Barselona, 2030’a kadar sera gazı emisyonlarının yüzde 50 oranında azaltılması taahhüdünü içeren “iklim acil durumu” ilan etti.
Barselona, 2030’a kadar sera gazı emisyonlarının yüzde 50 oranında azaltılması taahhüdünü içeren “iklim acil durumu” ilan etti. Ayrıca Barselona halkının ısınan gezegene uyum sağlamasını kolaylaştıracak 100’den fazla önlem de taahhütte yer alıyor. Barselona Belediye Başkanı Ada Colau, kamuoyu bilinçlendirme kampanyasına eşlik eden bu yeni stratejinin, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg’in “Bu bir tatbikat değil” sloganına dayandığını söyledi. Belediye Başkanı Colau, “Bunun retorik bir beyan olmasından öte, öncesinin ve sonrasının göz önünde bulundurulduğu bir önlemi içermesini istiyorduk” dedi. Yetkililer, bu hedeflere ulaşmak için kent sakinleri ile birlikte çok uluslu şirketlere, liman ve havaalanı gibi kentte kilit rol oynayan inşaatların operatörlerine kadar herkesin işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu da ekledi. Colau, gelecek nesillerin yararına adalet ve sürdürülebilirlik temelli yeni bir yeşil ekonomik modele doğru “yaklaşımlarda değişime” gidilmesi çağrısında bulundu.
"Nüfus artıyor ama su azalıyor"
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz; Karşıyaka Belediyesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve Kent Konseyi tarafından düzenlenen “Atık Değerdir’ başlıklı sempozyuma konuk oldu. “İklim Değişikliğinin Kıyı Kentleri Üzerindeki Etkileri” başlıklı bir sunum yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, küresel iklim değişikliği aynı şekilde devam ettiği takdirde, dünyayı ve ülkemizi büyük tehlikelerin beklediğine dikkat çekti. Prof. Dr. Levent Kurnaz “Nüfus artıyor ama su azalıyor. 1933’te 15 milyon kişiydik. Şimdi 85 milyonuz. Su azaldı nüfus arttı. Kişi basına düşen su miktarı 6’da 1’e düştü. Kontrolsüz şekilde karbondioksit salıyoruz. 2020 – 2050 aralığında Ege’de ortalama yaz sıcaklığı her gün 35 derecenin üzerinde olacak ve 40’lara, 45’lere çıkacak. Böyle giderse bu yüzyılın sonunda ülkemizde yaklaşık ortalama 7 derecelik sıcaklık artışı yaşanacak ve yağışlar da %30 azalacak. Suyumuz bütün Akdeniz çevresinde güvenlik problemleri yaratacak seviyeye gelecek. Deniz seviyesi 1.8 ile 2 metre civarında yükselecek. Sel, erozyon riskinde büyük artışlar olacak. Bu gidişatı durdurmamız gerekiyor. Arabanın yerini bisikletin ve toplu taşımanın aldığı; giysiyi, telefonu, enerjiyi en verimli şekilde kullandığımız bir yaşama geçmek zorundayız. Hayatımızı, standartlarımızı değiştirmek durumundayız. Ne kadar çok tüketirsek, o kadar çok iklim değişikliğine neden oluruz. Hava kirliliğinin düzgün şekilde ölçülmesi ve takip edilmesini sağlamalıyız. Bu noktada da yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor. Kentleri çeşitli önlemlerle felaketlere karşı ‘dirençli’ hale getirmeliyiz. Gelecekte ne olacağı aslında bugün bizim nasıl bir karar vereceğimize bağlı. Her birey mutlaka bu konuyla ilgilenmeli ve bilinçlenmeli. Bu şekilde devam edemeyeceğimizi anlamamız lazım” dedi.
Yazılım devindan karbon negatif sözü
Dünya yazılım devlerinden biri, 2030 yılında bütün tedarik zincirlerinde karbon negatif olacağını duyurarak bir ilke imza attı. Şirket ayrıca, kuruluş yılı olan 1975’ten bu yana neden olduğu doğrudan (üretim kaynaklı) ve dolaylı (elektrik sarfiyatı kaynaklı) tüm karbon emisyonlarını 2050 yılına kadar offsetleyeceğini de belirtti. Şirket CEO’su Satya Nadella da, şirketin karbon azaltımı ve karbon çekme teknolojilerinin geliştirilmesi adına 1 milyar dolarlık inovasyon fonu sağlayacağını açıkladı. Nadella, “Bilimsel fikir birliği oldukça net. Dünya, acil müdahale edilmesi gereken bir karbon kriziyle karşı karşıya. Emisyonları azaltamazsak ve sıcaklıklar da yükselmeye devam ederse, bilim bize sonuçlarının korkunç olacağını söylüyor. Şirketler adına da hepimiz adına da acilen eylem geçilmesi gereken bir çağdayız” dedi.
Almanya kömürden vazgeçiyor
Almanya’da Federal Hükümet ile eyaletler kömür enerjisinden vazgeçilmesini sağlayacak yol haritasında el sıkıştı. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Başbakanlık Binası’nda yapılan toplantıda federal hükümet ve eyalet temsilcilerinin uzlaşma sağladığını duyurdu. AFP’nin haberine göre, varılan uzlaşma, Almanya’nın kömür enerjisini terk etmesinin planlanandan öne çekilebilmesini öngörüyor. Siyasetçiler ve uzmanlardan oluşan “Büyüme, Yapısal Değişim ve İstihdam” Komisyonu, Almanya’nın 2038’e kadar kömür enerjisini tamamen bırakması talebinde bulunmuştu. Uzlaşmaya göre, kömür enerjisi üretimine 2035’e kadar tamamen son verilip verilemeyeceği değerlendirilecek. Alman hükümetinin hazırladığı plan, termik santralların ve kömür madenlerinin kapatılması konusunda işletmecilerin sözleşmeyle bağlanmasını öngörüyor. Uzlaşmaya göre, Alman hükümeti kömür üretiminin durdurulması ve kömürle çalışan termik santralların kapatılmasından etkilenecek eyalet ve bölgelere 2038 yılına kadar toplam 40 milyar euro mali destek vermeyi de kabul etti. Maliye Bakanı Olaf Scholz‘un yaptığı açıklamaya göre, hükümet ayrıca termik santralları işletenlere de 4 milyar 350 milyon euro tazminat ödeyecek. Kömür enerjisinden vazgeçilmesine ilişkin yasa tasarısının hükümet tarafından Ocak ayı içinde kabul edilmesi bekleniyor.