Eşim dostum herkes Açık Gazete’yi dinlediğimi bilir, çünkü her öğrendiğimi anlatmayı pek severim, ama yine de referans verirken “sabah radyoda dinledim” derim. Kavramsal olarak artık tek bir radyo vardır benim dünyamda. Kimse de “hangi istasyon?” demez.
Merhaba sevgili Açık Radyo Ailesi,
Radyomuzun yeni yayın dönemi kutlu olsun. Dinleyicilerden gelen mektupları sizler Açık Gazete’de seslendirince ben de hislerimi ve düşüncelerimi birkaç nokta ile paylaşmak istedim.
Bir sene öncesine kadar İstanbul’da yaşıyordum, işe gitmek üzere hazırlanırken hep radyoyu dinlerdim, canlı yayından. Şimdi Toronto’da yaşıyorum. Spotify’dan yayınları dinliyorum, Türkiye’den saatler sonra, ama yine güne başlarken. Bu alışkanlık asla degişmedi. Diyeceğim o ki, belki hızlı Türkiye ve Dünya gündeminde haberler ben dinleyene kadar 'eskiyor' ama ben kâinatin her yerinden haberleri radyomdan almayı tercih ederim.
Bazen burada gün başladığında yayın henüz internet üzerinden erişilebilir olmuyor. Bu durum ailemizde “gelmis mi?” ya da “simdi geldi” gibi şifreli konuşmalara sebebiyet verir, sanki bir dostumuzun yolunu gözler gibi. Eğer saatler geçer de yayın gelmezse hele... “Bir şey mi oldu acaba?” endisşsi baş gösterir, ta ki “hah gelmiş! diyene dek.
Eşim dostum herkes Açık Gazete’yi dinlediğimi bilir, çünkü her öğrendiğimi anlatmayı pek severim, ama yine de referans verirken “sabah radyoda dinledim” derim. Kavramsal olarak artık tek bir radyo vardır benim dünyamda. Kimse de “hangi istasyon?” demez.
Yayınların çesitliliği, programcıların konularına hakimiyeti ve içerik zenginliği karşısında, bazen "Türkçe bilmeseydim mahrum kalacaktım bunlardan" derim ve biz dinleyicilere mahsus bir kıvanç duyarım.
Dilerim destek giderek büyüyecek ve radyomuz yayınlarını sürdürecek. Herkese tek tek teşekkur ediyorum, tüm emekleri için. Hayatımızın çok önemli bir parçasısınız.
Sevgi ve selamlar,