğunu söylüyor.