'Liderler Taahhüdü': 71 ülke doğayı korumaya yönelik adımlar atmayı vaat etti

-
Aa
+
a
a
a

Aralarında dünyanın en büyük ekonomilerine sahip 5 ülkesinin liderinin de bulunduğu 71 devlet ve hükümet başkanı, BM Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi öncesinde “Liderler Taahhüdü”nü imzalayarak insanların ve dünyanın sağlığı için doğayı korumaya yönelik adımlar atmayı vaat etti.

Fotoğraf: WWF
Gezegenin Geleceği: 30 Eylül 2020
 

Gezegenin Geleceği: 30 Eylül 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

Aralarında dünyanın en büyük ekonomilerine sahip 5 ülkesinin liderinin de bulunduğu 71 devlet ve hükümet başkanı, BM Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi öncesinde “Liderler Taahhüdü”nü imzalayarak insanların ve dünyanın sağlığı için doğayı korumaya yönelik adımlar atmayı vaat etti. 71 ülkenin devlet ve hükümet başkanı ile Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi’nin hemen öncesinde bir taahhütname imzalayarak önümüzdeki on yıl içinde doğa kayıplarını sonlandırmayı vaat etti. Biyolojik çeşitlilik kayıplarını 2030 yılına kadar tersine çevirmek amacıyla bir araya gelen dünya liderleri Doğa ve İnsan için Liderler Taahhüdü ile doğa kayıplarının önüne geçmek ve iklim krizi ile mücadele etmek için acil adımlar atmaya söz verdi. Taahhüt, biyolojik çeşitlilik, iklim ve sağlık gibi birbiriyle bağlantılı krizlerinin yönetimi için ihtiyaç duyulan acil, küresel kararların ivedilikle hayata geçirilmesi yönünde atılmış güçlü bir adım. Nature for Life Hub (Yaşam için Doğa Merkezi)’nin girişimiyle Doğa ve İnsan için Liderler Etkinliği ile açıklanan taahhüt, WWF’in de aralarında bulunduğu çok sayıda sivil kurum ve kuruluş tarafından destekleniyor. Geçtiğimiz yıl dünya genelinde yayımlanan bir dizi bilimsel rapor, doğa kayıplarının insanlık tarihi boyunca daha önce görülmemiş bir düzeye ulaştığına; küresel biyolojik çeşitlilik krizine dikkat çekti. Biyoçeşitlilik kaybını 2030 yılına dek tersine çevirmeyi vaat eden “Liderler Taahhüdü” ülkelerin en yüksek siyasi kademede liderlik sergilediği çok önemli bir aşama. ''Tüm dünya liderlerini, BM Biyoçeşitlilik Zirvesi'nde bu kararlılıkla hareket etmeye çağırıyoruz. Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi ve önümüzdeki yıl gerçekleşecek iklim müzakerelerinde herkes için karbon-nötr, doğa-pozitif ve adil bir gelecek sağlayacak ortak bir plan geliştirilmeli ve mutabakat sağlanmalı. Doğa ve insan için harekete geçmek, şimdiye kadar hiç bu denli hayati önem taşımamıştı." dendi. Liderler Taahhüdü, biyoçeşitlilik krizinin, yoksulluğu ve eşitsizlikleri şiddetlendirerek, hayvan kaynaklı hastalık risklerini artırarak ve iklim krizini tetikleyerek yaşam destek sistemlerimizde geri dönüşü olmayan zararlara neden olduğunu vurguluyor. İklim krizini durdurmak, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak istiyorsak biyolojik çeşitlilik kaybının ivedilikle durdurulması ve tersine çevrilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.  

HES Amasya'da tarımı bitirme noktasına geldi

Amasya’nın farklı bölgelerinde kurulu madenler ve hidroelektrik santrallerin (HES) tarımı bitirme noktasına getirdiği söyleniyor. Kentte aktif halde bulunan 21 HES’in 16 tanesi merkez ile Taşova ilçesi arasında tarım yapılan vadi üzerinde kurulu. HES’lerden kaynaklı olarak Yeşilırmak adeta kuruma noktasına geldi. Mezopotamya Ajansı’ndan Tolga Güney’in aktardığına göre kentte yaşanan doğa talanının tarıma verdiği zararı değerlendiren Yeşilırmak Çevre Platformu Sözcüsü Fazlı Kuru, çiftçinin borç batağında olduğunu söyledi. Kent merkezi  ile Taşova arasındaki vadinin binlerce yılda hazırlanmış mikro klima iklime sahip bir vadi olduğuna dikkati çeken Kuru, HES’ler için seçilen bölgenin özellikle bu alan olduğunu vurguladı. HES’lerle suyun topraktan koparıldığını dile getiren Kuru, bunun da yer altı ve yer üstü suları arasındaki sirkülasyonun önünün kesilmesine yol açtığını belirtti. Kuru, “Şirketler ‘Bu tarıma zarar vermiyor ırmaklarda can suyunu bırakıyoruz’ diyor. Oysa tüm canlıların ihtiyacı olan su HES ile engelleniyor. Köylüler ile konuştuğumuzda bu seneki hasatta büyük zarar ettiklerini söylüyorlar” dedi.

'Aşı için yarım milyon köpekbalığı katledilebilir'

ABD’de faaliyet gösteren ve köpek balıklarının neslini korumak için kurulan Shark Allies sivil toplum örgütü koronavirüs aşısı çalışmalarında yarım milyon köpekbalığının katledilebileceğini açıkladı. Sivil toplum kuruluşu, köpekbalıklarının karaciğerinden yapılan “Squalene” isimli doğal yağın yardımcı etken madde olarak koronavirüs aşılarında kullanıldığını belirtti. Shark Allies yöneticisi Stefanie Brendl yaptığı açıklamada yağın bileşenindeki güçlü yağların aşıdaki bağışıklık etkisini arttırdığını ve mevcut grip aşıları da dahil olmak üzere birçok ilacın yapımında kullanıldığını belirtti. Brendl, mevcut bazı koronavirüs aşısı adaylarında da bu yağın kullanıldığını ifade etti. Squalene maddesinin kullanılan bir koronavirüs aşı adayının piyasaya sürülmesi ve tüm dünya için kullanıma sunulması halinde yaklaşık 250 bin köpekbalığının katledilmesi gerektiği kaydedildi. 

Almanya'da kömür madenine karşı protesto

Almanya'da yüzlerce çevre aktivisti, bir kömür madenine yönelik protesto düzenledi. Olay yerindeki Associated Press muhabiri, polis kordonunu aşan bazı protestocuların gözaltına alındığını bildirdi. Alman şirketinden yapılan açıklamada ise bazı protestocuların kömür depolama tesislerine de girdiği belirtildi. Köln kentinin batısında yer alan Garzweiler madeni ve çevresindeki enerji santralleri yıllardır protestocuların hedefinde. Çevreciler, Avrupa'daki sera gazı emisyonlarının ve hava kirliliğinin en büyük kaynakları arasında bu maden ve santralleri görüyor. Çevreciler, Almanya hükümetinin 2038 yılına kadar kömür çıkarılması ve yakılmasına izin veren kararına tepkili. Aktivistlere göre, bu tarihte iklim değişikliğiyle etkin şekilde mücadele edilebilmesi için çok geç kalınmış olacak. Aktivistler ayrıca madenin genişletilmesi için çevresindeki beş köyün yok olmasını da protesto ediyor. Söz konusu köylerde yaşayanlar da bu durumun anayasal haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle konuyu geçen haftalarda Federal Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı.