19. Radyo Günleri

-
Aa
+
a
a
a

Sevgili radyom,

1960'lı yıllarda tek radyo vardı. Akşam 7'de "Ajans" haberlerini dinlemek için ev ahalisi toplaşır, odanın baş köşesine kurulmuş, ayrı bir mobilya gibi duran radyoyu dinlerdik. Dünyada ne olup bittiğini merak ettikçe kısa dalga frekansı olan radyolardan yabancı kanallar bulmaya çalışırdık. Düğmeyi çevirdikçe üzerinde envai çeşit şehir ismi yazan ekranda yürüyen ibre, sesten sese geçer, bizi sınır ötesi bir yolculuğa çıkarırdı. Radyo, dünyayı keşfetme merakımızı kamçılayan sihirli bir kutuydu.
Televizyonun, internetin, cep telefonlarının, bilgisayarların olmadığı bir dünyayı bugünün insanı hayal etmekte zorlanır. Bugünden bakıldığında bir mahrumiyet bölgesi gibi görünse de o deryanın cankurtaran simidiydi radyo. Bugünün sınırsız imkanlar sunan iletişim deryasındaysa akıntıya kapılmadan yüzmek zor. İşte görüntü ve ses kirliliğiyle çalkalanan bu yeni deryada da cankurtaran simidi gene radyo. En başta da Açık Radyo.

Desteğimizi esirgemedikçe o cankurtaran simidiyle hep güvenli kıyılara çıkacağız.

Varol Açık Radyo.

Sevgiler,
Nur Deriş 
  
19. Dinleyici Destek Şenliği vesilesiyle bir haiku denemesi yapmak istedim. 5-7-5 hece kuralıyla karınca kararınca yazdıklarımın kabulü ricasıyla:

Senle duyulur
Kâinatın sesleri
Olmazsan olmaz

Kulak kesilir
Yirmi yedi yıldır hep
Seni dinleriz

Sevgili radyom
Her telden çaldıkça sen
Cana can kattın

Kulaktan giren 
Gönüllere yerleşen
Sedan susmasın

Hep beraber
Destek oldukça bizler
Yaşar radyomuz