İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Türkiye’de orman yangınlarının %89’unın insan kaynaklı, %11’inin ise yıldırım gibi doğal nedenlerle çıktığını belirtti.
Tolunay, insan kaynaklı yangınların ihmal, kaza ya da kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar olduğunu söyledi. Ancak çıkışından ziyade önemli olan neyin büyüttüğü. Yeşil Gazete’de yer alan haberde, Yeşiller Partisi yangınlarla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Olayın nedenleri üzerinde düşünürken iklim krizini görmezden gelen tüm açıklamaların eksik kalacağını savunuyoruz. İklim krizinin tetiklediği sıcak dalgaları ve kuraklık, orman yangınlarının temel nedenleri arasında. Avustralya’dan Sibirya’ya, Kaliforniya’dan Kanada’ya birçok ülkede gözlemlenen ve korkunç doğa tahribatına yol açan orman yangınları iklim krizinin kaçınılmaz sonuçları arasında. Bu gerçeği görmezden gelemeyiz. Bu hafta içinde Akdeniz kuşağındaki pek çok ülkede şiddetli orman yangınları Türkiye’de yaşadıklarımızdan bağımsız değil. Nasıl çıkmış olursa olsun, benzeri görülmemiş bu yangınların söndürülemeyip yayılmalarının nedeni, Anadolu’yu etkisi altına alan büyük kuraklıklar ve sıcak dalgaları. Yangınların çıkmasını engellemek, doğa alanlarının korunmasını sağlayacağı ve bölgede yaşayan canlıların yok olmasını önleyeceği gibi yangını söndürmekten çok daha az kaynak gerektiren bir planlamalı. Bu doğrultuda ormanlardaki madencilik, enerji, turizm ve inşaat gibi faaliyetler son bulmalı, yangınlara neden olabilecek her türlü ihmal düşünülerek önlem alınmalı. Çıkmadan engellenemeyen yangınlara ise kamu kaynaklarını etkin kullanarak erken müdahale sistemi oluşturulması gerekmekte. Bununla birlikte yangında kaybettiğimiz değerli ekosistem alanlarını geri kazanmak için popülist politikalar yerine ekosistem dengesini ve bilimi temel alan uygulamalarla yaklaşmak zorundayız. Bu nedenle hemen ağaçlandırma yerine uzmanların önereceği çeşitlendirilmiş restorasyon ve koruma programı uygulanmalı” dendi. Bu arada yetkililerin “Can kaybı yok” açıklamaları da tepki aldı. Ağaçların ve ormanda yaşayan bütün canlıların da can olduğunu ve açıklamaların insan yaşamı kaybı olmadı şeklinde düzeltilmesi gerektiğini savunanlar çoğunluktaydı. Bu da insan merkezci bakış açısından doğa merkezci bakış açısına geçildiğinin bir göstergesi oldu. Belki de iklim acil durumu ile baş etmenin en önemli adımlarından birisi bu etik çerçevenin yerleşmeye başlaması olacak.
“Zonguldak için Adil Dönüşüm”
Zonguldak’ta yaşayan çocuklar, Greenpeace Akdeniz için nasıl bir Zonguldak hayal ettiklerini resmetti. İlköğretim öğrencisi çocuklar tarafından çizilen resimlerde; çocukların daha yeşil, daha mavi, daha mutlu bir Zonguldak’ta yaşamayı hayal ettikleri görüldü. Greenpeace tarafından Temmuz ayında başlatılan ve bir ay içinde yaklaşık 15 bin kişinin desteklediği “Zonguldak için Adil Dönüşüm” projesine Zonguldaklı çocuklardan da destek geldi. Projede, kaderi kömürle yazılan Zonguldak’ta iklim ve çevre dostu alternatif iş imkanlarının yaratılması ile kömürden daha sürdürülebilir, daha güvenli, daha yeşil bir ekonomiye geçiş hedefleniyor. Zonguldaklı çocukların resimlerinde doğası yemyeşil, gökyüzü ve suları masmavi, hayatın canlı aktığı bir şehir hayali kurdukları görüldü. Zonguldaklı çocukların hayallerindeki şehirde yaşaması için Zonguldak’ta adil dönüşüm için gerekli adımların hızla atılması gerekiyor.
Kirazlı'da rehabilitasyon halen başlamadı
350 bine yakın ağacı kestikten sonra Kazdağları'ndan çıkan altın şirketi bölgeden çekilmiş olabilir ancak Kirazlı maden sahasında rehabilitasyon çalışmaları henüz başlamış değil. Kazdağları Ekoloji Platformu da, rehabilitasyon çalışmalarının bir an önce başlaması için bir çağrıda bulundu. Yapılan çağrıda şöyle denildi: "Şirketin tüm faaliyetleri durduruldu. Artık Kazdağları'nın yaralarını sarma vakti! Tüm tel örgüler sökülmeli, verilen zarar telafi edilmeli ve saha rehabilite edilerek tekrar ağaçlandırılmalı. Kazdağları'nın artık kaybedecek vakti yok. Şimdi #KirazlıyıRehabiliteEt çağrısını yükseltme zamanı." Platform, #KirazlıyıRehabiliteEt demek için 7 Ağustos Cumartesi günü Kirazlı Balaban Çeşmesi'nde buluşma çağrısı yaptı. Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı'nın kesilmemesi için aylardır mücadele eden İkizköylüler'den de çağrıya sosyal medyadan destek geldi. İkizköylüler, "Her yer Kazdağları, her yer İkizköy. Kirazlı'yı vermeyeceğiz" dedi.
