30 Eylül 2005 Basın Özeti

-
Aa
+
a
a
a

30 Eylül 2005

Times gazetesi, Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerine ayırdığı iki sayfalık haber analizde, konunun hem Avrupa hem de Türkiye içinde yarattığı tartışmalara odaklanmış.

Gazete iki gün sürecek değerlendirmesinde, Türkiye'nin birliğe katılmasına karşı ve yandaş olanların tezlerini tek tek ele alıp tartışıyor.

Times dün başyazısında 'Türkiye'ye verilen sözden dönülemez' demişti, bugün de Guardian aynı yönde bir çağrıyı "Türkiye ile konuşmanın zamanı" başlıklı başyazısıyla yapıyor.

Guardian'a göre, Avusturya'nın Türkiye'nin tam üyeliğine itirazları, ''Viyana kapılarına dayanan yeniçerilerle, dayanma ihtimali olan göçmen Türk işçilerinden kaynaklanan, tarihi önyargı ile çağdaş korkuların zehirli bir karışımı.''

Guardian şöyle devam ediyor.

"Bir zamanların askeri darbeler, işkence, hiper enflasyon ülkesi Türkiye, Avrupa Birliği'nin üyelik kriterleri olan demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, azınlıkların korunması, serbest ve rekabete uygun piyasayı gerçekleştirdi.

''Kürt bölgelerinde yeni yasaların uygulanmasında, Kıbrıs konusunda sorunlar olabilir. 1915 Ermeni soykırımını tanıması yolundaki çağrılar ülkede, en azından tarihle yüzleşme konusunda daha olgun bir tutum benimsenmesini teşvik etmeli.

''Ama Türkiye'nin laik ve müslüman demokrasisi, herşeye rağmen, hoşgörülü ve çok kültürlü bir Avrupa'ya katılmaya hazır olduğunu gösterdi. Görüşmeler artık başlamalı.''

'Tarihi fırsat'

Türkiye ile müzakereler Independent gazetesinde de başyazı konusu.

''Müzakereler başlamalı'' başlığını taşıyan yorumda takvime uyulmazsa, İslam dünyasıyla ilişkilerde tarihi bir fırsatın kaçırılacağı kaydediliyor.

''Çünkü'' diyor Independent, ''hem Avrupa içindeki Türkiye karşıtları, hem Türkiye'deki milliyetçi tepki giderek güçleniyor.''

Yaşanan müzakere krizinde son gelişmeler, Daily Telegraph gazetesinde ''Avusturya Türkiye'nin müzakerelerini sabote ediyor' başlığıyla verilmiş.

Financial Times gazetesinin Ankara muhabiri ise, bugün haberine ''Genç Türkler Atatürk'ü Avrupa'ya tercih ediyor'' başlığını atmış.

Kemalizmi ''milliyetçilik ve kendi kendine yeterli olma ideolojisi'' olarak tanımlayan Financial Times muhabiri, Ankara, Balgat'taki bir okulda öğrenci ve öğretmenlerle yaptığı mülakatları aktararak, Atatürk ilkeleri ve Kemalizmi tartışmaya açma fikrinin, Türkiye'de hala büyük tepki yarattığını kaydediyor.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğine en çok direnen Avusturya'da yayımlanan Die Presse gazetesi, hükümetin Türkiye ile ilgili politikasını eleştiriyor.

Schüssel hükümetinin, direnişinin uzun vadeli bazı sorunlara yol açabileceğini yazıyor.

''Türkiye konusundaki uzlaşmaz tutumuyla Avusturya, yalnızca Avrupalı ortaklarıyla sert bir çatışmayı değil, aynı zamanda, uluslararası alanda etkisi uzun süre silinmeyecek bir rahatsızlık yaratmayı da göze almış oluyor.''

'İmtiyazlı ortaklık Türkiye'nin çıkarına'

Konu Alman gazeteleri arasındaki yaklaşım farklılıklarını da ortaya çıkarmış.

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Avusturya'nın tutumunu şu satırlarla alkışlıyor:

''Derme çatma bulduğu uzlaşma formüllerini reddetmek Viyana'nın en tabii hakkı. En azından karşımızda akıntıya göre yön belirlemek yerine Avrupa'yı istediği yönde şekillendirmek isteyen bir ülke var.''

Frankfurter Allgemeine, ''Üstelik'' diyor, ''Avusturya'nın imtiyazlı ortaklık formülünü önermesi Türkiye'nin çıkarına bile olabilir. En azından üyelik alamazsa ortak olabilecek.''

Tam tersi bir görüş ise Die Tageszeitung'da.

Gazete, Avrupa Birliğinin müzakere çerçevesinin görüşmelerin başlıyacağı güne kadar belli olmamasını, ''kabul edilemez'' bir durum diye niteliyor.

Gazeteye göre, Avusturya'nın tutumunun arkasındaki gerçek niyet, müslüman ülkelerin birlik dışında tutulması arzusu. Bu da gazeteye göre, ''medeniyetler çatışmasının ta kendisi''.

Fransa'da, Liberation gazetesi, ''Türkiye konusunda hükümetler arasında görüş ayrılıkları var, evet, ama tek çatışma burada yaşanmıyor'' diyor ve ekliyor:

''Aynı zamanda Boğazlar üzerinden sembolik bir köprü inşa etmekten yana olan hükümetlerle, çoğu Türk fobisi taşıyan halkları da karşı karşıya.''

Liberation, hatta her bir ülkede tek tek siyasi partilerin içinde bile Türkiye konusunda ayrı görüşler olduğuna dikkat çekerek, Fransa'daki hükümet partisini örnek göstermiş.

Türkiye'nin de kendi içinde Avrupa Birliği'nden yana olanlar ve milliyetçiler diye bölündüğünü yazan Liberation, sonunda şu satırlarla, oyunu Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinden yana kullanmış.

''Ekonomik açıdan bakıldığında, Türkiye'nin çıkarının Avrupa Birliği'ne katılmakta olduğunu kim inkar edebilir? Aynı şekilde stratejik açıdan bakıldığında da Avrupa Birliği'nin çıkarının Türkiye ile yakın bağlar kurmaktan geçtiği göz ardı edilebilir mi?''

'Evlilik gözden düşüyor'

Daily Telegraph, bir çok gazetede aktarılan bir resmi araştırmanın sonuçlarını manşete çekmiş.

''Evlilik gözden düşüyor'' başlıklı habere göre, mevcut eğilimler devam ettiği takdirde, çok değil yalnızca 25 yıl sonra İngiltere'de 45 yaşına gelmiş erkeklerin yarısı, kadınların ise üçte birinden fazlası evlenmemiş olacak.

Buna karşın aynı araştırmaya göre evlenmek yerine birlikte yaşamayı tercih eden çiftlerin sayısı aynı süre içinde iki misline çıkacak.

Bu eğilimler, aile değerlerine en bağlı muhafazakar seçmenin gazetesi Daily Telegraph açısından kaygı verici. Gazete, hükümetin izlediği politikaların evliliği zayıflattığını yazıyor.

Önceki gün İngiltere'de hükümetteki İşçi Partisi'nin kongresinde dışişleri bakanı'nın Irak ile sözlerini, sataşmayla protesto ettiği için yaka paça salondan çıkarılan 82 yaşındaki savaş karşıtı parti üyesi bütün gazetelerin ilgi odağı.

Daily Telegraph, İşçi Partisi liderlerinin Başbakan Blair başta olmak üzere, kongre salonundan atılan Walter Wolfgang'dan özür dilemek için adeta sıraya girdiklerini ve Wolfgang'ın dün salona yeniden girdiğinde bir kahraman gibi karşılandığını yazıyor.

Independent ise, Wolfgang'la yaptığı mülakatı ''Bize savaş konusunda yalan söylediler. Gerçekleri söyledim'' alıntısıyla manşete taşımış.

Bir çok gazete ayrıca, Wolfgang'ın susturulup salondan atılmasını, daha sonra kısa bir süre için de olsa kapıda polis tarafından terörle mücadele yasası gerekçe gösterilerek alakonmasını eleştiren makalelere de yer veriyor.

http://www.bbc.co.uk/turkish/pressreview/story/2005/09/050930_pressreview.shtml