İhaleye çıkarılan 606 adet maden sahası yargıya taşındı

-
Aa
+
a
a
a

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün ihaleye çıkardığı 606 adet maden sahası yargıya taşındı.

Gezegenin Geleceği: 14 Nisan 2021
 

Gezegenin Geleceği: 14 Nisan 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) ihaleye çıkardığı 606 adet maden sahası yargıya taşındı. Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) tarafından yapılan açıklamada daha önce de 766 maden sahasının yargıya taşındığı hatırlatıldı. Açıklamada “Şimdi de ihale edilen 606 maden sahasının ihalesinin iptali için dava açtık. Ordu Çevre Derneği ve Ekoloji Birliği olarak topraklarımıza, suyumuza, tarım arazilerine sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı. Davanın Avukat İsmail Hakkı Atal tarafından açıldığı belirtilen açıklamada, “766 maden sahasının içinde 9 alan Ordu’da bulunuyordu. Yeni açtığımız alanlar için Ordu yok. Ancak bu sorumluluğumuzu daraltmıyor. Dayanışma içinde olmak zorundayız. Ordu dışında yok edilen ormanlar, dereler, tarım arazileri iklim değişikliği nedeniyle hepimizi etkiliyor. Bu nedenle 606 maden sahasının ihalesinin iptali için davacı olduk” dendi.

"Dünyanın en zenginleri yaşam tarzlarını değiştirmeli"

Birleşik Krallık merkezli Cambridge Sürdürülebilirlik Komisyonu tarafından hazırlanan bir rapora göre, iklim kriziyle mücadele edilebilmesi için dünyanın en zenginlerinin yaşam tarzlarını köklü biçimde değiştirmeleri gerekiyor. BM verilerine dayanarak hazırlanan raporda, dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin, en yoksul yüzde 50’nin iki katı karbon salımına neden olduğu kaydedildi. BBC Türkçe‘de yer alan habere göre, raporda “kirletici elit” olarak tanımlanan en zengin yüzde 5’lik kesimin, 1990-2015 yıllarında karbon emisyonu artışının yüzde 37’sinden sorumlu olduğu açıklandı. Bireylerin çevreyle ilgili davranışlarını inceleyen 31 araştırmacı tarafından hazırlanan raporda, “Paris İklim Anlaşması hedefleri, özellikle de toplumun en zengin kesiminin yaşam tarzı ve davranışları üzerinde köklü değişiklikler olmadan başarılamaz” denildi. 

Yeni Zelanda'dan örnek yasa

İklim değişikliği bakanı James Shaw yaptığı açıklamada Yeni Zelanda’nın; bankaların, sigortacıların ve yatırım yöneticilerinin iklim değişikliğinin işleri üzerindeki etkilerini rapor etmelerini gerektiren bir yasa çıkaran ilk ülke olduğunu söyledi. Toplam varlıkları 703 milyon dolardan fazla olan tüm bankalar, yönetim altında toplam varlıkları 703 milyon dolardan fazla olan sigortacılar ve ülkenin borsasında listelenen tüm hisse senedi ve borç ihraççıları raporlama ve açıklama yapmak zorunda kalacak. Shaw yaptığı açıklamada, “Finans sektörü yatırımlarının iklim üzerindeki etkisini bilmedikçe, 2050 itibariyle net sıfır karbon emisyonuna ulaşamayız. Bu yasa, iklim risklerini ve dayanıklılığı finans ve ticari karar alma mekanizmalarının merkezine yerleştirecek” dedi. Ülke parlamentosuna sunulan tasarı, finans şirketlerinin iklimle ilgili riskleri ve fırsatları nasıl yöneteceklerini açıklamalarını gerektiriyor. 

ABD'de hayalet ormanlar

Yeni bir araştırmaya göre iklim değişikliği, ABD'de koruma altındaki ormanlık alanların önemli bir kısmını cansız "hayalet ormanlara" dönüştürdü. Üstelik bu ormanlar uzaydan görüntülenebilecek kadar yayılmış durumda. Araştırmacılar binlerce yapraksız ağaç gövdesiyle, kütükler ve devrilmiş ağaçlarla dolu bu hayalet ormanların, son 30 yılda Kuzey Carolina'nın Timsah Nehri Ulusal Yaban Hayatı Koruma Alanı'ndaki ağaç örtüsünün yaklaşık yüzde 11'ini ele geçirdiğini saptadı. Bu da binlerce hektarlık bölgenin, ölü bir alana dönüştüğü anlamına geliyor. Bu durumun, orman toprağını tuzlu deniz suyuna maruz bırakan deniz seviyesindeki yükselmeden kaynaklandığı ifade ediliyor.NASA'nın Landsat uydusunun 1985 ve 2019 arasında kaydettiği görüntüleri analiz eden araştırmacılar, koruma alanındaki 8 bin 500 hektarlık bir bölgenin, bu dönemde hayalet ormanlara dönüştüğünü ortaya koydu. Timsah Nehri Ulusal Yaban Hayatı Koruma Alanı, bu kasırga sırasında 5 yıllık bir kuraklıktan kurtulmaya çalışıyordu ve sonuçta ortaya çıkan hasar çok büyük oldu. Yalnızca 2012'de 4 bin 400 hektardan büyük bir alandaki ağaçlar "hayaletlere" dönüştü. İklim değişikliği küresel deniz seviyelerini yükselttikçe, Irene gibi fırtına dalgalanmalarının daha yıkıcı hale gelmesi ve daha fazla sel felaketiyle sonuçlanması bekleniyor. New York'taki Columbia Üniversitesi'nden bilim insanı Jacky Austermann, bu dalgalanmaların "deniz seviyesinin yükselmesiyle ilgili en acil sorun" olduğunu söylüyor. 

Denizanası istilası Kız Kulesi civarında etkiliydi

İstanbul Boğazı ve Çanakkale çevresinde görülen denizanası istilası bu sefer Kız Kulesi civarında etkili oldu. Sahil şeridi boyunca uzanan denizanaları sualtından ve havadan görüntülendi. Denizanası istilası daha önce Ortaköy, Beşiktaş ve Arnavutköy sahilleri başta olmak üzere İstanbul Boğazında ve Çanakkale Boğazı'nda yoğun şekilde görülmüştü. Bu sefer Kız kulesi çevresinde sahil şeridi boyunca yayıldığı görüldü. Havadan çekilen görüntülerde sahil şeridinin yer yer denizanası yoğunluğu yüzünden beyaza büründüğü görüldü. Uzmanlara göre denizanalarının yoğun bir şekilde ölü ve birlikte gözükmesinin bir çok farklı nedeni olabilir. İklim değişikliği, deniz suyu sıcaklığının artışı, kıyılarda yapılaşmanın artması gösterilen nedenler arasında. Geçtiğimiz aylarda denizanası istilasının görüldüğü Çanakkale'de profesyonel dalgıçlık yapan Müjdat Turan, denizanalarının kirli sularda ve düşük oksijenli ortamlara beslendiğine dikkat çekerek, "Bu aslında sadece vatandaşların değil, küresel anlamda tüm devletlerin önlem alması gereken bir mevzu. Çünkü denizlerde kirlilik artı ısınma, bunların hepsi toplamda bu sonuçları doğuruyor. Aşırıcı derecede çoğalan denizanaları, denizde düşük oksijenin olduğunu ve kirli olduğunu gösteren bir netice” dedi.