Akbelen Ormanı‘ndaki yaşam savunucuları, 5-11 Haziran tarihlerinde ekoloji savunucularını İkizköy’deki direnişe çağırıyor.
Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, Muğla‘nın Milas ilçesi İkizköy mevkiinde bulunan Akbelen Ormanı’ndaki yaşam savunucuları, kömür sahasını genişletmek isteyen şirkete karşı ağaçlarını korumak için yaklaşık iki yıldır direniş nöbeti tutuyor. 682 gündür nöbetlerini sürdüren aktivistler, 5-11 Haziran tarihlerinde kutlanacak Çevre Koruma Haftası öncesi, ekoloji savunucularını İkizköy’deki direnişe çağırıyor. İkizköy Çevre Komitesi tarafından yapılan basın açıklamasında, köy sakinlerinin seçimini insanca yaşamak ve yaşatmak için mücadeleden yana yaptığı belirtilerek, demokratik kitle örgütleri, ekoloji örgütleri ve yaşam savunucularını 4 Haziran’da Akbelen Ormanı’nın sesini yükseltmeye çağırdı. “Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası nedeniyle gerçekleştireceğimiz buluşmada tüm dostlarımız, demokratik kitle örgütleri, ekoloji örgütleri ve yaşam savunucuları ile birlikte 4 Haziran Pazar günü Akbelen Ormanı Nöbet Alanında bir araya geleceğiz. İki yıla yakın zamandır nöbetli olarak devam eden mücadelemizde sizlerin desteğine her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan bir süreçteyiz. Bugünlere birlikte geldik. Dün neredeysek bugün de orada, ormanın kalbindeyiz. Akbelen Ormanı ve kömürsüz bir gelecek için verdiğimiz haklı mücadeleyi ve dayanışmayı birlikte büyütmek adına gerçekleştireceğimiz bu buluşmada sizleri de aramızda görmek; umudumuza umut, gücümüze güç katacak.”
Tatil bölgelerinde projeler hızlandı
Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, yaza doğru yaklaşırken özellikle tatil bölgelerinde projeler hızlandı. Turizmin yoğun olduğu Muğla Bodrum’da ise yeşil alanlar rant uğruna betona boğuldu. Sadece Bodrum’da yıl başından bu yana 11 farklı proje için onay verildi veya Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı. Bu projelerden biri de kamuoyunda sıklıkla tartışılan bölgelerden Cennet Koyu’nda yer alıyor. Özel bir şirket, etrafı ormanlık alanlarla çevrili ve Cennet Koyu manzaralı bölgede otel inşa etmek için başvuruda bulundu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sisteminde yer alan bilgiye göre, projeye onay verilmesi halinde 32 bin 620 metrekarelik alanda otel yapılacak. 82 milyon 640 bin TL değerindeki projeyle birlikte, bölgede 13 bloktan oluşan 108 odalı otel inşa edilecek. Öte yandan koydaki diğer otel projesinin bir bölümü 2. Derece Doğal ve 3. Derece Arkeolojik SİT alanı içinde ve 409 bin metrekarelik alanda 100 villa inşa edilmek isteniyor. Yurttaşların ücretsiz olarak yararlanabildikleri birkaç plajdan biri olan koyun kiralanması tepkilere neden oldu.
Yakın gelecekte sıcaklık rekorlarının kırılmasını neredeyse kesin
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, önümüzdeki beş yıl içinde bir senenin, şimdiye kadar ki en sıcak yıl olan 2016'dan da sıcak olmasına neredeyse kesin gözüyle bakıldığını bildirdi. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayınlanan ve artan sera gazlarıyla Pasifik Okyanusu sularını ısıtan El Niño olayının küresel ısınmayı rekor seviyeye ulaştıracağına vurgu yapan raporu değerlendiren Kurnaz, kömür, petrol ve doğal gaz yoluyla atmosfere salınan karbondioksit ve diğer sera gazları nedeniyle küresel ortalama sıcaklıkların her geçen sene biraz daha arttığını belirtti. Son yıllarda Pasifik Okyanusu'nda yaşanan La Niña etkisiyle küresel ortalama sıcaklıkların rekor seviyeye ulaşmadığına dikkati çeken Kurnaz, şöyle devam etti, "Üç yıl süren uzun bir La Niña'dan sonra gelmekte olan şiddetli El Niño, yakın gelecekte sıcaklık rekorlarının kırılmasını neredeyse kesin hale getirdi. Bu rekorlar ülkemiz için olduğu kadar şu an için sıcaklığın tehlikeli boyutlara ulaştığı Güney Asya için de büyük sorun yaratabilir. WMO, 2023-2027 yılları arasında yıllık küresel ortalama yüzey sıcaklığının, 1850-1900 ortalamasından 1,1 ila 1,8 °C daha yüksek olacağını tahmin ediyor. Bu tahminin uç değeri olan 1,8 °C artış, özellikle tarım sektörü açısından ciddi riskleri de beraberinde getiriyor olacak."
Yenilenebilir elektrik üretimindeki artışlar
Yenilenebilir elektrik üretimindeki artışlar, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin yeraltı gaz depolama seviyelerini Ocak 2022’nin başından bu yılın Mart ayına kadar %14 artırmasına yardımcı oldu ve Belçika’nın toplam yıllık kullanımına eşit gaz tüketimini yerinden etti. Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi’nin yeni analizine göre, yenilenebilir enerjideki büyüme birliğin enerji güvenliğini arttırdı ve Rusya’nın enerji sektöründe Avrupa üzerindeki etkisini azalttı. Güneş ve rüzgar sayesinde 2022/2023 yıllarında yapılan tasarruflar, önümüzdeki kış ısıtma sezonuna gaz stoklarının şimdiden %57’ye ulaşmış olarak başlanacağı anlamına geliyor ki bu oran güneş ve rüzgar desteği olmaksızın, olması gerekenden %15 daha fazla. 2022’de güneş ve rüzgar Avrupa’nın elektriğinin %22’sini üretirken, gaz ise %20’sini üretti. 2023’de de olumlu bir trendle başladı. 2023’ün ilk çeyreğinde AB’de güneş ve rüzgar, doğal gaza kıyasla %32 daha fazla elektrik üretti. Rüzgar 141 TWh, kış mevsimine rağmen güneş de aynı dönemde 34 TWh olmak üzere toplam 175 TWh elektrik üretirken, gaz 119 TWh elektrik üretti. Yenilenebilir enerji üretimindeki yıllık artış, 2022’de toplam yeraltı gaz depolama (UGS) kapasitesinin %12’sine karşılık gelen 14 milyar m³ fosil gaz ihtiyacını ve Ocak-Mart 2023’te %2 veya 2,25 milyar m³ daha fosil gaz ihtiyacını önledi.