Hanuka Bayramı boyunca her mum için bir anti-Siyonist anıldı

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Jewish Voice for Peace (Barış İçin Yahudi Sesi), Hanuka bayramı için 'Anti-siyonist atalarımız kurtuluş yolumuza ışık tutuyor' şiarıyla her gece bir anti-siyonisti andı.

""

Jewish Voice for Peace (Barış İçin Yahudi Sesi) Hanuka bayramı için her gece bir anti-siyonisti andı. “Anti-siyonist atalarımız kurtuluş yolumuza ışık tutuyor” şiarıyla sürdürdükleri sekiz gecelik dizide birçok önemli isme yer verilirken Hanuka’nın beşinci gecesi Avlaremoz yazarı da olan Troçkist şair Roni Margulies’e adandı. 

JVP tanıttıkları portrelerin metinlerini ‘Devrimde Yaşamak: Siyonizmin Ötesinde Bir Yahudilik için Atalar’ dijital fanzininden alıntıladı. ABD’li Yahudi organizasyon, İsrail’i Gazze’de soykırım yaptığı ve ABD’yi bu soykırımı desteklediği için eleştirirken fanzinden alıntıladıkları metinlerde “İsrail hükümeti, ABD tarafından finanse edilen ve her gün yüzlerce Filistinliyi katleden katliamını sürdürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki acımasız baskı karşısında, soykırımı sona erdirme taahhüdümüzü yeniliyoruz. Anti-Siyonist Yahudi atalarımız bize güç veriyor. Onların mirası kurtuluşa giden yolu aydınlatsın.

Hanuka’nın mucizesi, her şeye rağmen ışığın varlığını sürdürmesi ve asla sönmemesiydi. Hanuka bize en karanlık anlarda bile sebat etmeyi öğretir.  Atalarımızdan aldığımız ilhamla ve adalete olan bağlılığımızla yolumuza devam ediyoruz.” ifadelerine yer verdi. 

Hanuka boyunca JVP tarafından anılan sekiz değerli isim aşağıdaki gibidir:

Birinci gece Marek Edelmanhttps://x.com/jvplive/status/1872042517920948376

Hanuka’nın ilk gecesinde, Varşova Gettosu’nda savaşan ve hayatta kalan, Nazizme direnen ve işgal altındaki Filistin’e göç etmeyi reddederek Polonya Yahudisi kimliğini koruyan, yaşamı boyunca anti-Siyonist olan Marek Edelman’ın (1919-2009) anısına saygı duruşunda bulunuyoruz.

Marek Edelman sürekli olarak seçilmiş bir halk ya da vaat edilmiş topraklar diye bir şey olmadığını savundu. Varşova Gettosu Ayaklanması’ndaki olağanüstü cesareti ve liderliğine rağmen, İsrail hükümeti onun kahramanlığını resmi olarak tanımayı reddetti.

Yahudi İşçi Birliği’nin ömür boyu üyesi olan Edelman, çocukken gençlik grubuna katıldı ve daha sonra Varşova Gettosu’nda Yahudilerin imha kamplarına sürülmesine karşı mücadele eden bir yeraltı askeri direnişi olan Yahudi Savaş Örgütü’nün kurucularından biri oldu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Polonya’da kaldı ve burada kardiyolog oldu.

Edelman hayatı boyunca adalete derinden bağlı kaldı. 1970’lerde çeşitli işçi hakları, ırkçılık karşıtı ve dayanışma hareketlerine katıldı. Edelman’ın sarsılmaz aktivizmi ve baskıya karşı direnişi, olağanüstü mirasının bir kanıtı olmaya devam ediyor.

Anın bizim için bir lütuf, Marek. Faşizmi gördüğümüz her yerde onunla savaşmaya devam ederken onu yanımızda taşıyoruz.

İsrail hükümetinin Filistinlilere yönelik soykırımı, ABD tarafından finanse edilip desteklenerek daha da kötüye gitmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki acımasız baskı karşısında, soykırımı sona erdirme taahhüdümüzü yeniliyoruz. Siyonizm karşıtı Yahudi atalarımız bize güç veriyor. Onların mirası kurtuluşa giden yolu aydınlatsın.

Hanuka’nın mucizesi, her şeye rağmen ışığın varlığını sürdürmesiydi; asla sönmedi. Hanuka bize en karanlık anlarda bile sebat etmeyi öğretir. Atalarımızdan aldığımız ilhamla ve adalete olan bağlılığımızla devam ediyoruz.

Bu metin, @micahbazant, @pushcartjudaica ve @makingmensches tarafından hazırlanan ‘Devrimde Yaşamak: Siyonizmin Ötesinde Bir Yahudilik için Atalar’ adlı fanzin ve portre projesi için hazırlanmıştır. Görsel: @elliotkukla. Hepsini Instagram’da bulabilirsiniz.

İkinci gece: Naeim Giladihttps://x.com/jvplive/status/1872430885514932282

İkinci gece Ben Gurion’un Skandalları adlı eseriyle tanınan Iraklı yazar Naeim Giladi’yi (1926-2010) anıyoruz: Haganah ve Mossad Yahudileri Nasıl Ortadan Kaldırdı? Naeim 14 yaşında yeraltı Siyonist hareketine katıldı. 1947’de, 17 yaşındayken, Irak hükümeti tarafından Yahudileri Irak dışına kaçırdığı gerekçesiyle tutuklandı. 1950’de İsrail’e göç etmeden önce Ebu Garip hapishanesinde ölüm cezasının gölgesinde iki yıl geçirdi.

Naeim, İsrail’deki kurumsal ırkçılık ve Mizrahi Yahudilerinin sömürülmesi karşısında hayal kırıklığına uğradı. Filistinlilerin 1948 Nakba’sı sırasında yerlerinden edilmesini ve Siyonizm’in Arap ve Müslüman ülkelerden gelen Yahudilere ucuz işgücü kaynağı olarak muamele etmesini eleştirdi. Giladi, Aşkelon’da Ben Gurion’un ırkçı politikalarına karşı 10.000 kişinin katıldığı kitlesel bir gösteri düzenledi ve daha sonra İsrailli Kara Panterler’in kurucuları arasında yer aldı.

Naeim’in yazıları Siyonizm’in şiddet ve çelişkilerini açığa çıkararak Müslüman ülkelerden gelen Yahudilerin tarihine ve İsrail devletinin kuruluşuna dair eleştirel bir bakış açısı sundu. Giladi, gözlemlediği ve karşı çıktığı adaletsizlikleri açıkça dile getirmek için bir zamanlar savunduğu İsrail vatandaşlığından vazgeçerek sonunda ABD’ye yerleşti.

Bu metin, @micahbazant, @pushcartjudaica ve @makingmensches tarafından hazırlanan ‘Devrimde Yaşamak: Siyonizmin Ötesinde Bir Yahudilik için Atalar’ adlı zine ve portre projesi için hazırlanmıştır.

Görsel: @_rubenstein (Instagram’da).

Üçüncü gece: Arna Mer-Khamis https://x.com/jvphttps://x.com/jvplive/status/1872755315344564337live/status/1872755315344564337

Hanuka’nın üçüncü gecesinde Arna Mer-Khamis’in (1929-1995) mirasını onurlandırıyoruz. Arna, İngiliz işgali altındaki Filistin’de Litvanyalı Yahudi yerleşimcilerin çocuğu olarak dünyaya geldi. Arna, Birinci İntifada sırasında İşgal Altındaki Çocukları Savunma/Bakım ve Öğrenme örgütünü kuran bir öğretmen ve aktivistti.

Cenin Mülteci Kampı’ndaki çocukların kronik korku, depresyon ve travma ile başa çıkmalarına yardımcı olmak için tiyatro ve sanatı kullanarak yaratıcı öğretim yöntemleri geliştirmeye odaklandı. Arna, kamptaki diğer kadınlarla birlikte programı yöneterek iyileşme ve kendini ifade etme için terapötik bir alan yarattı.

Arna Siyonist olarak yetiştirildi. 1948 ve 1967 savaşları sırasında yeraltı Palmach birliğinde savaştı. İsrail Komünist Partisi sekreteri Filistinli Hıristiyan Saliba Khamis ile evlendikten sonra Nasıra’ya taşındı. 1967’de İsrail’in Batı Şeria işgalini protesto etmeye başladı ve aktivizmi nedeniyle birçok kez hapse atıldı.

1993 yılında “Filistinli çocukların savunmasına ve eğitimine olan tutkulu bağlılığı” nedeniyle Right Livelihood Ödülü’ne layık görüldü, yaşamı boyunca çocukların travmadan kurtulabilecekleri eğitim ve kültür merkezlerini kurmayı kendisine görev edindi.

Bu metin, @micahbazant, @pushcartjudaica ve @makingmensches tarafından hazırlanan ‘Devrimde Yaşamak: Siyonizmin Ötesinde Bir Yahudilik için Atalar’ adlı zine ve portre projesi için hazırlanmıştır.

Görsel: @_rubenstein (Instagram’da)

Dördüncü gece: Salim Halalihttps://x.com/jvplive/status/1873110119031947317

Hanuka’nın dördüncü gecesinde, Cezayir’li eşcinsel anti-Siyonist Yahudi şarkıcı Salim Halali’nin (1920-2005) anısını saygıyla anıyoruz. Hiçbir resmi müzik eğitimi almamasına rağmen, Salim’in yeteneği ve karizması onu spot ışıklarının altına itti ve dünyanın dört bir yanındaki Yahudi ve Müslüman Kuzey Afrika toplumları tarafından el üstünde tutulan ünlü bir şarkıcı oldu.

Cezayir’in Annaba kentinde doğdu. 14 yaşındayken bir tekneyle Marsilya’ya gitti ve kısa sürede kulüplerde sahne almaya başladı. Bir plak şirketiyle anlaşması ve Arapça, Fransızca ve İspanyolca şarkılar kaydetmesiyle popülaritesi arttı. Salim açıkça eşcinseldi ve en bilinen şarkılarından biri olan “Sidi Habibi” doğrudan bir erkek sevgiliye hitap ediyordu.

Salim, kendisini korumak için sahte belgeler sağlayan Paris Büyük Camii’nin kurucusu Si Kaddour Benghabrit’in yardımıyla Paris’te Holokost’tan kurtuldu.

Savaştan sonra Salim, 1949’da Kazablanka’ya taşınmadan önce Paris’te iki kabare açtı. Burada Mısır Kralı Faruk da dahil olmak üzere hem yerel halkı hem de uluslararası ileri gelenleri kendisine çeken Kuzey Afrika kabaresi Le Coq D’or’u kurdu.

1960’larda Salim Kudüs’te sahne aldı ve “Yaşasın Arap ulusu!” dedi. Bu durum ve açık eşcinsel kimliği, Yahudi Siyonist grupların tepkisini çekerek onu şehirden uzaklaştırdı. İşgal altındaki Filistin’e bir daha dönmedi ve hayatını Kuzey Afrika mirasını ve Yahudi kimliğini müziği aracılığıyla kutlamaya adadı.

Bu Metin ilk olarak Dwell in Revolution için hazırlanmıştır: Ancestors for Judaism Beyond Zionism, @/micahbazant, @/pushcartjudaica, @/makingmensches tarafından hazırlanan bir zine ve portre projesi.

Görsel: @/micahbazant. Hepsini Instagram’da takip edebilirsiniz.

Salim Halili hakkında daha önce Making Queer History’de yayımlanan ve Avlaremoz için çevrilen makaleye buradan ulaşabilirsiniz.

Beşinci gece: Roni Margulieshttps://x.com/jvplive/status/1873559231447650656

Hanuka’nın beşinci gecesinde, Siyonizm karşıtı Türkiyeli Yahudi şair Roni Margulies’i (1955-2023) anıyoruz. Sefarad anne ve Aşkenaz bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Roni, çok kültürlü İstanbul’un kalbinde büyüdü ve bu ona entelektüel bir merak kattı. Karada olduğundan daha çok “sudayken evinde” olduğu hissini verdi.

Uzun yıllar yaşadığı Londra’da ekonomi eğitimi aldı ve 1991’de şiir yazmaya başladı. 2002’de Saat Farkı ile prestijli Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kazandı. Şiirlerinde “ekmek ve sigara almak”, “en sevdiği mavi kazağı… dirseklerinden inceltmek” ve “gece on birde çay demlemek” gibi basit anları yakaladı.

Tutkulu bir anti-Siyonist Yahudi ve Troçkist olan Roni, örgütçü, entelektüel bir kamusal figür ve siyasi analist olarak yaptığı çalışmalarla tanınıyordu. Şiirlerinin çoğu açıkça siyasete veya Yahudi kimliğine değinmese de, Siyonizm karşıtı görüşleri Filistin’e odaklanan sonraki çalışmalarında belirgindir.

Beş deneme kitabı yazan ve Türk siyasetine eleştiriler getirirken küresel değişimi savunan sayısız köşe yazısı kaleme alan Roni, COVID döneminde ölüm üzerine bir şiir koleksiyonu tamamlarken 2023 yılında hayatını kaybetti. 

Çalışmaları, günlük hayatın ‘garip güzelliğini’ vurgulayarak, siyasi angajman ile sıradan olana dikkat göstermenin birbirine zıt olmadığını gösterdi ve bizi ‘geçmişten farklı bir gelecek hayal etmeye’ çağırdı.

Bu metin, @/micahbazant, @/pushcartjudaica ve @/makingmensches tarafından hazırlanan ‘Devrimde Yaşamak: Siyonizmin Ötesinde Bir Yahudilik için Atalar’ adlı bir zine ve portre projesi için hazırlanmıştır. Görsel: @/mmmjaysmith. Hepsini Instagram’da takip edebilirsiniz.

Roni Margulies’in Avlaremoz’da yer alan yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Altıncı gece: Emma Goldmanhttps://x.com/jvplive/status/1873845533951090978

Hanuka’nın altıncı gecesinde, Yahudi yazar ve anarşist Emma Goldman’ı (1869-1940) onurlandırıyoruz. ‘Anarşinin annesi’ olarak bilinen Emma’nın şiddetli otoriteye duyduğu güvensizlik, Litvanya’daki memleketinde, bir köylünün sokakta acımasızca kırbaçlanmasına tanık olduğunda başlamıştı. 

1885’te Emma ve kız kardeşi, Yahudilere karşı artan siyasi şiddetten kaçmak için Rochester, New York’a göç etmeye karar verdiler. Orada, Emma ilk kocasına evlendi ve fabrikada çalışmaya başladı. Kısa bir süre sonra kocasından boşandı ve radikal düşünürlerle tanıştığı New York’a taşındı; burada anarşizm ve anti-kapitalizm gibi fikirlerle tanıştı. 

Emma, 20’li yaşlarının başında başarılı bir konuşmacı oldu. Konuşmaları, New Yorklu işçi sınıfının karşılaştığı çeşitli konuları ele alıyordu: işçi hakları, grevler, devlet, şiddet ve feminizm. ‘Ayaklanmaya teşvik etmek’, askere alım karşıtlığı yapmak ve doğum kontrolü hakkında bilgi dağıtmak suçlarından birkaç kez hapis cezası aldı.

Emma, hapiste geçirdiği zamanı ebeveynlik üzerine çalışarak değerlendirdi. Anarchist Mother Earth dergisini kurdu ve iddiaya göre, ‘Dans edemediğim devrimde olmak istemiyorum’ dedi.

Emma, Siyonist hareketi karşıtıydı ve bir Yahudi devletinin, Yahudilere diğer devletlerden daha iyi hizmet etmeyeceğine inanıyordu; Filistin’deki Yahudilerin asla Filistinlilerden daha fazla hakka sahip olmamaları gerektiğini savunuyordu.

1919’da ABD’den sürgün edildikten sonra, dünya çapında devrimci davalar için mücadele etmeye devam etti.

Bu metin, @micahbazant, @pushcartjudaica ve @makingmensches tarafından hazırlanan ‘Devrimde Yaşamak: Siyonizmin Ötesinde Bir Yahudilik için Atalar’ adlı bir zine ve portre projesi için hazırlanmıştır. Görsel: @sarahdayarts”

Yedinci gece: Hedy Epstein https://x.com/jvplive/status/1874201101064609985?s=46&t=0P1n-uzIHGNlTz9chpjABw

Hanuka’nın yedinci gecesinde, siyasi aktivist ve Holokost’tan kurtulan Hedy Epstein’ı (1924-2016) anıyoruz. Hedy, Almanya’nın Freiburg kentinde doğdu, ancak 1939’da Kristal Gece’den sonra Londra’ya tahliye edildi. 1947’de, ebeveynlerini aramak için Almanya’ya döndü ancak Auschwitz’e sevk edilmelerinden başka bir kayda ulaşamadı. Daha sonra Nürnberg Tıbbi Davaları’nda araştırma analisti olarak çalıştı ve 1948’de ABD’ye taşındı.

Hedy, hayatını aktivizme adadı; Filistin haklarını savundu, St. Louis’te konut ayrımcılığıyla mücadele etti, Vietnam Savaşı’na ve kısıtlayıcı göç politikalarına karşı çıktı ve ABD’nin askeri müdahalelerini cesurca eleştirdi. St. Louis Filistin Dayanışma Komitesi’nin kurucularından biri oldu ve işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze’ye birçok dayanışma misyonuna katıldı. Aynı zamanda tanınmış bir konuşmacı ve St. Louis Holokost Müzesi’nin konuşmacı bürosunun bir üyesiydi.

Hedy, 90 yaşından sonra, Michael Brown’ın öldürülmesinin ardından Ferguson, Missouri’deki Black Lives Matter protestolarında tutuklandı. Ne yaş ne de zorluklar onu aktivizmden caydırdı. Aktivizmi ahlaki bir görev olarak görüyordu ve konuşmalarını genellikle şu sözlerle bitirirdi: “Eğer fark yaratmaya çalışmazsak, suç ortağı oluruz.”

Bu metin, @micahbazant, @pushcartjudaica ve @makingmensches tarafından hazırlanan ‘Devrimde Yaşamak: Siyonizmin Ötesinde Bir Yahudilik için Atalar’ adlı bir zine ve portre projesi için hazırlanmıştır. Görsel: @talkingfemmes

Sekizinci gece: Shatzi Weisbergerhttps://x.com/jvplive/status/1874607289598083091

Hanuka’nın son, sekizinci gecesinde, sevgili Shatzi Weisberger’i (@peoplesbubbie) (1930-2022) onurlandırıyoruz. Shatzi, gururlu bir anti-Siyonist, lezbiyen, aktivist, hemşire, ölüm eğitmeni, New Yorklu ve Jewish Voice for Peace üyesiydi. Ömür boyu aktivist olan Shatzi, LGBTQ özgürlüğü, nükleer silah karşıtlığı, ırksal adalet ve Filistin halkına adalet için mücadele etti. 1986’da, bir pembe üçgen taşıyan ve “Filistin’in Kendi Kaderini Tayin Hakkı İçin Yahudiler” yazılı bir pankartla Onur Yürüyüşü’nde yer aldı.

47 yıllık hemşire olan Shatzi, 1980’lerde ACT-UP’a katılarak AIDS hastalarına bakım sağladı. Emekli olduktan sonra ölüm eğitmeni oldu. 2020’de, 90 yaşındayken, Siyahların önderlik ettiği ayaklanmalar sırasında, Siyahların yaşamları için düzenlenen yürüyüşlerde sokağa çıkarak sokağa çıkma yasağını çiğnedi. 

Shatzi, hayatının son on yılında, hayatının en iyi zamanı olarak nitelendirdiği dönemde, politik evini JVP’de (Jewish Voice for Peace) buldu. Protestolara katıldı, yeni üyeleri oryantasyon toplantılarında karşıladı ve her yıl Onur Yürüyüşü ve Dyke March’ta kuir ve trans arkadaşlarının oluşturduğu kuşaklararası grupla yürüdü.

Shatzi’nin ödünsüz özgürlükçü politikaya olan ömür boyu bağlılığı, onu küresel bir ikon haline getirdi. Twitter hesabı “People’s Bubbie” aracılığıyla, queer ve trans anti-Siyonist aktivistlere ilham verdi ve dünya çapında bağlantılar kurdu. Onu, hareketin büyükannesi olarak gören bu aktivistlerle kurduğu bağ, her iki taraf için de iyileştirici bir ilişki sağladı.

Dokunduğu hayatlarda mirası yaşamaya devam ediyor.

Bu metin, @micahbazant, @pushcartjudaica ve @makingmensches tarafından hazırlanan ‘Devrimde Yaşamak: Siyonizmin Ötesinde Bir Yahudilik için Atalar’ adlı bir zine ve portre projesi için hazırlanmıştır.

Görsel: @gaychelquacker.


* Avlaremoz'da Eli Haligua'nın 'Hanuka Bayramı boyunca her mum için bir anti-Siyonist anıldı' adlı makalesinden alınmıştır.