Alpu Ovası’nda yapılması planlanan termik santral projesi iptal edildi.
TEMA Vakfı, sosyal medya hesabından yaptığı “Eskişehir İdare Mahkemesi, Büyük Ova Koruma Alanı içerisindeki Alpu Ovası’nda yapılması planlanan termik santral projesi için düzenlenen Çevre Düzeni Planı’nı mevzuata, planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına aykırı bularak oy birliğiyle iptal etti,” açıklaması ile yargının ekosistem lehine bir karar verdiğini duyurdu. TEMA Vakfı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Büyük Ova Koruma Alanı içerisindeki Alpu Ovası’nda yapılması planlanan termik santral projesi için düzenlenen Çevre Düzeni Planı’nın iptal edildiğini duyurdu. Açıklama şu ifadelere yer verildi, “TEMA Vakfı olarak doğal varlıklarımızı ve tarım alanlarımızı korumak adına umutla, emek emek ördüğümüz bir süreçte yargının ekosistem lehine bir karar verdiğini kamuoyuyla paylaşmaktan sevinç duyuyoruz. Eskişehir İdare Mahkemesi, Büyük Ova Koruma Alanı içerisindeki Alpu Ovası’nda yapılması planlanan termik santral projesi için düzenlenen Çevre Düzeni Planı’nı mevzuata, planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına aykırı bularak oy birliğiyle iptal etti. Mahkeme kararında projenin, kömürün gizli maliyetini hesaba katmayan ve gelecek kuşakların gereksinimlerini gözetmeyen bir yatırım kararı olduğu; kamuya yararlı ve ülke ekonomisi için gerekli olduğu savının tartışmalı olduğu; kömür yakan termik santrallerin hava, toprak ve su kirliliği açısından diğer yakıt türlerine göre çok daha kirletici olduğu vurgulandı. Bu karar doğrultusunda, Eskişehir’in verimli tarım topraklarını, havasını ve suyunu korumak adına projeden tamamen vazgeçilmesini, iklim krizinin önüne geçebilmek için ülkemizde kömürden adil çıkış politikalarının hayata geçirilmesini istiyoruz.”
Küresel sıcaklıkların 1,5 °C’yi aşma ihtimali bulunuyor
Dünya Meteoroloji Örgütü'ne (WMO) göre, küresel sıcaklıkların gelecek beş yıl içinde 1,5 °C’yi aşma ihtimali bulunuyor. WMO, 2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebileceğini bildirdi. Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında bulunan WMO’nun raporunda, sera gazı salımı ve El Niño hava olayının, hava sıcaklıklarını daha da artırdığı bilgisi yer aldı. Raporda %98 ihtimalle 2023 ila 2027 yıllarından en az birinin en sıcak yıl ve beş yılın tamamının da küresel hava sıcaklıklarının rekor seviyelere ulaştığı bir dönem olacağı belirtildi. Söz konusu dönemde, %66 ihtimalle yıllık ortalama yüzeye yakın hava sıcaklığının da sanayi devrimi öncesine oranla en az 1,5 °C’dan fazla olacak. Keza, 2027'ye kadar küresel hava sıcaklıkları rekor seviyelere ulaşabilecek. Hava sıcaklıklarının dünyanın farklı bölgelerindeki yağmurları etkileyebileceği belirtilirken, yağmurların bölgesel olarak artabileceği veya azalabileceğine dikkati çekildi. Raporda, sera gazı emisyonunun da okyanusların ısınması ve asitlenmesine, buzulların erimesine, deniz seviyesindeki yükselişe ve aşırı hava olaylarına yol açtığı ifade edildi. Raporda açıklamalarına yer verilen WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, rekor sıcaklıkların sağlık, gıda güvenliği, su yönetimi ve çevre açısından geniş kapsamlı sonuçları olacağını söyledi. Taalas, bu sonuçlara karşı hazırlıklı olunması uyarısında bulundu. Ayrıca Taalas, yaptığı basın açıklamasında El Niño'nun ‘insan kaynaklı iklim değişikliği ile birleşerek küresel sıcaklıkları keşfedilmemiş bir bölgeye iteceği’ uyarısında bulundu.
Fosil yakıtlara odaklanan büyüme modeli geçerliliğini yitirdi
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, fosil yakıtlara odaklanan bir büyüme modelinin geçerliliğini yitirdiğini söyledi. Von der Leyen, Avrupa ekonomisinin karbondan arındırılmasına ivme kazandırmaya çalışırken, fosil yakıtlara dayalı bir enerji karışımının gelecek nesiller için sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlayamayacağını söylerken, Avrupa Parlamentosu’nun ev sahipliğinde Brüksel’de düzenlenen ve ana teması ekonomik kalkınma ile çevresel hedeflerin nasıl uzlaştırılacağı olan ‘Büyümenin Ötesinde’ başlıklı bir etkinlikte konuştu.
Plastik kirliliğiyle mücadele raporu
Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, plastik kirliliğini azaltarak 2024’e kadar sonuçlandırılması öngörülen uluslararası anlaşmanın kabul edilmesinden bir yıl sonra, BM Çevre Programı (UNEP), çevreye karışan plastik hacminin önemli ölçüde azaltılmasına yönelik yol gösterici bir rapor yayınladı. Deutsche Welle’nin aktardığına göre, 16 Mayıs günü yayınlanan ve plastik kirliliğiyle mücadeleye yönelik kanıtlanmış tekniklere dayanan rapor, 2040 yılına kadar plastik kirliliğini dörtte üçten fazla azaltabilecek, yüz binlerce istihdam yaratabilecek ve trilyonlarca dolar tasarruf sağlayabilecek sistemik değişikliklere işaret ediyor. Ayrıca, yeniden kullanım, geri dönüşüm ve alternatif malzemelere geçişi içeren üç yönlü bir yaklaşım ortaya koyuyor. Geri dönüşüm oranlarının iyileştirilmesi, geri dönüşümün daha kolay hale getirilebilmesi için daha katı tasarım standartları ve sorunlu katkı maddeleri ve polimerlerin yasaklanmasıyla elde edilebilir. Rapor, fosil yakıt sübvansiyonlarının kaldırılmasının, geri dönüşümü işlenmemiş plastik üretmekten çok daha ekonomik hale getirdiğini de gösteriyor. Geri dönüşüm oranlarının geliştirilmesi, plastik kirliliğinde %20’lik bir azalma sağlayabilir. Tüm bunlara rağmen insanların kısa ömürlü ürünlerin kullanımıyla yaklaşık 100 milyon metrik ton plastik atık üretmeye devam edeceği öngörülüyor.