Ufuk Turu’nda Ahmet İnsel; Nijer’deki seçimler, darbe sonrası Myanmar’daki gösteriler ve Cezayir’deki son durumu yorumladı.
Ahmet İnsel Ufuk Turu köşesine demokratik değerler açısından olumlu bir haberle başlamak istediğini belirterek Nijer’deki seçimleri aktardı. Pazar günü Nijer’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun yapıldığını ve bu seçimin iktidardan bir türlü gitmek bilmeyen devlet başkanlarına karşı demokratik bir örnek teşkil ettiğini vurguladı.
İlk turu 27 Aralık’ta yapılan seçimlerden iki adayın ikinci tura kaldığını, birinci turda iktidar partisi Demokrasi ve Sosyalizm için Nijer Partisi’nin adayı Mohamed Bazoum’un oyların %39’unu alarak birinci geldiğini, Mahamane Ousmane’ın ise oyların 17’sini alarak ikinci geldiğini hatırlattı. Nijer’in Fransa’dan bağımsızlığını kazandığı 1960’tan bu yana 6 seçim, 3 veya 4 darbe yaşandığını, toplumun artık bu darbe geleneğini bozmaya çalıştığını ve bunda devlet başkanı Mahamadou Issoufou’un da payı olduğunu söyledi. Tahminlere göre ikinci tur seçimlerinde oyların yaklaşık %58’ini Mohamed Bazoum’un alarak seçimleri önde götürdüğünü belirtti. İnsel bütün bu olumlu tabloyu karartan önemli bir gelişmenin de yaşandığını, seçim sabahı günü Bağımsız Ulusal Seçim Komisyonu’nun 7 üyesinin içinde bulunduğu aracın mayın patlaması sonucu üyelerin hayatlarını kaybettiklerini, bu olayla seçim atmosferinin yasa dönüştüğünü söyledi. Nijer-Mali-Burkina Faso’nun sınırlarının kesiştiği bu bölgenin hem Boko Haram hem de İslami Cihat Örgütü’nün yoğun saldırısı altında olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Bütün bunlara rağmen Nijer’de seçimlerin başarıyla yapıldığı ve demokratik bir kurumsal yapının korunduğunu söyleyebiliriz” dedi. Türkiye’nin de Nijer’in ilgi alanında olduğunu gösteren girişimlerinin olduğunu, son zamanlara kadar Nijer’in Türkiye’nin mi Fransa’nın mı etkisi altında tutulabileceği çatışmasının olduğunu vurguladı.
Ahmet İnsel Myanmar’da ordunun 1 Şubat’ta darbe yapmasından sonra halk hareketlerinin büyüyerek devam ettiğini, cumartesi günkü sokak gösterilerinde göstericilerin ya da polisin gerçek mermi kullanmasından dolayı iki kişinin öldüğünü, daha önceden yaralanan bir kişinin da hayatını kaybettiğini belirtti. Pazartesi günü yüzbinlerce kişinin sokak gösterilerine katıldığını ve kendilerini artık sivil itaatsizlik örneği olarak tanımladıklarını söyledi. Yönetimin daha önceki baskı eylemlerinin tekrarlanmayacağını ama halkın da sakin olması gerektiği yönünde açıklamalar yapmasına rağmen giderek daha fazla silah kullanmaya başladığını ve 640 kişinin tutuklu olduğunu belirtti İnsel. Tutukluların büyük çoğunluğunun kamu görevlisi olduğunu, genel grev çağrısı yapıldığını ekledi. İnsel gösterilerin bir sonucu olarak şiddet çağrıları yapıldığı gerekçesiyle 21 Şubat’ta Facebook’un Myanmar ordusunun resmi hesaplarını kapattığını, ordunun da buna şiddetli bir tepki gösterdiğini aktaran İnsel, generallerin halktan böyle bir tepki beklemediklerini ve biraz şaşkınlık içinde olduklarının iddia edildiğini belirtti.
İnsel son olarak Cezayir’deki Hirak Hareketi’nin 22 Şubat’ta ikinci yıl dönümü olduğunu söyledi ve Cezayir’in güneyinde başlayan bu hareketin Cezayir’in başına çöreklenmiş olan yönetici kliğin gitmesini talep ettiklerini hatırlattı. Bu yıldönümü anmasına çok büyük bir katılım olduğunu, toplumdan hâlâ büyük bir değişim talebinin gelmeye devam ettiğini ancak iktidarınsa değişimi geciktirmeye devam etme niyetinde olduklarını söyledi.
(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Sehel Oto’ya teşekkür ederiz.)
